Ali FERŞADOĞLU |
|
İbadet etmek üzerine... |
Allah; ibâdet edenleri, kendisine “kul ve muhatap” kabul etmiyor mu? Bu, şeref ve izzetlerin en büyüğü olmanın yanında rızası ve sevgisini kazanmak demektir. İbâdetle Yüce Mevlâ’nın rızasını kazanarak sevgisini kazanan; Onun koruma alanına girer. O takdirde şeytanın mesajlarının etkisinde kalması, yalan vaadlerine kanması, vartalarına düşmesi söz konusu olamaz. Eğer ibadet etmez, duygularımızı boş bırakırsak—ki hiçbir şey boşluk kabul etmez—o takdirde şeytan dolduracaktır. Öyle ise, neden duygularımızı şeytan meşgul etsin? İbadet etmeliyiz. Çünkü; lAllah’tan başka hiçbir şey, ibâdet edilecek kadar büyük değildir. İbâdete lâyık ancak Allah’tır. lAllah, Kendisine ibâdet etmemiz için yaratmış. Yapımız/fıtratımız ibâdete göre dizayn edilmiştir. lAtomdan yıldızlara, bitkilerden unsurlara, galaksilere, arştan ferşe kadar herşey Allah’a, kendi lisanı ile ibâdet etmektedir. lAllah rızası ve emri dairesinde yapılan her şey ibâdettir. lKâinatın en ehemmiyetli gayesi, kulluktur. lFarzlar yerine getirildikten sonra yapılan bütün çalışmalar ibâdet hükmüne geçer. lAllah Sameddir, her şey Ona muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir. Öyle ise, ibâdete Allah değil, biz muhtacız. l En büyük ticâret ve saadet ibâdettir. Çünkü diğer her şey ya çürüyor, soluyor, yok oluyor veya insanı bırakıyor. Ancak, ibâdetler bâkileşiyor ve insanla birlikte gidiyor. l İbâdet, dünya ve âhiret işlerinin tanzimine sebeptir. l İbâdeti terk, küfre giden bir yoldur. Küfür, şeytana götürür. l İbâdet, verilecek bir ni’met için değil, verilmiş ni’metler içindir. lİlimle uğraşmak ibâdettir. lKalb, akıl, hayal gibi duyguları, kendileriyle münâsip ibâdetlerle meşgul etmek gerekir. Aksi halde, o duyguların kontrolü zorlaşır; şeytanın işi kolaylaşır. lİnsanı diğer varlıklardan ve hayvanlardan ayıran en büyük özelliği, ibâdetidir.
22.02.2010 E-Posta: [email protected] [email protected] |