Demokrat Parti, 22 Temmuz 2007 genel seçimleriyle birlikte girdiği belirsizliği ve genel başkan arayışını şimdilik çözdü. En azından, DP üzerindeki rehaveti kıracak demokratik bir yarış ve kongre yaşandı.
Süleyman Soylu, geçmiş yıllarda ilçe ve il başkanlıklarında bulunmuş, partinin nabzını tutabilen bir sima. İlleri gezdi. Tabanın taleplerini okudu ve istekleri doğrultusunda aday oldu.
Siyaset, bir yarış ve gelişmeci pozitif rekabet olduğu düşünüldüğünde, öznesi halk olan belirleyici bir karaktere hizmet ettiği müddetçe kendi ilkeleri doğrultusunda büyür.
Demokrat Parti, bu anlamda 60 yıllık çok partili demokrasi hayatımızın en önemli kilometre taşlarından biridir. Kendi kategorisinde, başarısının rekoru kırılamamış bir mazinin emanetidir.
Önümüzde duran konu, bu mazi ile günümüz arasında sağlam köprüler kurmak ve dünü bu güne taşıyıp, misyonun hakkını vermektir. Bu yönde, geniş mutabakatlı ve üçte iki oyun alındığı kongre tercihi, yeni genel başkan Süleyman Soylu için iyi bir fırsat sunmaktadır.
Soylu'nun heyecanı buna uygundur. Genel İdare Kurulu'na bakıldığında kahir ekseriyette bir yenilenme görmekteyiz. Taze bir soluk intibaı vermektedir.
Seçmenin AB sürecindeki beklentilerini, önceliklerini ve bunu geleceğe taşıyacak vizyon ve projeler ortaya koyması halinde, merkez sağın toparlanma süreci başlayacaktır.
Pozitif bir siyaset, pozitif bir muhalefet ve aksiyon bir duruşla demokratik refleks dinamiği yüksek bir çerçevede, siyasetin boşluğu yeni bir anlamlandırmayla dolmuş olacaktır.
Türkiye'nin bir muhalefet boşluğu var. Bu sonuç, hükümeti rehavete itmekte ve tabanını kaybetme riski taşımadığı içinde pervasızlık ile korku arasında sürekli riskli alanlardan uzak durarak yol almaktadır.
Merkez sağda ortaya çıkacak bir muhalefet, hükümetle aynı seçmen tabanını paylaşacağı için kaliteli bir rekabeti doğuracaktır. Bu yönüyle, siyasetin sosyolojisi ve siyasetin talep hiyerarşisi, demokrat geleneğin ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Bu potansiyel; geçmişin ruhu, geleceğin rasyonelliği ve değişen şartların önceliklendirme bilinci ile harekete geçirilirse, siyasetin nabzı daha farklı atacaktır.
Demokrat Parti, yenilenme sürecine girmiştir. Geciken bu yapılanma arayışı, kendi ismiyle özdeşleşen geçmişinin parlak başarıları ile 21. yüzyılın izdüşümüne taşınmayı hak eden bir pozisyondadır.
Önümüzdeki beş ayda olağan kongresine hazırlanıyor olması da bir avantaj. Tabanın ilçelerden illere kadar yeni yönetimlerini seçmesi ve delegenin yenilenmesi beraberinde pozitif bir yarışı ve yeni bir heyecanı getireceği muhakkak.
Kendini sorgulama, eksikliklerini görme, seçmeni doğru okuma, hükümeti izleme, çözüm önerisi yapma, doğruya destek, yanlışa engel olma disiplini sağlayacak bir yönetim takımı, beklemekte olan sağ tabanın uzlaşma zeminine hizmet edebilir.
1991'den bu yana sürekli oy kaybeden DYP ve son zamanlarda DP, olağanüstü kongresi ile olağan kongreye hazırlanma sürecine girmiş bulunmaktadır ki, bir hareket ve sorgulama ile birlikte evin içini toparlama ve çizgiyi yukarı taşıma yönünde önemli bir adımdır.
Soylu, DP'ye hayırlı olsun. Demokratik katılımcılık, taban demokrasisi, seçmen odaklılık ve AB süreci perspektiflerinin açılımı olacak demokratik kalite yolculuğu, demokrat yolcuların özlemini giderir.
Umudumuz bu yönde. Olumlu ve pozitif düşünerek geleceğimize bakmanın zamanı.
Dün dünde kaldı. Siyaset, hatanın bedelini aktörlere ödeten bir mekanizma. Bundan böyle kalıcı olması gereken, hamle yapmak ve moral verecek ciddî işler gerçekleştirmektir.
08.01.2008
E-Posta:
[email protected].
|