Aynı kıt'ada ve aynı topraklarda yaşadığımızdan ve aynı fikir yapılarına ve görüşlerine sahip olduğumuzdan ve İslâm dünyasında ve kendi ülkemizde dertleri beraber paylaştığımızdan, bundan iki hafta önce, gazetemizde bir hafta boyunca bir yazı serisi halinde çıkan "Güneydoğu, Kuzey Irak ve İttihad-ı İslâm" başlıklı yazı serimiz için, bilhassa Kurban Bayramında çalan telefon ve maillerde çoğunlukla ilk kelimeler bununla ilgili idi.
Yazı serimizdeki tesbitlerimiz ve şark bölgelerindeki hizmetlerimizde kullandığımız ifade ve çıkış yollarını ve hâsseten 1955 yıllarında kurulan "Bağdat Paktı"na ne kadar muhtaç olduğumuzu bir hafta sonra tekrar gördük. Pakistan, kardeş ve ebedî dostumuz. 130 milyonu bulan bir nüfus, Pakistan'ın ilk bayan Başbakanı Benazir Butto'nun şehit edilmesiyle tekrar alevlendi ve alevleri sönmeyecek bir seviyeye geldi. Irak vahşeti bitmeden Pakistan'ın başlaması manidardır ve İslâm dünyasının ağlanacak ve ibretle seyredilecek bir günüdür.
İttihad-ı İslâmın ne kadar elzem ve mülzem olduğu tekrar ortaya çıkmıştır. Fikir hürriyetinin, demokrasinin ve insan hak ve özgürlüklerinin neresinde olduğumuz ve neresinde bulunmamız gerektiği tablosu tekrar ve hazin olarak görülmüştür. İnşaallah bu hususları ayrı bir makalede, çeşitli tesbitlerimizle yazmaya çalışacağız. Dünya ülkelerinde İslâm neşv-ü nema bulurken ve müjdeler ardı ardına çıkarken, İslâm dünyasındaki bu kara ve vahşet görüntüleri içler acısıdır ve tek kelime ile İslâmiyet'e perdedir.
Yazı serimiz için, can dostlarımızdan yine bazı zevât diyor ki:
Ali Çam (İthalat ve ihracatçı): "Yazı serinizi zevkle okudum. Farklı bir projektör, yaşayan biri olarak yazdınız, kalbimi mutmain ettiniz, o bölgeler için çok düşüncelerim vardı, tespitler çok yerinde ve çıkış yolları fevkalâde. Tebrikler, teşekkürler.
İbrahim Ünlü (Askerî mahkemedeki avukatım): "Yazı serinizi baştan sona kadar dikkatle takip ettim. Hukukî yönden hiçbir sakıncası yok. Gerçekleri dile getirmişsin. Hz. Allah ayağına ve kalemine kuvvet versin. Tebrikler, başarılar."
Emir Gürbüz (İlahiyatçı ve Eğitimci): "Yazı serinizi şevkle, heyecanla, aşkla takip ettik. Cemaatle okuduk. Allah sizleri kem gözlerden saklasın.."
Adem Pala (Yeni terhis olan asker): "Yazı serinizi heyecanla okudum. Şırnak'tan yeni terhis oldum. Oralardaki gelişmeleri dile getirmeniz çok isabetli, çıkış yolları çok önemliydi. O tarihlerde verilen vazifeyi tereddütsüz kabul etmeniz beni çok duygulandırdı. Sizleri seyrederken Asr-ı Saadeti önüme getirdim, oralara sahabelerin hizmetlerine baktım."
Melih Güngör (Fırat Üniversitesi-Elektrik Müh. Öğrencisi): "Babam emekli subay. Sizi Malatya'daki konferansınızda dinlemiştim. Özellikle 6 günlük çıkan yazı diziniz gerçekten çok güzeldi, bir çok meselede istifade ettim, hatta Cumartesi günü son olmasını beklemiyordum, çünkü anlattığınız meselelere toplu şekilde ulaşmaya susamış olduğumu ve yeterli bilgi birikimimin olmadığını anladım. Yine bu yazı dizisi ile cemaatimiz içerisinde bulunan ağabeylerimizin bu günlere gelirken ne tür mücadeleler verdiklerini sizin yaşadığınız örneklerle hatırlayınca nefis muhasebesi yapmış oldum. Yapmış olduğunuz bu orijinal tesbitler ve fedakârlıklar için Allah sizden razı olsun. İstifade ettik, ediyoruz."
Bir hususu belirterek bu makalemi noktalamak istiyorum. Bu yazı serisinde beni telefonla bulup suâller soranlar oldu, onlara da gerçekleri söyledim ve söylemeye Allah'ın izniyle devam edeceğiz. Bizi arayanlar bize şevk vermişlerdir. Ayrıca yazılarımıza daha dikkatle eğilmemiz için bir tembih ve teşviktir. Binler teşekkürler.
Bu hafta Ürgüp konferansımızda, Nevşehir'de ve Kayseri'de görüşmek ümidiyle.
04.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|