Türkiye bir taraftan 11. cumhurbaşkanı tartışmalarını yaşarken, diğer taraftan da Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri ve ‘Kürt Bölgesi Başkanı’ Mesut Barzani’nin Türkiye’yi tehdit eden açıklamalarını tartışıyor.
Sezer’in son kez katıldığı MGK’da Barzani’nin tehditleri de görüşüldü. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Barzani’yi ABD’ye şikâyet etmesi hükümetin pasifliği olarak yorumlandı.
Ancak Barzani’ye en ilginç ve sert tepki BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’dan geldi, “Barzani’yi Diyarbakır’da yargılayıp, Habur’da infaz edelim” dedi.
Yazıcıoğlu hafta sonu toplanacak partisinin kurultayı öncesi gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileri ve yazarları ile Ankara’da Aktif Metropolitan otelinde “Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeleri” değerlendirirken bu açıklamayı yaptı.
Son aylarda partisine katılımlar dolayısıyla dikkatle takip edilen Yazıcıoğlu’nun kürsüye “Millî mücadelenin yeni lideri, başkomutan” olarak çağrılması şaşkınlığa bir anlık şaşkınlığa yol açtı. Kimi gazetecilerin “yeni başkomutanımız hayırlı olsun” derken, kimileri de, “Artık Orta Asya cephe komutanı da Namık Kemal Zeybek olur” diyerek kendi aralarında espri yaptılar.
“Bunu da nereden çıkardınız şimdi” diyerek kürsüye gelen Yazıcıoğlu, hükümetin hem ekonomik, hem iç, hem de dış politikasını yerden yere vurdu.
Vatandaşın özgürlüğüne önem verdiklerini söyleyen Yazıcıoğlu, “Bireyin güvenliği için devletin, devletin güvenliği için bireyin özgürlüğünden taviz vermeyiz” derken, peşinden de, Türkiye için medeniyet ve özgürlükler projesi olarak görülen “AB’ye hayır” dedi.
Yazıcıoğlu, hükümetin içeride millî dokuyu parçaladığını düşünüyor. Türkiye’nin AB sürecinde “azınlıklar ülkesi haline getirildiğini” belirterek, hükümetin AB’nin ilerleme raporlarına her defasında “olumlu” demesine rağmen AB’ye üyeliğinin 2050’lere sarktığını ileri sürdü: “İlk fırsatta AB sürecini durduracağız. AB’ye hayır diyeceğiz.” Türkiye’nin AB’ye mahkûm olmadığını ve alternatifsiz olmadığını savundu.
Barzani’nin açıklamalarına hükümetin cesaret verdiğini söyleyen Yazıcıoğlu, “İktidar Irak’ın kuzeyindeki kukla devlet için finansörlük yapmıştır. Habur kapısı açık tutulmuştur. Barzani Habur’dan geçen tırlardan haraç toplamaktadır. Habur kapısı açık tutularak bu finansörlük yapılmaktadır. Kaçak ürettiği sigaraların Mersin limanından piyasaya sürülmesine göz yumarak bunları yapmıştır. Türkiye başına çuval geçirildikten sonra etrafını görmez hale gelmiştir. O zaman Türkiye’de bulunan ABD ajanlarının başına çuval geçirilseydi bunlar olmazdı” diyerek bu sözünün gerekçelerini açıkladı.
Yazıcıoğlu Barzani için en sert açıklamasını işte bu sözlerden sonra yaptı: “Derhal, hem de hemen Barzani Diyarbakır’da mahkemelerde yargılanmalı. İlk fırsatta Habur’da infazı yapılmalıdır…”
Son günlerde artan şehit cenazelerine de dikkat çeken Yazıoğlu, “Her gün şehit cenazeleri gelirken, Türkiye Kandil Dağına müdahale için hâlâ ABD’nin icazetini bekliyor” diyerek hükümeti eleştirdi.
Gazetecilerin az sayıda yöneltilen sorularına da cevap veren Yazıcıoğlu, ADD önderliğinde Cumartesi günü yapılacak mitingin hatırlatılması üzerine, “Demokratik ülkede yasalar içerisinde miting, yürüyüş ve konuşma hakkı vardır. Herkes iktidarı övmek zorunda değildir. Ancak öğrencilerin bu tarz siyasî oyunlara alet edilmesi kabul edilemez” derken, hükümetin bu mitingi duyurmak için elinden geleni yaptığını da vurguladı. “Türkiye iki kutuplu hale getirilmek isteniyor, bundan da menfaat elde edilmeye çalışılıyor. Bunu plânlı bir kayıkçı kavgası olarak görüyorum. Erdoğan’ı başbakan yapan Baykal, şimdi de onu Cumhurbaşkanı yapmak istiyor” yorumunu ekledi.
Basın toplantısı bittiğinde bunca konuşmanın ardından, herkesin aklında Yazıcıoğlu için söylenen “Millî mücadelenin yeni lideri, başkomutan” yakıştırması kaldı…
12.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|