Medya Takip Merkezi 1700’ü aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesini inceleyerek bir rapor hazırlamış.
Mart ’07 dönemine ait “ayın medya gündemi” raporunda en çok işlenen konuları maddeler halinde sıralamış.
-Cumhurbaşkanlığı tartışmaları,
-Köprü ve otoyolların özelleştirilmesi,
-Kadir Has’ın ölümü,
-İbrahim Tatlıses’in kendisi hakkında çıkarılan iddialara cevap vermesi,
-İşgalin dördüncü yılına girmesi, birçok ülkede işgal karşıtı gösteriler düzenlenmesi, iç savaşın başlaması...
Dolayısıyla, Mart ayının en çok konuşulan konusu yine Irak oldu. Önceki aya göre haber sayısında küçük bir düşüş gözlenen Irak, Türk medyasının en önemli gündem maddesi olmaya devam etmiş...
Rapora göre Irak, gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitelerinde toplam 21 bin 835 habere konu olurken, 200 saate yakın da TV ekranlarında yer almış.
Avrupa Birliği’ne ait haber sayısında ise Şubat ayına oranla ciddi bir artış gözlenmiş. Müzakerelere devam etme konusunda uzlaşma sağlanamayan AB, medyada 20 bin 154 habere konu olurken, TV ekranlarında kendine 102 saate yakın bir süre yer buldu.
Ya “küresel ısınma?” Gündemdeki yerini korumuş.
Hatta konunun, Türkiye’nin bilimsel alanda en yüksek karar organı olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunda (BTYK) masaya yatırılması ve insanlığı tehdit eden boyutlarının günden güne artması, medyanın da ilgisinin yüksek olmasını sağlamış... Küresel ısınma ile ilgili olarak medyada toplam 4 bin 747 habere yer verildi ve bu haberler, 53 saate yakın ekranlarda kaldı.
‘Tehlikenin Farkında mısınız? Cumhuriyetinize Sahip Çıkın!’ sloganlı reklam kampanyasıyla tartışılan Cumhuriyet gazetesi, RTÜK’ün reklamı incelemeye alması üzerine medyanın da gündemine yerleşmiş... Birçok yazarın köşesine taşıdığı konu, yazılı, görsel ve e-medyada toplam 1.120 kez haber olmuş. Cumhuriyet gazetesi Mart ayı toplamında 21 saate yakın ekranlarda kalmış.
Öyle görünüyor ki, bu ay darbe günlükleri medyada hayli yer aldı. Hele Çankaya yokuşu ve köşk yeni sahibinden sonra da epey konuşulacak gibi.
EVANJELİSTLER
Önceki hafta sonu NTV’de ekrana geldi. Evanjelist Amerikalıların çocukları nasıl “eğitim”den geçirdiklerini gösteren korkunç bir belgeseldi.
Öğretmenleri Yahudi ve Hıristiyan öğretilerle çocukları mümkün olduğu kadar ağlattırarak, bütün dünyayı “düşman” ilân eden konuşmalar yapıyordu. Arada bir Müslümanların gençlere nasıl silâh ve bomba eğitim verdiklerini anlatarak, kinlerini biliyorlar...
Yetmiyor, ABD Başkanı Bush’un portre resminin önünde çocuklara el öptürüyorlardı.
Hatta, seçimlerde sokakta küçücük çocukları kullandıkları gösterildi.
İşte dünyaya politikalarıyla yön vermeye çalışan Evanjelistlerin kafa yapıları...
KANALTÜRK’ÜN PARALARI
Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu’ya konuşan Tuncay Özkan,
“Ben veya Kanaltürk, CHP de dahil olmak üzere hiçbir kurumdan ya da kişiden bir kuruş hibe almadık. Eğer bir kişi çıkıp da ‘Biz reklam dışında Kanaltürk’e para verdik der ve bunu belgelerse, intihar ederim!” diyordu....
Hatta ekliyordu:
“Ben o kadar şerefsiz, namussuz, onursuz bir insan mıyım?”
Kuşkusuz öyle diyen yok.
Ama:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Kanaltürk’e 3 milyon dolar para aktarıldığını doğruladı.
Ancak bu para “hibe” değilmiş...
Belgesel film için “avans” olarak verilmiş.
Tabiî bu kadar büyük bir avans verilen belgeselin Dıscovery belgesellerinden daha iyi olması gerektiği de ortada!
12.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|