21 Şubat sayımızda çıkan Yeni Asya fotoğrafıyla ilgili olarak Nokta dergisinde Alper Görmüş’ün yaptığı eleştiri ve bunun üzerine geçen hafta bu köşede yayınladığımız yazı, Karakalem.net sitesinde Murat Türker imzalı bir yoruma konu oldu. Bir kısmını aktarıyoruz:
“Alper Görmüş’ün genel itibariyle özgürlükçü ve insan hakları ile medya etiğine önem veren bir duruşu var. Yeni Asya’nın sivil duruşu ile ilgili değerlendirmeleri de genel tavrı ile örtüşüyor.
“(...) Sayın Görmüş, demokratlık ve farklılıklara tahammül noktasında birçoklarını cebinden çıkartacak kadar da sağlam bir duruşa sahip kanaatimce. Mezkûr fotoğrafla ilgili yorumu, kaleminden okuduğum diğer değerlendirmelere bakıldığında bir istisna teşkil ediyor.
“Ben fotoğrafın yorumu ile bu yoruma mukabil kaleme alınan makaleden şu sonuçları çıkardım: Bu tür hâdiseler Türkiye şartlarında âdiyattandır. Başörtüsü meselesi, haremlik-selâmlık mevzuu, Müslümanların kıyafet tercihleri medyamız için oldukça mümbit bir saha oluşturuyor. Dâima yedekte hazır bekletilen ve çekilen her haber sıkıntısında el çabukluğu ile devreye sokulan bu ‘mesele’ler, temcid pilavı metaforundaki tekerrür boyutlarını çoktan aştığı için artık fazlasıyla can sıkıcı olmaya başladı. (...)
“Başörtüsü yasağı, kılık kıyafet tercihi ile ilgili bir dayatmanın ifadesidir. Tam da bu nedenle yazılı basından birçok demokrat ve liberal kalem, mahut yasağa karşı çıkmaktadır. Peki, dayatma yörüngeli bir tasarruf olduğu için başörtüsü yasağına karşı çıkanların, insanlara başka bazı noktalarda yaşam tarzı tercihi dayatmalarını neye yormalıyız?
“Başörtüsü ve benzeri yasaklara karşı çıkarken, haremlik-selâmlık diye nitelendirilebilecek bir ‘tercih’i yadırgamak, Alper Görmüş’e has bir ikilem olmasa gerek! (...)
“Kâzım Beyin meseleye yaklaşımı, daha önce karşılaştığımız bazı benzerlerinden ayrılıyor. Meselâ Kâzım Bey, fotoğrafı muhatabın isteyeceği tarzda açıklama gayretkeşliğine girmemiş. Duruşlarını eğip bükmemiş. Dünya görüşlerinin haremlik-selâmlığa uygun hareket etmeyi gerektirdiğini yüksünmeden söylemiş. Kabul görme merakıyla hareket etmemiş. ‘Bizi herkes sevsin’ dememiş. (...) Birkaç tane de bayanlı fotoğraf çektirmek suretiyle de, ‘imaj düzeltme’ operasyonlarına tevessül etmemiş.
“Ne diyelim, kutluyoruz.”
***
15 Mart’ta çıkan “Püf noktası” başlıklı yazımızın sonunda, Başbakanın Yeni Asya’ya yaklaşımına yaptığımız dokundurmadan farklı anlamlar çıkaranlar, hattâ oradaki ifadelerimizi Yeni Asya’nın dış gezilere davet edilmeyişine sitemde bulunduğumuz şeklinde anlayanlar olmuş.
Bizim öyle basit hesaplarla bir işimiz olamaz.
Sadece, 28 Şubat’ın en sıcak günlerinde dahi MGK’ya sunulan irtica raporlarında isminin yer almadığını bizzat dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’den dinlediğimiz Yeni Asya’ya Genelkurmay’ın uyguladığı akreditasyonu eleştirirken, Başbakanın farklı gerekçelerle gazetemizi yok sayan tavrına da parantez açmış olduk.
Oysa dışlasalar da, görmezlikten gelseler de, Yeni Asya’nın yapıcı görüş ve eleştirilerine bu iki kurumun da, ülkenin de büyük ihtiyacı var.
18.03.2007
E-Posta:
[email protected]
|