Yeni Asya bayrağı, sevgiyle dolaşacak Anadolu’nun kırsalında, bağında, dağında bu hafta boyu, bir yıl boyu.
İslâmın engin ve derin muhabbet sevdası, imanın ve Kur’ân’ın sevgi mesajı, “Bediüzzaman’ın sevgi pratiği” anlatılacak insanımıza, onun Hakka yürüdüğü ayda.
Evet, bu hafta boyunca, Türkiye’de caddelerde, sokaklarda, salonlarda, yollarda “Muhabbet güvercinleri” dolaşacak.
Dillerde, gönüllerde, yüreklerde “Sevgi bülbülleri” şakıyacak.
Güller ve gülümsemeler yankılanacak güzel yurdumun beldelerinde, ilçelerinde, illerinde, salonlarında.
Sadece bir haftalık değil, aylık değil, yıllık değil, hatta ömürlük değil! Asırlık, ebedîlik bir serüven bu. “Sevgi ve muhabbet” seli çağlayacak, Türkiye’mde, Anadolu’mda.
Sevgi ve muhabbet çınlayacak salonlardan, mikrofonlardan gökkubbeye, asumana doğru.
Gönüller sevgiyle dolacak, yürekler sevgiyle atacak.
Dudaklar “muhabbet” gülücükleriyle şenlenecek.
Yüzler gülecek.
Ümitler yeşerecek.
Kuraklığa rağmen!
Karanlığa rağmen!
Öfkeye ve kine rağmen!
Kötülüklere rağmen!
Çünkü, “Muhabbet fedaileri” gündemlerine bu konuyu aldılar bu yıl. Yıl boyunca devam edecek bu “muhabbet ve sevgi” şöleni.
Yüz yıldır beklenen bir hasret bu!
“Ümitvâr” olmanın tabiî neticesidir bu!
Gerçek “muhabbet ve sevginin” gereği ve sonucudur bu!
Asrın büyük manevî tabibi, kabrinde “bahar nesîminin” kokusunu alıyor artık. İşte bu vaad edilen ve işaret edilen müjde! Muhabbet fedaisi olmak!
Evet, “muhabbetin sebeplerinin, iman, İslâmiyet, cinsiyet ve insâniyet gibi nuranî, kuvvetli zincirler ve mânevî kaleler” olduğu anlatılacak toplumumuza.
“Tecavüz edenlere bile bedduâyla mukabele etmememiz” gerektiğinin önemi ve gereği vurgulanacak.
“Kim olursa olsun, imanı varsa, o noktada kardeşimizdir” mesajı ulaştırılacak herkese.
“Bize düşmanlık da etse, mesleğimizce mukabele edemeyiz” manevî reçetesi sunulacak topluma.
“Benim mezhebim, muhabbete muhabbet etmektir, husumete husumet etmektir. Yani dünyada en sevdiğim şey muhabbet ve en darıldığım şey de husumet ve adâvettir” düsturu izah edilecek, kitlelere.
“İnsanın en lezzetli ve tatlı ve kıymetli hissi olan muhabbet, sevgi, eğer Allah namına olursa, bu küçücük insanı, kâinat kadar büyüttürür ve genişlik verir ve yaratılanlara nazlı bir sultan yapar” müjdesi sunulacak topluma.
“Yerinde sarf olunmayan bir muhabbet-i gayr-i meşrûanın (meşrû olmayan sevginin) cezası, merhametsiz bir musîbettir” gerçeğinin yorumu yapılacak muhataplara.
“Bütün mevcudâtın harekâtı, muhabbetledir” parolasıyla, karamsarlık, kin, nefret ve düşmanlığın insanlarımızdan ve toplumumuzdan uzaklaştırılmasına çalışılacak.
“Muhabbetin, hem lezzet, hem ibâdet, hem de tefekkür olduğu” müjdesi paylaşılacak milletimizle, halkımızla.
“Muhabbetin, gerçek mahbublarda bahane ve kusur aramadığı” izah edilecek.
“Muhabbet ve sevginin büyük bir hazine ve büyük bir nimet olduğu” idraki ve şuuru ekilecek gönül ve kalplere inşallah.
Muhabbet ve sevgimizin ebediyete kadar devam etmesi dilek ve temennisiyle, hepinizin Bediüzzaman Haftasını tebrik ediyorum. Hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
[email protected]
17.03.2007
E-Posta:
[email protected]
|