Allah Resûlü (asm) bir kızla dört özelliği için evlenileceğine dikat çeker. Bunlar güzelliği, malı, asaleti ve dinine bağlılığı. “Sen dinine bağlı olanını tercih et. Mutlu olursun” buyururlar.
Bunu bizzat Resûl-i Ekrem (asm) kendi kızlarında uygulamıştı. Damat edindiği Hz. Osman olsun, Hz. Ali olsun gerçekten birer ahlâk ve fazilet âbidesi insanlardı.
Evet, Allah Resûlü (asm) 33 yaşındayken dünyaya gelen, çocuk yaştayken kendini İslâmın kucağında bulan kızı Hz. Rukiyye’yi evlenme çağına gelince edep ve haya timsâli olan Hz. Osman’la evlendirmişti. Birlikte Habeşistan’a hicret etmişler, çileli günleri birlikte omuzlamışlardı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (asm) “Lut’tan sonra ailesiyle birlikte Allah yolunda hicret edenlerin ilki Osman’dır” buyurmuşlardı.
Hz. Rukiyye’nin Hicretin 2. yılında ağır bir hastalığa yakalanıp vefat etmesiyle Hz. Osman’ın Resûl-i Ekrem’le (asm) akrabalık bağları sona ermişti. Hanımına mı üzülsün, akrabalık bağlarının kopmasına mı üzülsündü? Birgün Hz. Osman’ı üzüntülü gören Resûl-i Ekrem (asm) sebebini sormuş, o da anlatmıştı. Efendimiz (asm) Hz. Osman’ı müjdeleyecek, Cenâb-ı Hakkın Ümm-ü Gülsüm’ü Hz. Osman’a nikâhlamasını emrettiğini bildirecekti. Buna Hz. Osman çok sevinmişti.
Hz. Osman’a Efendimizin (asm) iki kızıyla da evlendiği için iki nur sahibi anlamında Zinnureyn denilecekti.
Hz. Osman ikinci eşiyle de 6 yıl birlikte mesut bir hayat yaşayacak, fakat o da Hicretin 9. yılında Hakkın rahmetine kavuşacaktı. Vefatına Efendimiz de, Hz. Osman da oldukça üzülecek, fakat Kâinatın Efendisi (asm) emsâli az bulunan bir insan olan Hz. Osman’a dönüp, “Eğer on tane kızım olsaydı teker teker Osman’a nikâhlardım” buyuracaklardı.
Hiç şüphesiz Allah Resûlünün (asm) ona bunca iltifat etmesinin sebebi güzel huylarla donanmış elmas ruhlu bir insan olmasıydı. Ehl-i Sünnetin peygamberlerden sonra en faziletli insanlar olarak dört halifeyi geliş sıralarıyla zikretmesi de bundan dolayıdır. Daha dünyadayken Cennetle müjdelenmiş on Sahabîden biriydi Hz. Osman.
Hz. Osman’ın nice faziletlerinden sadece Tebuk Seferi için yaptığı bağış ve fedâkârlık sebebiyle Efendimizin (asm), “Bundan sonra Osman ne yaparsa yapsın zarar vermez” buyurması onun değişmeyen karakteri ve üstün faziletleri sebebiyle değil midir?
Bizim bu makaleyle asıl dikkat çekmek istediğimiz husus çocukları evlendirirken ilk önem verilmesi ve hiç ihmal edilmemesi gereken noktanın tercih edilecek kız veya erkeğin dinine bağlılığı ve ahlâkının ön plâna alınması. İki faziletli, ahlâklı insanın kurdukları yuvada hiç mutluluk rüzgârları esmez mi?
02.03.2007
E-Posta:
[email protected]
|