Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Yürekleri yaralamadan...



Toplumun dilini çözemeyenler, hafife alanlar, değer yargılarını küçümseyenler, bir de bunu sanat ve mizah ambalajında yapanlar, halkın sessiz homurtularla başlayan tepkisiyle karşılaşırlar. Özellikle Tanzimattan bu yana Batının sinema kültürü ve sanat anlayışı ile kendi tarih ve inanç perspektifini sürekli sorgulayan bir anlayış var ki, düşüncelerinin yabanî kodlarını bu şekilde topluma yansıtıyorlar.

Eleştirel bakış, sorgulama, eğitici ve ibret alıcı bir yönlendirmenin yapılacağı sanat eserlerine fazlasıyla ihtiyacımız var. Toplumun kanayan yaralarına değinilmesi de takdire şayan bir konu. Geleneğin cehaletten beslenen boşluklarına ve buna mukabil yenileyici argümanlara da önemli açılımlar yapar.

Yukarıdaki genel yaklaşımımızdan hareketle, Şanlıurfa’da film setinin basılmasına değinmek istiyorum. Televizyonda gördüğümde şaşırmıştım. Böylesi bir tepkiyi doğuran nedenleri merak etim. Daha öncesinde de Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın İsmail Demirkol’un, Şanlıurfa’da çekimleri süren “Yaralı Yürek” filmi ile ilgili tepkisini ve bu filmin kaldırmaya yönelik olduğu beyanını okumuştum.

Bu mesajı ilk okuduğumda, hem irkilmiş, hem de bu demeci önemsemiştim. Çünkü, sayın Demirkol, saygın ve her Şanlıurfalının beyefendiliğine toz kondurmayacağı akl-ı selim sahibi bir zattır. Yıllardır oda başkanıdır, uzlaşıcı, medeni ve demokratik değerleri olan biridir. Buna rağmen filme tavır koyması manidardır.

Hakeza, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba da film hakkında benzer bir sitem içinde. Şanlıurfa’nın örf, âdet ve geleneği ile aile değerlerine yakışmayan bir senaryonun icra edildiğini ve bu tür bir tanıtımın Şanlıurfa’yı yaraladığını düşünüyor. Böylesi sanat aldatmacaları, hayalî ithamlar ve özellikle dar bir perspektiften yerel bazı uygulamaların genelleştirici ve gerçekmiş gibi takdimi, halkı üzmüştür.

Yıllar yılı terörün en civcivli döneminde bile huzurdan yana olan hoşgörü sembolü bu ilimizi, böyle yaralı, daha doğrusu karalı göstermek, huzursuzluk çıkarmaktan başka bir şey değildir. Birliğin ve sağduyunun bu kadar güçlü olduğu, sınırda ve hassas bölgedeki Şanlıurfa’yı film setine çevirip, rahatsız etmek sanat adına da olsa şık kaçmamıştır.

Beri tarafta üç beş gencin galeyanı ve set basması ise asla tasvip edilemez! Doğru değildir. Bunun üzerinden belli sanat çevrelerinin kafalarındaki belli imajlara uygun tahrik edici beyanlarda bulunmaları da yakışmamıştır.

Adlî işlem ve yargı süreci başladığı için bu kısma daha fazla girmek istemiyorum. Yalnız bu haftanın başında Şanlıurfa’daydım. Halkın işinden ve aşından yana kendi arasında uyumlu ve mütevekkil hali dışında bir şey görmedim. Televizyonda estirilen hava ile gördüğüm ortam birbirine uymuyor. Belediye Başkanı Sayın Fakıbaba’yı iş başında, kararlı ve sevecen haliyle gördük. Kısa telefon görüşmemizde, problemlerin üstesinden gelmekten, daha çok çalışmaktan bahsetti. Gazetelerin yazdığı gibi tarz ve üslup olarak “tahrik edici” bir yapısı söz konusu değil.

Bir günlük kısa programımda, geçmiş olsun ziyaretleri yanı sıra halkın hoş sohbet havası, her türlü müsamahanın sembolüydü.

Filmin yanlış algılara kapı açan mesajlarının gözden geçirilmesini, her sağduyu sahibi ister. Sanal ve sanat deseniz de, bu toplumu yaralama hakkını vermez!

Huzur adası bu şehrin, diğer bazı bölge ve illerimizde olduğu gibi medya eliyle negatif imaja sürüklenmesine fırsat vermemek gerekir.

Şanlıurfa’nın uğradığımız Suruç ilçesinde, bir dost taziyesinde halkın gündemi başkaydı. Birecik ilçesinde, akşamın ışıltılı Fırat manzarası, tarihî Ulucami’de okunan ezanın davudiliği ile birleşince hayatın aksi sedası ve halkın yaşayan değerleri bir bütünlük arz ediyordu. Birecik Belediye Başkanı Sayın Abdülkadir Yüksel, Birecik ilçesini bir şelâle kentine çevirmiş, tarihî dokunun yanında, gülümseyen ve büyüyen bir imaj vermiş. Bu haliyle Birecik, küçük İstanbul gibiydi. İlçenin Menderes’ten kalma “Boğaz köprüsü” bile var.

Gecenin Gaziantep’te bizi karşılayan sıcaklığı ve paylaşımı ise, ayrı bir sohbet ve derinlik kattı günümüze.

Hep tekrarladığım gibi, Anadolu yolları sevgi, coşku ve gayret doludur. Her defasında beni kamçılar, şevk verir ve cesaretlendirir. Gerçek hayat filmi sevdalı yüreklerle kürek çekenler orada, gerisi sanal bir gösteri.

01.03.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.02.2007) - 28 Şubat yargılanmalı!

  (26.02.2007) - Cumhurbaşkanlığı seçimleri

  (25.02.2007) - 38. yıl vesilesiyle

  (22.02.2007) - Oyalama kovalama..

  (21.02.2007) - Yeni Asya’ya

  (20.02.2007) - Seçim sathı maili

  (19.02.2007) - Ulusalcı dalganın açmazı

  (18.02.2007) - Merakı merak etmek

  (15.02.2007) - 7. Çerçeve Programı

  (14.02.2007) - Yenilenirken

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004