Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 25 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevat ÇAKIR

Bir seminerin ardından



Geçtiğimiz hafta İstanbul’da TEMA Vakfı tarafından (13-16 Şubat 2007) düzenlenen 4 günlük bir seminere katıldım. Böylece bazı bilgileremi yenilemiş oldum. Bu sene dünya genelindeki kuraklık ve iklim değişikliklerinden dolayı çevre konuları artık çok konuşuyor.

TV’ler çevre programları yaptığı gibi haber siteleri de çevre bölümü yayınlıyorlar artık. Dört günlük seminer boyunca hocalarımızdan Prof. Dr. Necmettin Çepel, seksen yaşına dayanmış olmasına rağmen, programlara katılarak çok faydalı bilgiler verdi. Kendisine çok yaşlı olmasına rağmen bu işi nasıl yaptığını sorduğumda, “Ben köylü çocuğuyum. Bu millet beni profesör yaptı. Kırk iki yıl görev yaptım. Bu millete aldıklarımı geri vermem lâzım” dedi.

Necmettin Çepel Beyin özellikle kâinattaki dengeden bahsederek, tilkilerdeki morfolojik farklılıkları şöyle izah etti:. “Kutup bölgesinde yaşayan tilkiye, şişman bir vücut, küt kulaklar ve kuyruk şeklinde bir vücut yapısı kazandırılmıştır. Böylece, bir taraftan vücuttaki yağları yakarak bol enerji sağlanmakta, öte yandan sivri uçlara sahip olmayan vücuttan da enerji kaybı önlenmiş olmaktadır. Çölde yaşayan tilki ise, oradaki aşırı sıcaklığa dayanabilmek için zayıf ve ısı kaybını arttıran sivri çıkıntıları olan bir vücuda sahiptir. Ilıman bölge tilkisi ise bu iki karakteristikler arasında yer almaktıdır.”

Ağaçların yaprak şekilleri dahi bölgelerin iklimlerine göre yaratıldığını öğrenmiş olduk. Meselâ yağışın çok olduğu bölgelerde suyun kolayca akacağı şekilde ucu damlalıklı gibi sivri iken az yağışlı bölgelerde ise yaprağın ucu içeriye doğru kıvrık şeklinde. Evet, ağaç ve toprakla haşir neşir olan bereketli bir ömür.

Yine hocalarımızdan Şişli Etfal Hastahanesi Plastik Cerrahi Klinik Şefi Prof. Dr. Lütfü Baş da çevreyle ilgili olarak çok daha farklı bir boyuttan bakmamızı anlattı. Çalıştığı hastahanede dernek kurarak 4 yıl içerisinde 680 bin ağaç diktiğini, dolayısıyla herkes mesleği ne olursa olsun bu konularda yapacağı bir şeylerinin mutlaka var olduğunu belirtti.

Bütün bunlar aslında gönüllü olarak toplanılan birer lira ile olmuş işler. Konuşma sırasında zaman zaman da ‘dumancılar’a takıldı. Bir bayana, “sigara içiyor musunuz?’ diye sorunca bayan ‘evet’ dedi. ‘Peki hastalığınız var mı?’ diye sordu. Bayan ‘hayır’ diye cevap verince, “Seni şimdi kessem akciğerlerin kapkaradır” dedi. Bayan da sessiz kaldı. Lütfü Baş da, “Ben bu suçu işledim ve şimdi kendimi affettiriyorum. Ben eskiden sigarayı içmez, yerdim. Ameliyattan çıkar sigara içerdim. Benim kliniğimde kimse sigara içemez, acil değilse ameliyat da olamaz” dedi.

Çevre ile ilgili tahribatları anlatırken ‘Keşke üçyüz sene önce yaşasaydık. İşte medeniyetin getirdikleri, doğa bu gidişle insanları üstünden atacak” dedi. Bu arada su konusu işlenirken kuraklığın insanları nasıl zor durumlara soktuğunu gösteren bir resim izleyenleri hayrette bıraktı. Su sıkıntısı çekilen bir Afrika ülkesinde 13-14 yaşlarında görünümlü bir çocuğun idrarını yapan bir ineğin idrarını içerken çekilen resmi vardı. Evet çok garip ama hayatın kaynağı olan su olmayınca ne yapılabilir? Allah korusun. Suyun her damlası için şükretmemiz gerekir.

Araştırmalar ülkemizin de su zengini olmadığını ortaya çıkarmaktadır. Öyleyse suyu kullanırken azamî derecede iktisatlı kullanmamız gerekiyor. Bir ay önceki “Sularımız çekilirken” başlıklı yazımızı okuyan bir okuyucumuz bir toplantıda bu yazıda geçen Peygamberimizin (asm) abdestte 530 gr su, banyo da ise, 2120 gr su kullandığını söylemiş olmasını hayretle karşılamış. Yalova’da benim de bulunduğum bir toplantıda aynı konu gündeme geldi. Gördük ki iktisadlı yaşamayı kendisine şiar edinen bir okuyucumuz, yarım kova su ile banya yapıyormuş. Ve yazın bahçeyi sulamasına rağmen aylık 25 lira su faturası ödüyormuş. Evet fazladan harcanan bir damla su barajlardaki suların azalmasına, balıkların neslinin tükenmesine sebep olacak olayların başlaması demektir.

Tüketici olarak herkesin elinden geldiği kadar iktisatlı davranması gerekiyor. Neler yapabiliriz? Diş fırçalarken, traş olurken, bulaşık yıkarken muslukların zamanında kapatılması gerekiyor. Bu durum bir ailede yaklaşık 80 bin litre su tasarrufu yapabilir. Açık bırakılan bir musluk dakikada 12-20 litre bir miktar suyu boşa akıtır. Traş olurkenki kayıp her seferinde 20-40 litre. Bulaşıkları yıkarken musluğun açık bırakılması ise, 120 litrelik bir su kaybı demektir. Otomobil hortumla yıkanırsa su sarfiyatı 550 litre olur. Çay demleme sırasında gereği kadar suyu ısıtmak lâzım.

İzmit, Ankara derken sıra İstanbul’da. İSKİ’nin açıklamasına göre barajlarda 8 aylık su kalmış. Artık bidonlu yaşama başlayacak gibi. Kuraklık ve su sıkıntısı başka bir şeye benzemiyor, kaçacak bir yer de yok. Hastalıklardan ve diğer sebeplerden gideceğimiz yerler olur ama bu umumî felâketten kaçacak yer yok. “Kaçış nereye?” denmeden Nebevî çizgiye gelmemiz gerek. Bu konuda “Nehir kenarında olsanız dahi” emri kulaklarımızda çınlaması gerekir. Yoksa Allah korusun sularımız çekilir de resimdeki çocuğun durumuna düşebiliriz.

25.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.02.2007) - Sigarayı boykot

  (08.01.2007) - Sularımız çekilirken

  (21.12.2006) - Bir milyon ağaç

  (07.12.2006) - “Toprak yoksa hayat da yok”

  (09.11.2006) - Nuh tufanı ve tsunami

  (28.10.2006) - Bir milyon yumurtacık

  (16.10.2006) - “Mega ölümler yüzyılı”

  (09.10.2006) - “Gizli afet”

  (16.09.2006) - Su ve Türkler

  (31.08.2006) - Kara leke

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004