Mersin’den Yaşar Bey: “Sözlerde İhlâs Sûresinin ispat ettiği altı tevhid mertebelerinden ve reddettiği altı şirk mertebelerinden bahsedilir. Bunlar nelerdir?”
Bediüzzaman Hazretlerinin, Yirmi Beşinci Söz’de Kur’ân’ın belâgatindeki i’câzın hikmetini açıkladığı Birinci Şûle’nin Birinci Şuâının İkinci Sûretine bir misal olarak verdiği sûrelerden birisi İhlâs Suresidir.
Konunun özeti şöyledir: Kur’ân’ın kelime ve cümle dizilişinde harika bir incelik ve birden fazla cümleyi bir cümle veya bir kelime içinde ifade eden benzersiz bir üslûp vardır. Saatin saniye, dakika ve saati sayan ve birbirinin nizamını tamamlayan kadranları gibi, Kur’ân’ın da kelimeleri, cümleleri, âyetleri, sûreleri birbirini tamamlıyor, birbirini ifade ediyor, birbiriyle sıkı bir münasebet içine giriyor. Kur’ân bu mükemmel nazmıyla çok cümleleri bir cümle veya kelime içine sığıştırıyor.
Meselâ “Kul Hüvellahü Ehad” (De ki: O Allah Birdir.)1 Sûresinde üçü müsbet, üçü menfî olmak üzere altı cümle vardır. Üçü açıktan tevhidi ispat ediyor, üçü de açıktan şirki reddediyor. Bu altı cümle, toplu olarak bakılırsa, altı tevhid mertebesini ispat ediyor, altı şirk mertebesini de reddediyor. Her bir cümlesi öteki cümlelere hem delil oluyor, hem de netice oluyor.
İhlâs Sûresinin her bir cümlesinin iki mânâsı vardır: Bir mânâ ile netice oluyor, bir mânâ ile delil oluyor. Demek İhlâs Suresinde, otuz İhlâs Sûresi kadar muntazam ve birbirini ispat eden delillerden meydana gelmiş sûreler vardır.
İhlâs Sûresinin, birbirini doğrulayan, tevhidi ispat eden ve şirki reddeden altı takdiri cümlesi şöyledir:
“1- Kul hüvallahü 2- Li ennehü Ehad. 3- Li ennehü Samed. 4- Li ennehü Lem yelid. 5- Li ennehü Lem yûled. 6- Li ennehü lem yekün lehü küfüven Ehad.”
Burada, İhlâs Sûresinin her bir cümlesi, bir önceki cümleyi doğruluyor, ispat ediyor ve sebebini açıklıyor. Bu durumda İhlâs Sûresinin mânâsı şöyle olur: “1- De ki o Allah’tır. 2- Çünkü O Ehad’dir. 3- Çünkü O Samed’dir. 4- Çünkü O doğurmamıştır. 5- Çünkü O doğmamıştır. 6- Çünkü O, hiçbir kimse Kendisine denk olmayandır.”
İhlâs Sûresinin, kendi içinde gizli, şirki reddeden sondan başa doğru altı takdiri cümlesi de şöyledir: “1- Ve lem yekün lehü küfüven Ehad. 2- Li ennehü Lem yuled. 3- Li ennehü Lem yelid. 4- Li ennehü Samed. 5- Li ennehü Ehad. 6- Li ennehü hüvallah.”
Burada, şirki reddeden son üç âyet öncelikle ele alınıyor. Şirkin neden reddedildiği baştaki üç âyetle açıklanıyor.
Mânâsı şöyledir: “1- Hiçbir şey O’nun dengi değildir. 2- Çünkü O doğmamıştır. 3- Çünkü O, doğurmamıştır. 4- Çünkü O, her şey Kendisine muhtaç olan, Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayandır. 5- Çünkü O Ehad’dir. 6- Çünkü O, Allah’tır.”
İhlâs Suresinin, yine kendi içinde gizli, tevhidi ispat edip şirki reddeden bir başka altı takdiri cümle sıralaması da şöyledir:
“1- Hüvellah. 2- Fehüve Ehad. 3- Fehüve Samed. 4- Fe izen lem yelid. 5- Fe izen lem yuled. 6- Fe izen lem yekün lehü küfüven Ehad.”
Burada her cümle, baştaki ispat cümlesiyle açıklanıyor. Yani O’nun Allah oluşu, daha sonraki cümlelerde belirtilen sıfatları da beraberinde getirmiştir.
Mânâsı şöyledir: “1- O Allah’tır. 2- O halde O Ehad’dir. 3- O halde O Samed’dir. 4- Öyleyse O, doğurmamıştır. 5- Öyleyse O, doğrulmamıştır. 6- Öyleyse O, hiçbir şey Kendisine denk olmayandır.”2
Dipnotlar:
1- İhlâs Sûresi: 1
2- Sözler, s. 598, 599
25.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|