Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Bir çizgidir Yeni Asya



Yeni Asya bugün otuz sekizinci yaşına giriyor. Tebrikler Yeni Asya... Tebrikler Yeni Asya’nın istikamet içindeki yayın politikasının mimarı, mühendisi ve uygulayıcısı olan şahs-ı manevîye... Tebrikler Yeni Asya’nın kadrosuna, okuyucusuna, dostuna, sevenine...

Otuz yedi yıl önce bugün halis bir niyetin tezahürü olarak doğdu Yeni Asya. Otuz yedi yıldır medyada kısılmaz bir sesin sahibi oldu!

Bir gözyaşıdır Yeni Asya... Otuz yedi yıl önce bugün, “Lahana yaprağı kadar da olsa bir gazete!” diyen büyük himmet sahiplerinin gözlerinde bir yaş damlası olarak tomurcuklandı. Bazen gözyaşı damlası oldu ona gönül verenlerin gözünde, bazen kan damlası oldu, aktı. Ama sevenlerinin başını eğdirmedi hiç. Boynunu büktürmedi. Utandırmadı. Vuruldu, dövüldü, kırıldı, kovuldu, türlü tokatlara maruz kaldı. Ama yıkılmadı, tükenmedi, yok olmadı. Hep yaşadı, hep nefes aldı durdu, hep can oldu, kan oldu, hep hayat oldu damarlarda. Dostlarının, sevenlerinin, okuyucularının gözünde değil, damarlarında yaşadı!

Bir dâvâdır Yeni Asya... Otuz yedi yıl önce bugün, hakkın, hakikatin, ittihadın, uhuvvetin, kardeşliğin, elmasın, cevherin, nurun, ebediyetin, sonsuzluğun, saadetin, izzetin, onurun, hizmetin, fikrin, edebin, aklın, samimiyetin sesi ve çığlığı olarak dünyaya geldi. Sesini, soluğunu kesmek isteyenler çıktı. Onlara birer gül dalı uzattı Yeni Asya. Yoluna ve yolculuğuna devam etti.

Bir bürhandır Yeni Asya... Tarih boyunca hak bildiği yolda tek başına da olsa, bin bir ezaya ve cefaya göğüs gererek de olsa nice ışık yakan büyük himmet sahipleri gelip geçmişler. Peygamberler ve onların müstakim ümmetleri bu sessiz dâvânın bürhanı oldular. Peygamberler döneminden sonra müceddidler, asrın imamları, asrın sahipleri ve onların istikamet içindeki takipçileri hak için birer bürhan oldular. Yarın Mahşerde, kulların “Allah’ım! Senin sözüne sadık kimseleri görmedim!” diye yakınmalarına imkân vermeyecek ölçüde fedakârca, kahramanca, yiğitçe haksızlıklara, bid’atlara, dalâlete, yanlışa karşı hakkın hukukun, faziletin, ahlâkın, hayrın birer bürhanı olan hak ve gönül erenlerine her asırda şahit oldu bu dünya. İnsanlık, Yeni Asya ile gördü ki, ahirzaman da boş değil! Ahirzaman da fedakârından, kahramanından, yiğidinden, hakkın müdafiinden mahrum değil.

Bir tebliğdir Yeni Asya... Akla, fikre, hür düşünceye, selim kalbe, hakkın, nurun, feyzin, faziletin, istikametin, ihlâsın, tevhidin, tevekkülün, teslimin ve saadet-i dâreynin tebliği oldu doğduğu günden beri. Dinleyen azdı veya çoktu! Ne önemi var? Fakat tebliğ vardı! Sesini, soluğunu kısıp oturan yoktu! Güneşi ve gündüzü gösteren vardı! Eğer göz yummasaydılar... Görmeyen kalmayacaktı!

Bir duâdır Yeni Asya... Halktan Hakka hak için yükselen bir niyazdı, açılan bir eldi, söyleyen bir dildi; hem kavlen, hem fiilen söyledi, bazen istidat dili oldu, bazen ihtiyac-ı fıtrî dili oldu, bazen ıztırar dili oldu. Ama hep dergâh-ı izzete açtı gönlünü, elini, dilini, niyazını. Hep O’na yöneldi, hep O’nu bildi, hep O’nu bildirdi, hep O’nu sevdi, hep O’nun için sevdi, hep O’nu sevdirdi, hep O’nu yazdı, hep O’nun için yazdı.

Bir tekliftir Yeni Asya... Elini dostluğa, barışa, kaynaşmaya, inanmaya, hürriyete, demokrasiye, hakka, hukuka, ışığa, aydınlığa, kardeşliğe, birliğe, beraberliğe, sevgiye ve muhabbete uzatmış. “Hak, müşterekimiz olsun” diyor. “Hakkın hatırını teslim edelim; başka hatırlara feda etmeyelim. Fert olarak da, cemiyet olarak da saadetimiz bundadır” diyor. Otuz yedi yıldan beri bu teklifini tekrarlıyor. Kıyamete kadar da inşallah tekrarlayacak!

Bir çizgidir Yeni Asya... İstikametin, teslimiyetin, tevhidin, sadakatin, isabetin, saygınlığın, nezaketin, hıfzın, himayenin, emanetin, doğruluğun, mertliğin, açık yürekliliğin, açık sözlülüğün, hür yaşamanın, hür düşünmenin, doğru inanmanın, müsbet hareketin çizgisi...

Yeni Asya otuz yedi yıldan beri bu gözyaşının, bu dâvânın, bu tebliğin, bu teklifin ve bu çizginin peşinde, izinde, arkasında, takibinde... Bu çizgisiyle Mahşere, Allah’ın huzuruna varmak emelinde Yeni Asya... Kıyamete kadar, Mahşere kadar, ebediyete kadar, sonsuzluğa kadar yolun açık olsun Yeni Asya!

21.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.02.2007) - Bedduâ etmek faziletli bir iş değildir

  (18.02.2007) - Dünya bizi sıkıyor

  (17.02.2007) - Hızır Aleyhisselâm-2

  (16.02.2007) - Hızır Aleyhisselâm-1

  (15.02.2007) - Kısa kısa

  (14.02.2007) - Onuncu Söz üzerine

  (13.02.2007) - İmanın makbul olması an meselesidir

  (12.02.2007) - Bir şükür kaynağı: Nefes alıp verişimiz

  (11.02.2007) - Kısa kısa cevaplar

  (10.02.2007) - Kısa... kısa...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004