21 Şubat’ın, Yeni Asya ile ilgisi olmayan insanların ne anlama geldiğini bilememesi gayet normal.
Ya bilenler için?
Çok önemli.
Sesinin ve sözünün ne denli önemli olduğunu bilenler için 21 Şubat çok önemlidir.
“Bir lahana yaprağı” kadar neşriyata hasreti olanlar için de bu mânâ oldukça önemlidir.
Risâle-i Nur’un geniş kitlelere ulaşmasında haftalık neşriyatın çok fazla bir tesiri yoktu. Câmianın kendi arasındaki sosyal birliğini muhafaza için de günlük gazete bir ihtiyaç idi.
Bunun en iyi şuurunda olan, Bediüzzaman Hazretlerinin en has talebelerinden Zübeyir Gündüzalp “Sadece iman hakikatlerini okumamız, birlikteliğimizi tam muhafaza edemez. Üstadın siyasî ve sosyal hayata ait görüşlerinde de birlikte hareket etmeliyiz. Bunu da ancak gazete temin eder” diyerek, Bekir Berk, Mehmet Kutlular, Mehmet Fırıncı ve M. Emin Birinci'nin bulunduğu bir yerde “Biz böyle bir gazeteyi çıkaramaz mıyız?” der. Onlar da “Ağabey, emredin çıkaralım” der. Bu konuşmalar, Yeni Asya’yı başlatan ilk kıvılcım olur.
Yeni Asya 1970 yılı 21 Şubat günü ilk nüshasında “Asya ile Avrupa birbirine bağlanıyor” diyerek, boğaz köprüsünün temel atma törenini manşetine çekiyordu.
Bir mânâda Asya’da hükümfermâ olan din ile, Avrupa’daki bilim ve teknolojinin dayanışmasını dile getiriyordu.
Yeni Asya’nın, çıktığından beri, sönüp gideceğini zannedenler hep yanıldı. Dahilî-haricî sarsıntı ve dayanılmaz meşakkatlere rağmen 38. yıla aynı heyecan ve ümit ile ilerliyor. Ve kıyamete kadar bu azmin devam edeceğine inancım tamdır.
O; gazete, dergi, kitap, broşür, toplantı, seminer, serbest üniversiteye benzeyen dersler, ses kasetleri, cd’ler ve daha nice neşriyat ile hep örnek oldu, yol gösterdi.
21.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|