Mutlu ve mutsuz insanın özellikleri nelerdir?
Bu sorunun cevabını herkes kendi bakış açısına göre cevaplandırır. Hayatını dinin emir ve yasakları çerçevesinde değerlendiren, her şeye iman gözlüğüyle bakan insanın bu soruya cevabı hiç şüphesiz dinin emir ve yasakları çerçevesinde olacaktır.
Allah dostu Yahya bin Muaz’ın bu soruya verdiği cevap şöyle: “Mutlu insan: 1. İyi ameller işlemede acele eder.
2. Nefsin arzu ve isteklerini ertelemede mahirdir; nefse hiç göz açtırmaz.
3. Her an ölecekmişcesine ahirete hazırlıklı olur.
Ahirette hüsrana uğrayan mutsuz kişi de: 1. Günlerini dünya ve ahiretine hiçbir faydası olmayan işlerle tüketir,
2. Organlarını günah çamurlarına beler,
3. Dünya sarhoşudur; ayılamadan hayatını noktalar.”
Evet, birinci üç özellik mutlu; ikinci üç özellik de dünya ve ahirette kaybettikçe kaybeden mutsuz insanı anlatır.
Bunlar üzerinde kısaca durmak gerekirse, ticaretle uğraşan bir insanın kârını düşünmekten başka bir kaygısı olmaz. Dünyada ahiret ticareti yapmak için bulunduğuna inanan bir insan da ibadet ve hayırda şevk ve gayretlidir. Bütün sevdası sevap kazanmaktır. Onun için küçük büyük demeden hayırlı işlerde acele eder.
Hayatını Allah’ın emirlerine göre şekillendiren ve renklendiren şuurlu bir mü’min en büyük düşman olarak nefsi görür, onun arzu ve isteklerine muhalefet eder, yapmamakta direnir, yapmamak üzere erteler.
Ve hepsinden önemlisi ölümün ne zaman geleceğini bilemediği için her an ölecekmişcesine ahirete hazırlıklı olur; “Bugün, yarın tövbe ederim” diyerek günahlara dalma gafletini göstermez.
Mutsuz ve hüsrana uğrayan kişi ise ömrünün faydalı mı, zararlı mı olduğuna bakmadan nefsin arzu ve istekleri yolunda sonsuz hayatı kazandıracak elmas değerindeki ömrünü boş yere harcar. Günahlara girmekte tereddüt etmez. Nefsin hoşuna gidecek şeyler yapmakta heveslidir. Ve o kadar dünya sarhoşudur ki bütün meselesi para kazanmak, makam ve mevki edinmek, şöhret peşinde koşmaktır. “Bunlar kabir kapısından öte işe yarar mı, yaramaz mı?” Bunları düşünmez bile. Varsa yoksa her şeyi dünyadır. Dünyanın geçici zevk ve lezzetleri peşinde koşar da koşar. Ölümle uyandığında ayılır, gerçeklerle yüzyüze gelir ama iş işten geçmiş olur.
Mutluluğu da, mutsuzluğu da insan kendi elleriyle seçiyor.
25.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|