15 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Düğün ve merasimlerde de meşrû daire keyfe kâfi


A+ | A-

Düğün ve merasimlerde de oyun, eğlenceden uzak kalamayız. Yalnız ulvî duygulardan örülmüş, melek gibi tek boyutlu varlıklar değiliz. Akıllı-şuurlu, aynı zamanda duygu, his ve nefis sahibiyiz. Akıl, kalb ve vicdanımız hakikate muhtaç olduğu gibi; nefsî/hissî yönümüz de eğlenceye muhtaç.

Ancak, hevesat-meşrû dairede ve-beşte bir olmalı. 1 Bunu, zamanımızın beşte birisini eğlenceye ayırabiliriz, şeklinde anlayabiliriz. Aslında meşrû daire keyfe kâfi, gayr-i meşrû daireye girmeye gerek yok.

Meselâ, inek, deve, geyik, balık etinden pek çok kuş etlerine kadar hemen hepsi helâl. Yalnızca domuz eti ve leş yasaklanmış. Bunları yemeye ihtiyaç olmadığı gibi, diğerlerinden daha lezzetli de değil! Su, süt, ayran, nar, üzüm suyu gibi çeşitli meşrubatlar, kahve, çay gibi bütün bitkisel suların tamamı helâl ve keyfe kâfi. Sadece yıllanmış üzüm suyu ve benzerlerine izin verilmemiş…

İster aktif, ister pasif/izleyen olarak eğlencenin temel saiki dinlenmektir. Ne var ki, dinlenelim derken, ses, görüntü kirlilikleri ve gayr-i meşrû çizgiyi aşmak eğleneni daha da yoruyor! Ve, başta hayatı, kendimizi, çevremizi anlamayı ve anlamlandırmayı; kısaca tefekkürü öldürüyor!

Belgeler; geçmiş zamanların oyun ve eğlenceleri; kafa ve gönle de hitap ettiğini gösteriyor. Günümüzde ise nefse endekslenmiş gibidir. Üstüne resmiyet kazandırılarak eğitim ve öğretimin bir parçası yapılmış. Ve giderek kârını başkalarının zararında gören muhteris insanların kasalarını dolduran kahredici sektör haline dönüşmüş.

Spor/riyazet; formu korumak iken; “acılardan kurtulma ve lezzetlere kavuşma” vasıtası olarak algılanmış ve sapma olan hedonizmin (lezzetkolikliğin) etkisiyle herşey nefsi zevk ve lezzetin vasıtası kılınmış. Aslında eğlence tam olarak çalışma ve gerçeklerden kaçıştır! Bugünkü magazinvari eğlence anlayışı, hem çalışma, hem işten alıkoyuyor, hem yoruyor, hem de altından kalkılamayacak masraflara sokuyor!

Düğünlerde de “melekî eğlence: Sesleri ve kulakları yaratan, nağmeleriyle raksa gelen ve getiren çeşitli varlıkları halk ederek kâinatı ve bütün varlıkları hikmetli ve ahenkli sesler armonisine çevirmiştir. Öyle ise, alıcı, verici ve algılayıcıların Sahibi neyi dinlememizi istemişse ona kulak kabartmalı değil miyiz? Unutmayalım ki, “Güzel sözler O’na yükselir.” 2 Öyle ise, hiçbir misafir, ev sahibinin izninin dışında sesler çıkararak çevreyi rahatsız edemez!

Gerçek lezzet, zevk ve mutluluk nefsi değil, “melekî eğlence”dedir. Yani, nefsimizi terbiye etmek, olumlu, ulvî duygularımızı geliştirmek; olumsuzlarını mecralarına yönlendirmektir. Melekî eğlencenin püf noktasını yakalayan bir mü’min, iman nuruyla rüzgârların terennümatını, bulutların naralarını, denizlerin dalgalarının nağmelerini ve hakeza yağmur, kuş ve saire gibi her nevîden Rabbanî kelâmları ve ulvî tesbihatı işitir. Sanki kâinat, İlâhî bir musikî dairesidir. Türlü türlü avazlarla, çeşit çeşit terennümatla kalblere hüzünleri ve Rabbanî aşkları intiba ettirmekle kalpleri, ruhları, nuranî âlemlere götürür, pek garip misali levhaları göstermekle o ruhları ve kalpleri lezzetlere, zevklere boğar. Fakat o kulak, küfürle tıkandığı, yani, “gayr-i meşrû, nefsanî müziğe, eğlenceye” daldığı zaman, o leziz, manevî, yüksek seslerden mahrum kalır. Ve o lezzetleri veren avazlar, matem seslerine dönüşür. Kalpte, o ulvî hüzünler yerine, ahbabın ayrılmasıyla ebedî yetimlik, nihayetsiz vahşet ve sonsuz gurbet hasıl olur. 3

Demek, ruhun ulvî yüce duygularını işletmek “melekî”; olumsuz, nefsanî yönü işletmek, “şeytanî eğlence”dir. Müziğin hükmüne gelince şöyle açıklanmıştır: Meşrû eğlenceden müziğe kadar insanı iyiye, güzele, ahlâkî davranışlara, ümide, aşk ve şevke götüren her ses, her nefes, her hareket serbest, hatta sevaptır; ümitsizliğe, karamsarlığa tembelliğe, sefahete, sefalete ve lüzumlu vazifelerin noksan bırakılmasına sebebiyet veren her çeşit söz ve eylem de yasak kapsamına girer.

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 668. 2- Kur’ân, Fâtır, 10. 3- İşaratü’l-İ’caz, s. 71-72.

15.07.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.07.2010) - Edep çerçevesindeki eğlence

  (13.07.2010) - Düğünden borç bataklığına…

  (12.07.2010) - İnşaat mühendislerine bir proje teklifi

  (10.07.2010) - “Ilımlı Müslüman Projesi”ne dikkat!

  (07.07.2010) - Hedefi iktidar olan riyakâr davranır!

  (06.07.2010) - Nur hareketi bir çıkar grubu değildir

  (05.07.2010) - Diğer medeniyetlerde kadın ve çocuk

  (02.07.2010) - Marifet, tersinden okumak mı?

  (30.06.2010) - İmtihan, evlilik ve çocuk

  (29.06.2010) - Çocuk terbiyesinde şefkat


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.