Faruk ÇAKIR |
|
Her aileye bir “Bizim Aile” |
Kültür hayatımızda dergilerin ayrı bir yeri vardır. İyi takip edilip okunduğunda bu yayınlardan azamî derecede istifade etmek mümkün. Geçmiş yıllara nisbetle cemiyetin temel taşı hükmünde olan aileyi yetiştirmeye matuf yayınların sayısında gözle görülür bir artış olduğu anlaşılıyor. Çocuklar, gençler ve aile için onlarca, belki de yüzlerce kaliteli dergi yayınlanıyor. Mutlaka hepsinden istifade etmek mümkün, ama bu dergilerden örnek olması bakımından “Bizim Aile”den biraz bahsetmek istiyorum. Elbette “Bizim Aile” dergisi konusunda tek yayın değil, ama farklı olduğu söylenebilir. Özellikle bu dergiden bahsetmiş olmamız, benzer yayınları üzmemeli. “Bizim Aile”nin, Yeni Asya Yayın Grubu içerisinde yer alması, ondan bahsetmemizde bir sebeptir, ama tek sebep değil. Bu derginin bahsedilmeyi hak ettiğini insaf ile inceleyen herkes takdir eder. “Bizim Aile”nin ilk sayısı büyük bir heyecanla yayınlanmıştı. O dönemde yayın grubumuz içerisinde aylık olarak “Köprü” ve haftalık olarak da “Can Kardeş” dergileri yayınlanıyordu. Hanımlara ve aileye hitap eden ayrı bir dergi talebi gündeme geldi ve “Bismillah” denilerek ilk sayısı neşredildi. Bizim Aile’nin ilk sayısı “İslâm ve Kadın” kapak konusuyla (Ocak 1988) okuyucu ile buluşmuştu. Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen başörtüsü yasağı kısmen de olsa o günlerde de söz konusu idi. Bu sebeple “Bizim Aile” hemen her sayısında tesettürün önemine vurgu yapan yayınlar yaptı. Bu gayret ilgi gördü ve “Bizim Aile” dergisi yayınlandığı ilk sayılardan itibaren okuyucusu ile bütünleşti. Maddî olarak sıkıntılar çekti, ama ihlâslı okuyucuları sayesinde yayın hayatını bu günlere kadar sürdürmeyi başardı. Derginin yayınlanan son sayısından (Şubat 2010) da biraz bahsetmek gerekirse, ilk sayısındaki kararlılığını sürdürdüğünü söyleyebiliriz. “Dünya Dönüyor” sayfalarında seçme haberler var. Birinin başlığı şöyle: “İsviçre okullarında başörtüsü serbest.” Derginin ilerleyen sayfalarında özellikle genç hanımlara ve annelere hitap eden eğitici ve bilgilendirici yazılar var. Yeni Asya’daki karikatürleriyle dikkat çeken karikatüristimiz İbrahim Özdabak, aynı zamanda Bizim Aile’ye de çiziyor. Derginin Şubat 2010 sayısındaki karikatürü de çok hoş. Dergide, Hattat Yusuf Sezer’le yapılan bir de röportaj yer almış. Yurt dışında da ilgi ile izlenen hattat Sezer, hem hat san’atının inceliklerini anlatmış hem de dikkat çekici hatıralarını Bizim Aile okuyucuları için paylaşmış. Bizim Aile, şimdiye kadar 241 sayı yayınlanmış. Yıldönümü vesilesiyle derginin yayınlanmış eski sayılarının kapaklarından da bir seçme yapılmış. Geçmiş yılların dergilerine bakınca; hak, hukuk, adalet ve insan hakları noktasında fazla yol alamadığımız görülüyor. Bazı kapak konularını hatırlatırsak, ifade etmek istediğimiz konu daha iyi anlaşılır: “Örtünmek hürriyettir”, “Müstehcenlik esarettir”, “Neden başörtüsü?”, “Bu zulüm (başörtüsü yasağı) nereye kadar devam edecek?”, “Cinsel devrimin çöküşü”, “Ordu başörtüsü düşmanı olamaz”, “Tesettür hükmü değişmez”, “Kadın ve ilim”, “Kadın ve eğitim”, “Cennetten bir köşe: Aile”, “Demokrasi mücadelesinde kadın”. Dergide düzenli yazı yazan yazarların yanında ‘misafir kalem’lerin de yazıları yer alıyor. Derginin ilerleyen sayfaları, “Hayatın içinden” seçilen çarpıcı haberlerle devam ediyor. “Bizim Aile” ile tanışmayanlar varsa, hiç vakit kaybetmeden bu güzel dergimizle tanışabilirler. Pişman olmayacaklarını söyleyebiliriz. Tabiî okumak şartıyla...
tıklayın! 14.02.2010 E-Posta: [email protected] |