Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Nişanlılık döneminin sorumlulukları



Balıkesir’den Tahsin Bey:

*“Nişanlılık döneminde, düğüne altı ay varken, her iki taraf da istiyorsa, görüşmelerdeki haramlığı kaldırmak için nikâh yapılır mı? Bunda ne gibi sakıncalar var? Nişanlılık döneminin sorumlulukları nelerdir?”

İslâm’da ve tüm dinlerde nikâh, nişanlılığın başladığını değil, evliliğin başladığını bildirir. Nişanlılık devresi ise evlilik değil, evliliğe atılan bir adımdır. Bizim kültürümüzde bu devre, genellikle, birer yüzük takılarak kesilen bir sözle başlatılır. Söz kesilir, sözü nişanlılık devresi izler, nişanlılık devresini ise evlilik izler. Bu dönemler içerisinde bütün sorumluluklar peyderpey yerine getirilir.

Nişanlılık döneminin sorumlulukları hakkında şunlar söylenebilir:

1-Nişanlılık, bizzat evlilik demek olmayan, ancak evlilikle sonuçlanan yeni bir ahlâkî dönemin adıdır. Bu dönemde taraflar birbirlerini tanırlar. Yalnız evlenecek adaylar değil; her iki adayın ailesi de birbirleriyle tanışır ve kaynaşırlar. Böylece, evlenecek adaylarının evliliklerinin huzurlu başlaması ve problemsiz devam etmesi için gerekli olan adımlardan birisi atılmış olur. Bu yeni kurulan yakınlığın getirdiği şefkat ve sıcaklık zemininde nişanlılar birbirleriyle, karşılıklı saygıya ve nezakete dayalı, ama mahremiyete dikkat etmek şartıyla ilgilenirler.

2-Nişanlanma bir evlilik vaadidir, ama bir nikâh akdi değildir. Vaad olması taraflara şu ahlâkî yükümlülükleri beraberinde getirir:

a) Taraflar vaatlerine sadık kalmalıdırlar.

b) Taraflar birbirlerini aldatmamalıdırlar.

c) Taraflar birbirlerine dürüst ve nazik davranmalıdırlar.

d) Taraflar birbirlerine karşı güven sarsıcı davranışlardan uzak kalmalıdırlar.

e) Taraflar yer yer yaşanan anlaşmazlıkları büyütmeden ve başka kişilere taşımadan sağduyulu hareket ederek çözmelidirler.

f) Taraflar birbirlerinin kusurlarını eleştiri konusu yapmaktan kaçınmalıdırlar.

g) Taraflar birbirlerini olduğu gibi kabul etmeli ve sevmelidirler.

3-Nişanlanma, İslâm hukukunda taraflara bir evlenme mecburiyeti getirmez. Evlilik birliğini sürdüremeyeceklerini anlayan nişanlılar, nişanı bozma yetkisine ve hakkına sahiptirler. Nişan bozulduğunda, verilen hediyeler karşılıklı olarak iâde edilir. Kız tarafı aldığı mehri geriye verir.

4-Nişanlılık, kız ve erkeğe, evliliğin helâl kıldığı beraber yaşama hak ve salâhiyetini vermez. Bu dönemde ne kadar karşılıklı sevgi, güven ve iyi niyet olursa olsun; kız ve erkeğin, mahremiyet bakımından birbirlerine–neredeyse—iki yabancı gibi oldukları ve mahremiyet sınırına dikkat etmeleri, birbirlerine karşı sevgilerini, tutkularını ve aşklarını mahremiyet perdesi arkasından yaşamaları gerektiği unutulmamalıdır.

5-Kendi başlarına karar verebilecek derecede yetişkin, reşit ve aklı başında olan nişanlıların, üçüncü bir şahsın beraberliğinde görüşmelerine, konuşmalarına ve problemlerini tartışmalarına imkân verilebilir. Sırf görüşmek ve konuşmak için mahremiyeti kaldırmaya ve erken bir nikâha gerek yoktur.

6-Nişanlılar arasında sırf rahat görüşme yapılsın, haramlık ortadan kalksın diye yapılan nikâh, birçok yönden mahzurlar taşır. Belli başlı mahzurları sıralayacak olursak:

a) Henüz evlilik hayatına adım atılmamıştır. Anlaşmazlık söz konusu olduğunda ayrılmak problem haline gelir. Erken gelen boşanma her iki tarafı da yıpratır.

b) Erken yapılan nikâhın kıymetini her iki taraf da takdir edemez. Nişanlılık döneminin fevrîliklerinden nikâh kurumu zarar görür. Meselâ, erkek daha sonra pişman olacağını düşünmeden fevrî biçimde boşama yaparsa; daha başlamamış olan evlilik, yüzeysel kırılganlıklar nedeniyle, barışma imkânına kavuşmadan suya düşer. Veya kız tarafı—tek taraflı olarak—nişandan vazgeçmek istediğinde, bunu kolay başaramaz; erkeğe boşama yaptırmak gibi bir sıkıntı ile yüz yüze gelir. Erkeği boşamaya mecbur kılmaksa, onur kırıcı gelişmelere yol açar.

c) Anlaşmazlık ve ayrılık gündeme geldiğinde, yapılmış olan erken nikâh, kızı ve kız tarafını beklenmedik mağduriyetlere uğratabilir.

d) Dinî nikâhın sû-i istimal edilmesine zemin hazırlanmış olur.

Bu bakımdan sözlülük ve nişanlılık döneminde erken nikâh yapılmaması, nikâhın evliliğe yakın ve sırf evlilik amacıyla yapılması her iki tarafın, bilhassa kız tarafının huzurunun ve onurunun korunması açısından fevkalâde önemlidir.

Cenâb-ı Hak evlatlarımıza hayırlı kısmet ve tükenmez nasip lütfetsin. Nikâhlarımızı rızasıyla sonuçlandırsın. Âmin.

11.12.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.12.2007) - Kimler kurban keser?

  (08.12.2007) - Kısa kısa

  (07.12.2007) - Îsâr hasleti

  (06.12.2007) - Kurban yaklaşırken

  (05.12.2007) - Hayatın öznitelikleri

  (04.12.2007) - Peygamber mu'cizeleri ve sırr-ı teklif

  (03.12.2007) - Dünya sevgisinde imanî ölçüler

  (02.12.2007) - Kur’ân bahçesinin meyveleri

  (01.12.2007) - Kur'ân'ın ezelî oluşu

  (30.11.2007) - Cehennem hakkında

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri