Elbette Türkiye’nin meseleleri bitmez. Ekonomiden siyasete, terörden eğitime kadar onlarca mesele ile yoğruluyoruz. Bu meselelerin bazıları ‘öncelikli’, bazıları da ‘ertelenebilir’ özellikte. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) bu anlamda bir çalışma yaparak; “Ülkemizin Önemli ve Öncelikli Meseleleri” adlı bir araştırma raporu (Askon Araştırma Raporları: 11, Eylül 2007, İstanbul) yayınlamış.
Belki de her maddesinin ayrıca araştırılması ve tartışılması gereken maddelerin bir kısmını, aktaralım:
* Ekonomi yönetimi çok başlı imajından kurtulmalıdır.
* Özerk kurullar ve kurumlar ile merkezî yönetim arasında çok iyi bir korelasyon kurulmalıdır.
* İç ve dış gelişmeler konusunda konsensüs sağlanamaması, geleceğe yönelik olumsuz beklentilerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
* Ekonomik ve siyasî gelişmeler ile ilgili iyimserlik yerine sürekli karamsarlık pompalanmaktadır.
* Ülkemizin ekonomik varlıkları ile ilgili envanter bir an önce oluşturulmalıdır.
* Ülkemizde kamu ve özel sektör için bir “Makro Yönlendirme Planı”na ihtiyaç bulunmaktadır.
* Ekonomi yönetimi noktasında “Öncelikler” sıralaması yapılması bir zorunluluktur.
* Ülkemizin ekonomi politikalarının temel belirleyicileri nitelenmelidir. (Yabancı sermaye, yatırımların niteliği, özelleştirmeler, ekonomide kamunun ağırlık seviyesi, vs.)
* Ülkemizde faiz oranları çok yüksek seyretmektedir.
* Enflasyon oranları kritik eşiğin altına inme noktasında direncini muhafaza etmektedir.
* Rant ekonomisi kamufle tarzda devam etmektedir.
* İç borçlanma düzeni ve miktarı yıpratıcı olmaya devam etmektedir.
* Borç yükü ve buna bağlı faiz yükü, bütçelerin büyük kara deliği olmaya devam etmektedir.
* Reel sektörün korunup büyütülmesi için gerekli tedbirler alınmamaktadır.
* İşsizliğin yüksek oranı düşürülmemektedir.
* Tarım politikaları netleşmiyor. Destekler dengesiz ve sektörü geliştirici değil, endüstriyel tarım da yeterince gelişememektedir.
* Carî açık daimî tehdit niteliğine bürünmüştür. Özellikle sıcak para ile finansmanın sağlanması ekonomideki makro göstergelere olan güveni azaltmaktadır.
* Finans sektöründeki gelişmeler “ekonomik güvenlik” kavramının çok ötesinde gelişmektedir. Finansta hâlen tehlikeli bir yabancılaşma sürmektedir.
* Bilgi ve teknoloji üretme merkezleri ekonomik yapılardan ve pratiklerden bağlantısız çalışmaktadırlar.
* Ar-Ge ve inovasyon kültürü, geliştirilip yaygınlaştırılamamaktadır.
* Enerjide dışa bağımlılık seviyesi çok yükseklerde seyretmektedir. Behemehal nükleer enerji tesislerinin kurulması gerçekleştirilmelidir.
* Sosyal güvenlik açıkları bütçenin önemli ikinci kara deliği olmaya devam etmektedir.
* Sermaye hareketlerine, özellikle sıcak para akınlarına karşı yeterli bariyerlerimiz bulunmamaktadır.
Tabiî ki ‘dert’ler bunlarla sınırlı değil. ‘Ekonomi penceresi’nden hayata bakan ASKON’un tesbitleri bunlar. Bütün STK’lar, kendi pencerelerinden bakarak ‘dert’leri ve ‘çareleri’ni de ortaya koyarsa belki Türkiye’nin uyanmasına vesile olurlar.
30.10.2007
E-Posta:
[email protected]
|