Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Kısa kısa



Esra Çelik: “Ramazan’daki kaza borçlarımı tuttum. Bittiğinin ertesi günü Şevval ayı için 6 günlük oruca başlamıştım. Ama ilk günü bilerek orucumu bozdum. Kefaret gerekir mi? Ya da sadece o orucun bir günlük kazası yeterli olur mu? Bir de günah boyutu nedir?”

Şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnettir. Sünnet olan bir oruç tutulduktan sonra bilerek veya bilmeyerek bozulursa, bir gün kaza etmek vacip olur. Ve bu yeterlidir. Kefaret gerekmez.

Nafile bir orucu bozmak günah değildir. Fakat kazası vacip olduğundan ihmal etmeden kazasını yapmak gerekir.

***

Volkan Sağlam: “Kur’ân-ı Kerim internetten abdestsiz olarak okunabilir mi?”

Kur’ân-ı Kerim’i okuma esnasında değil, dokunma esnasında abdestli olmak farzdır. Dokunmak söz konusu olmadığından, internet üzerinden abdestsiz Kur’ân okunabilir. Fakat eğer bir zorluk yoksa abdestli okumak şüphesiz faziletlidir.

***

Esma Guz: “Akika kurbanını ikiz kızlarımız için, ayrı ayrı adlarına, doğumlarından bir yıl kadar sonra kestik. Fakat saçlarını traş etmedik ve saçları ağırlığınca altın ve gümüş tasadduk etmedik, bir de kurban etlerinin kemiklerini kırdık, et dağıttığımız insanlara da kemiklerini kırmamalarını söylemedik, sizce bunları yapmadığımız için kurbanımız zayi olmuş mudur ya da bu diğer belirttiğim şeyler ne kadar önemlidir? Bir akika kurbanının nasıl olması gerektiğini gösteren kesin hüküm var mıdır?”

Akika kurbanı kesmek sünnettir. Çocuğu tıraş etmek ve saçı ağırlığınca sadaka vermek sünnettir. Fakat bu sünnetleri yapmamak günah değildir. Yapan sünnet sevabı alır.

Kemik kırmak veya kemik kırılmadığında kurban zayi olur tarzında bir hüküm yoktur. Bu hurafedir. Yaşatmayıp öldürmek lâzımdır.

***

Osman Uslu: “1. Geçmişteki namazlarımızı kılarken yatsı namazından sonraki vitir namazını bir günde iki defa kılınmaz diye söyleniyor aslı var mıdır? 2. İkindi namazının sünneti bazen kılınmayabilir onun yerine kaza farzımızı kılabilir miyiz? Onun için de iki farz üst üste kılınmaz diyorlar.”

1- Vitir namazının kazası yapılır. Çünkü vacip bir namazdır. Bir günde iki defa vitir kılınmaz diye bir hüküm yoktur. Hüküm, art arda aynı namazın “edası” yoktur şeklindedir. Biri eda, biri kaza olursa kılınır. Vitir namazının kazası, günlük vitir namazından sonra veya önce kılınabileceği gibi, diğer vakitlerde de kılınabilir.

2- İkindi namazının sünneti kılınmadığında onun yerine kaza farzımızı kılabiliriz. İki farz üst üste kılınmaz diye de bir hüküm yoktur. Nitekim bu farzların konumları farklıdır: Biri edadır; vaktin farzıdır. Diğeri kazadır; geçmiş bir namazın farzıdır.

***

Hatice Güner: “Tedavi sebebi ile tutulamayıp fidyesi verilen oruçların tedavi bittikten sonra kaza edilmesi gerekir mi? Gerekirse fidyenin hükmü ne olur?”

Tedavi sebebi ile tutulamayıp fidyesi verilen oruçlar, tedavi bitip sıhhate kavuşunca yeniden kazaen tutulur. Fidye, hasta sıhhate kavuşmaması durumunda farz olarak orucu karşılar. Fakat bu farz, hasta sıhhate kavuşunca orucu kaza etme yükümlülüğünden kurtarmaz.

Çünkü oruç bedenî bir ibadettir. Bizzat tutulması esastır. Sıhhat söz konusu olunca da, oruç günlerinde beliren engel kalkmış olmaktadır. Bu durumda yeniden ve bizzat orucu tutmak gerekmektedir.

Verilmiş olan fidye zayi olmaz şüphesiz. Malı farz olarak vermek gibi bir sevabı kazanmak ancak şükrü gerektirir.

***

Rabia Sağlam: “Kaza orucu tutarken unutarak bir şey yiyip içmek orucu bozar mı? Bozarsa yiyip içmeye devam mı etmek gerekir, yoksa yememek mi gerekir?”

Kaza orucu tutarken unutarak bir şey yemek veya unutarak bir şey içmekle oruç bozulmaz. Derhal ağızdakini tükürüp oruca devam etmelidir.

***

Turan Bey: “Nafile oruç için sabah kalktığımızda hiçbir şey yememişsek niyet edebilir miyiz? Bunun bir süresi var mı?”

Nafile oruç için sabah kalktığımızda eğer oruç bozucu bir davranışımız olmamış ve hiçbir şey yememişsek niyet edebiliriz. Kaba kuşluğa kadar bu şekilde (oruç bozucu bir davranışta bulunmamak şartıyla) niyet edilebilir.

30.10.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.10.2007) - Tilâvet Secdesi üzerine

  (28.10.2007) - Malî ibadette vekâlet

  (27.10.2007) - Mezhepler üzerine

  (26.10.2007) - Âmentü hakkında

  (23.10.2007) - Nefsin iç dünyasına doğru

  (22.10.2007) - Kader'den atılan taşlar

  (21.10.2007) - Mü'minin mi'racı namaz

  (20.10.2007) - Şeytanın bağlanması ve aldatması

  (18.10.2007) - Âdâb-ı muâşeret üzerine

  (17.10.2007) - Kur’ân’da biz zamirinin hikmetleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri