Türkiye’deki mütedeyyin insanlar geçmiş yıllarda ‘takunyalı’ denilmek suretiyle aşağılanmak istenirdi. Son zamanlarda ise, ‘evde terlik giyenler/ ayakkabıyla evin içine girmeyenler’ eleştirilmeye çalışılıyor.
Vatan yazarı Zülfü Livaneli’nin başlattığı bir tartışmada, CHP Lideri Deniz Baykal’ın bir dost evine gittiğinde ‘terlik’ giydiği ifade edilmişti. Tartışma, evinde toplantı yapılan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’in açıklamasıyla netleşti.
Sevigen şöyle demiş: “İstanbul’dan gelmişlerdi ve otelde kalıyorlardı, hanımla eve davet ettik. Bizim evde namaz kılındığı için, ayakkabıları çıkardılar, terlikle oturdular.” (Hürriyet, 26 Temmuz 2007)
Bu izahta iki önemli nokta var: Biri, evde ayakkabı yerine ‘terlik’le oturmayı CHP’li Sevigen de ‘normal’ buluyor. İkinci nokta ise, (Allah kabul etsin) Sevigen’lerin evinde namaz kılınıyor.
Tabiî ki evde terlik giymek ‘normal üstü normal’dir. İsteyen onu da giymeyebilir ve çoğunluk da zaten giymiyor. Asıl ayakkabı ile evin içine, oturma odasına girmek Türkiye şartlarında kabul gören bir davranış değildir. Ancak, yakın geçmişte Merkez Bankası Başkanının evinin önünde ‘ayakkabı’ların çıkarıldığını gösteren fotoğraf gazetelerde yayınlandığında, Sevigen örneğinde olduğu gibi CHP’liler de; “Bu normaldir, tepki göstermek ayıptır” demediler?
O zaman ‘siyasî rant’ mı sözkonusuydu?
***
Tekbilek ve müzik
Etnik müziğin dünyaca ünlü ismi, usta neyzen Ömer Faruk Tekbilek, “Kendimizi keşfetmekteki en kestirme yol müzik. Özellikle de ney çalmak” demiş.
“Müziğin en özel duygu olduğunu anladım. Allah’a giden tek yol” diyen Tekbilek şöyle devam etmiş: “Halimden hiç şikâyet etmedim. Ve hep kalpten hissettim. Ne istediğimi biliyordum. Duygularla hissedince oluyor. Verilen güzelliklerin farkındayım ve son damlasına kadar tatmayı biliyorum. Zamanı gelince her şey oluyor. Kendimle bir olmak, Hak’la olmak önemli!” (Akşam, Pazar eki, 29 Temmuz 2007)
Evet, Hak’la olmak önemli...
***
CHP niçin başarısız?
22 Temmuz 2007 seçim sonuçları değerledirilirken; CHP’nin başarısızlığına sebep olarak onlarca, yüzlerce tesbit yapılıyor.
Bir tesbit de geçmişten: “Dedemden defalarca işittim ve hatırlarım; İttihatçılar ve onun devamı olan Halk Partisi için şöyle derdi: ‘Oğlum, bu fırka, bu teşekkül kalaysız bakır bir kaba benzer, içine ne konulursa zehir olur. İsterse hacı, hoca olsun...’” (Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-1, sayfa: 176-177)
Bir CHP değerlendirmesi daha: “CHP ne pahasına olursa olsun halkın seçtiklerine karşı çıkmak üzere öteki kuvvetlerle birlikte hareket ediyor. Türkiye’yi geri götüren zihniyetin kurumsal şeklidir CHP. Halkımız her zaman meşrûiyetten yanadır ve bu haliyle CHP kaybetmeye mahkûmdur.” (Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Mehmet Gündem’in röportajı. Yeni Şafak, 16 Nisan 2007)
18.08.2007
E-Posta:
[email protected]
|