Dünya, âhiretin vitrinidir. Âhirette ihsan edilecek nimetlerin birer küçük nümûnesi burada teşhir edilmektedir. Burada tadarız ve oradaki asıllarına müşteri oluruz.
Kul, Allah’ı tanıyıp emirlerini tuturak bu nimetlerin asıllarına müşteri olmuş olur ve orada ebediyen o nimetlerin dünyadakilerle kıyaslanmayacak derecedeki asıllarına kavuşur.
Cennet, Allah’ın güzel isimlerinin gereğidir ve itaat eden kullarına birer ikramıdır. Sonsuz rahmet, cömertlik ve ihsanı itaatkâr kullarının mükâfatlandırılmasını isterken sonsuz adaleti de isyankârların cezalandırılmasını gerektirir.
Yûnus Sûresinin 25. âyetinde belirtildiği gibi Allah, kullarını ebedî saadet ve selâmet diyarı olan Cennete davet eder. Âl-i İmran Sûresi’nde de bu dâvete icabetin hemen ve yarış hâlinde yapılması gerektiğini bildirir, “Rabbinin mağfiretine ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış eni gökler ve yer kadar olan Cennete koşun”1 buyurur ve bunun Allah’ın bir lütfu olduğunu bildirir.2
Bu bir ticarettir bizim için. İnsan Allah’ın birer ihsanı olan organ, duygu ve kabiliyetlerini Allah’a satmakla, yani herbirini Onun yolunda kullanmakla büyük bir ticaret yapmış olur. Bu alış verişe, “Allah, mü’minlerin canlarını ve mallarını, karşılığında onlara Cenneti vermek sûretiyle satın alıyor”3 âyetiyle dikkat çekilir.
Resûlullah’ın (asm) dâvetine icabet eden, Cenneti isteyen ve buna göre yaşayan Cennete girer. Allah, ciddiyetle Cenneti isteyen ve yolunda olan kullarını Cennetine koyar.
Cennete girmenin şartlarının başında iman gelir. Sonra da onu koruyan ve güçlendiren ibadet. Vehb bin Münebbih’e, Cennet kapısının anahtarı “Lâ ilâhe illallah” olduğunu, dolayısıyla imân olduktan sonra amelin pek o kadar önemli bulunmadığını söylediklerinde şu cevabı vermiş: “Evet, ama dişleri bulunan anahtar ancak sana kapıyı açabilir. Dişsiz anahtar açamaz. Binaenaleyh îmân ve Tevhidin yanında salih ameller de bulunmalı ve günahlardan sakınılmalı ki, Cennetin kapısı açılsın.”4
Cennete girmek için gayret göstermek kadar onu Allah’tan istemek de gerekir. O zaman Cennet de bize duâcı olacaktır. Bunu bir hadis-i şeriften öğreniyoruz: “Kim üç defa Allah’tan Cenneti istese, Cennet, ‘Allah’ım! Onu Cennete koy’ diye kendisine duâ eder.”5
Cennet yolunda olanların başka avantajları da var. Cennet, hatta Cehennem onlara şefaatçı olacaklardır. Cenneti çok isteyenlere Cennet, Cehennemden sakınanlara da Cehennem şefaat edecektir.
Dipnotlar:
1- Âl-i İmran Sûresi: 133.
2- Hadid Sûresi: 21.
3- Tevbe Sûresi: 111.
4- en-Nihaye, 2:267.
5- Tezkire, 2:509.
01.08.2007
E-Posta:
[email protected]
|