Sadaka denilince akla daha çok, fakire verilen para, yapılan yardım gelir. Oysa sadaka kelimesi zekâttan tut, maddî-manevî her türlü iyiliği içerisine almaktadır. Kâinatın Efendisi (asm), “Her iyi iş, sadakadır”1 buyurmak sûretiyle her türlü iyiliğe teşvik etmektedir.
Din ve dünyamız için yaptığımız her iyi iş sadakaysa, o zaman her türlü iyiliğe aşk ve şevkle koşmalı insan. Sadakanın ise maddî ve mânevî bilemeyeceğimiz kadar çok faydaları vardır.
Diyelim ki yolda gidiyorsunuz. Birinin ayağına veya arabasına takılıp zarar verebilecek bir taş, çivi veya dal parçası görüyor ve onu yoldan kaldırıyorsunuz. Bu medenî ve insanî davranışınız size sevap kazandırıyor. Hatta yerine göre Cennete girmenize bile vesile olabiliyor. Çünkü Resûl-i Ekrem (asm), kişinin “yoldan bir dal parçasını, bir dikeni, insanlara zarar vermesin diye kaldırdığı için Allah’ın rızasını kazandığını, bağışlandığını, hatta Cennete girdiğini”2 buyurur.
Meselâ canla başla namaza koşuyor, beş vakit namazınızı kılıyorsunuz. Bu gayretiniz, büyük günahlara girmediğiniz sürece küçük günahlarınızın bağışlanmasına yetiyor.3
Diyelim ki bağınıza, bahçenize, yol boylarına ağaç diktiniz, çevreyi yeşillendirdiniz. Bu size sadece maddî yarar sağlamakla kalmaz, ayrıca sevap da kazanırsınız. Öyle ki bir hadis-i şerifte belirtildiğine göre, insan bir ağaç dikse, bundan insan yese, kurt yese, kuş yese, hayvan yese onun için bir sadaka olur.4
Bu anlayış, bu bakış açısı, mü’minin bütün hayatını ibadete dönüştürür. Yemesi, içmesi, yatması, kalkması, kısacası bütün davranışları, taşıdığı iyi niyet, sünnete tâbi olma, rıza-yı İlâhiyeyi düşünmesi sebebiyle ibadet olur. Böylece insan bütün ömrünü ibadete dönüştürür.
Şu, hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, mü’minin hayatı dünyasıyla âhiretiyle bir bütündür. Bu güzel niyet ve bakış açısıyla yaptığı iş, dünya işi dahi olsa âhiretine mal olur, sevap kazanır. Bu anlayışla mü’min, yirmi dört saatini dahi ibadete dönüştürebilir.
Dipnotlar:
1- Buharî’den (Riyâzü’s-Sâlihin Terc., 1:167); 2- A.g.e., 1: 264 (Buharî ve Müslim’den); 3- A.g.e., 1: 165 (Müslim’den) 4- A.g.e., 1: 168 (Müslim’den)
27.07.2007
E-Posta:
[email protected]
|