“Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise, herşey dosttur.”1
Sevgililer Sevgilisi, Yüce Dost ancak Allah’tır. Kur’ân da, “Allah, iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır. Onları inkâr karanlıklarından kurtarıp hidayet nuruna çıkarır”2 buyurmuyor mu?
Allah dostlarının en büyük arzusu o ezelî ve ebedî dosttan uzak kalmamaktır. Her an, her yerde kendisiyle beraber olduğu düşüncesiyle O Dostun sevgi ve inayetini kaybetmemek için büyük bir hassasiyet gösterirler. Ondan uzak kalmak ölümdür âdetâ onlar için. Ona kavuşma ise en büyük mutluluktur.
İşte birçoklarının korkup titrediği ölüm onların dünyasında Sevgililer Sevgilisine, en büyük Dosta kavuşmaktır.
Kâinatın Efendisinin (asm) O Yüce Dosta kavuşmak için nasıl can attığını görmemek mümkün değil. Cebrail (as) vefat edeceği gün huzuruna gelip, “Ey Allah’ın Resûlü! Kendinizi nasıl buluyorsunuz?” diye soruyor.
Resûl-i Ekrem de (asm), “Ey Cebrail! Sıkıntı ve üzüntü içindeyim” diye cevap veriyor.
Ölüm meleği ise kapıda beklemekte. İçeri girmek için izin istiyor. Cebrail (as), “Ya Muhammed! Ölüm meleği geldi, huzuruna girmek için izin istiyor. Senden önce hiçbir kimseden izin istemediği gibi, senden sonra da hiçbir kimseden izin istemeyecektir” diyor.
Kâinatın Efendisi (asm), Hz. Cebrail’e, “Peki, izin ver, gelsin” buyuruyor. Ölüm meleği içeri girince, saygı içinde Peygamberimizin (asm) karşısında durup şöyle diyor:
“Ey Muhammed! Allah beni sana gönderdi ve sana itaat etmemi emretti. Eğer müsaade ederseniz, ruhunuzu alacağım. Şayet istemiyorsanız, bırakır giderim.”
Peygamberimiz (asm), “Yapar mısın, ey ölüm meleği?” diyor.
“Evet, yaparım” diye cevap veriyor Azrail.
Resûl-i Ekrem (asm), “Öyleyse emrolunduğunu yap” buyuruyor.
Bunun üzerine Hz. Azrail, “Ya Resûlallah! Allah seni huzuruna almak istiyor” deyince, Peygamberimiz (asm) tam bir teslimiyet içinde, “Öyle ise emrolunduğunu yap, ey ölüm meleği” diyor.3
Sonra da yanındaki su kabına ellerini batırıyor, ıslak ellerini yüzüne sürüp “Lâ ilahe illallah. Ölümün, akılları baştan gideren ıztırap ve şiddeti haktır” diyor. Sonra da gözlerini yukarıya dikip “Ey Allah’ım! Yüce Dost!” diyerek ruhunu teslim ediyor.4
Dipnotlar:
1- Mektûbat, s. 273.
2- Bakara Sûresi: 257.
3- Suyûtî, s. 100-101.
4- Müslim, Fezailü’s-Sahabe: 85-86.
29.07.2007
E-Posta:
[email protected]
|