Zeyno Baran cümleten ve tafsilen Hudson Enstitüsü’nde simülasyona benzeyen savaş veya darbe oyunlarını veya Kuzey Irak ile Türkiye’nin karıştırılmasıyla ilgili senaryoları ele almadıklarını ve sahnelemediklerini söylemiş. Peki bugüne kadar niye bekledi? Hudson Enstitüsü Bin Ladin’in vurucu timi veya efsanevî 19 sessiz adamın pilotluk dersi aldıkları simülasyon üssüne ve merkezlerine benzemiyor mu?
FBI’ın Türk asıllı çevirmeni Sibel Edmonds keşke bu gibi durumlarda konuşabilse. Ama artık Washington’dakiler birbirleriyle kanka olmuşlar ve bir kabile gibi yaşıyorlar. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Zeyno Baran’ın geçmişine doğru kısa bir yolculuk yapalım. Hürriyet’in ilkin Moskova ardından da Atina temsilciliğini yapan Ahmet Uran Baran’ın kızı olur. Annesi de gazeteci Füsun Mutlu. Babasından ayrıldıktan sonra anlaşılan Zafer Mutlu ile evlenmiş. Bu itibarla, Zafer Mutlu kendisinin üvey babası olur. Bundan dolayı adları aile boyu darbe senaryolarıyla anılır olmuştur. Kimilerine göre, Zafer Mutlu darbe totocusudur. O da darbe totocusunun üvey kızı olmalı. Kariyerinde şunlar yazıyor: Neocon düşünce kuruluşu Hudson Institute uzmanı. Nixon Center’dan transfer oldu. Güvenlik, enerji, Avrasya ve Türkiye uzmanı. Gazeteci Ahmet Uran Baran’ın kızı. Annesi ise gazeteci Füsun Mutlu. Gazeteci Zafer Mutlu’nun da üvey kızı. Kemal Derviş’in Dünya Bankası’ndaki ekibi arasında yer aldı. 1996’dan beri Washington’da çeşitli kuruluşlarda görev aldı. 2003’te Nixon Center’da çalışmaya başladı. 2006 Nisan ayından beri de Hudson Institute’da görevli. Ve 2007 falında fifty fifty darbe çıkmıştı.
Daha bitmedi: Zeyno Baran aynı zamanda Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Matt Bryza ile de yakın arkadaş. Şu ‘girl friend’ dedikleri cinsten. Bu da başka bir arkadaşlığı akla getiriyor. Wolfowitz ile sevgilisi Şaha Rıza ilişkisini. Acaba Washington’daki şahinler veya Neoconlar dünyaya yataktan mı nizamat veriyorlar?
***
Bu gibi hâllerde söylenen ‘kendi kendini gerçekleştiren kehanet’, otomosyona alınmış gibi. Fasıl fasıl gerçekleşiyor. Bu bağlamda Fehmi Koru kehanetin İstiklâl Caddesi değil de Ankara Ulus’taki Anafartalar Çarşısı’nda zaten çoktandır start aldığını ileri sürüyor. Kim bilir? Ama Baran cümleten ve tafsilen bunu reddediyor. Bununla birlikte kimileri de Hudson Enstitüsü’nün misyonunu senaryonun ötesinde görüyor. Ciddî ve gerçekçi bir rolü olmalı. Bu bağlamda, Nasuhi Göngür ‘Hudson darbe üssü mü?’ diye sorarken Fehmi Koru simülasyon üssü olduğunu ima ediyor. 19 sessiz Adam’ın 11 Eylül’den önce bu tür simülasyon üslerinde çalıştıklarını biliyoruz. Güngör ile Koru’nun tesbitlerini birleştirecek ve harmanlayacak olursak Hudson Enstitüsü’nün Darbe Simülasyon Merkezi olduğu ortaya çıkar veya bu sonuca ulaşırız. Fakat Zeyno Baran bu iddiaları yalanlarken o kadar gerçekçi ki; insanın Zeyno da yalan Hodson Enstitüsü de yalan diyesi geliyor. Ortada bir yalan rüzgârı var ama sızdıranlar mı yalancı yoksa yalanlayanlar mı, belli değil.
***
Ama işe Rufailerin karıştığı kesin. Ve en iyisi bu yalanlamayı bir tekerleme ile izah etmek:
-Komşu, komşu!
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi.
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye.
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı.
-Ağaç nerede?
-Balta kesti.
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu.
Aynen tekerlemede olduğu gibi...
23.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|