Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Karanlık senaryolar



Karanlık işlerle uğraşanlar, zararlı, zehirli mikroplara benzer. Yerleştikleri bünyeyi tahrip ederler.

Muzır unsurlar, fert bazında olsun, devlet bazında olsun, her zaman için yakın tehlikedir. Fırsat buldukları anda harekete geçerler.

Harekete geçme zamanları ise, bünyedeki kuvvetin, takatin en zayıf, en düşük olduğu durumlara endekslidir.

Aynen, şimdilerde olduğu gibi...

* * *

Gerek yurt içinde ve gerekse hariç memleketlerde Türkiye aleyhine döndürülen dolapların gıcırtı sesleri kulakları iyiden iyiye tırmalamaya başladı.

Sağda solda görünen cephane gibi silâhlar, orada burada patlayan bombalar, etrafa yayılan pis kokular, şahit olan hemen herkesi rahatsız etmeye başladı.

Ama, gelin görün ki, bu ürpetici tabloya rağmen, medyaya yayın yasağı getiriliyor.

Medyaya adeta üç maymun oyunu oynatılıyor: Görmedim, duymadım, bilmiyorum...

* * *

Evet, işte bütün bunlar, aslında birer zaaf işareti.

Ülkenin, milletin mukadderatını alâkadar eden her türlü dolap çevrilecek, karanlık senaryo taslakları işportaya kadar düşecek; ama, bunlar hakkında hiç konuşulmayacak, yazılmayacak, yorum yapılmayacak...

Bu vahim durum, bir devlet krizinin, bir otorite boşluğunun ve bir hükümet zaafının göstergesi değil de, nedir...

Ortada neden bir şeffafiyet yok?

Devletin kurum ve kuruluşları, niçin bu sıradışı ve illegal manevraların üzerine gitmiyor?

Hükûmet yetkilileri, iç ve dış odakların heveslerini kursaklarına hapsedecek izahları, açılımları neden yapmıyor? Neden, bu karanlık odakların üzerine gidecek mekanizmayı çalıştırmıyor da, gelişmeleri geriden takip ediyor?

* * *

Gelişmeler gösteriyor ki, orta yerde bir zaaf ve acziyet durumu var. Bu da, habis ruhlu odakların iştahını kabartıyor. Cesaretlerini artırıyor.

Ama, bu böyle gitmez ve gitmemeli. Meşrû devlet, meşrû hükümet, iradesini mutlaka ortaya koymalı ve her türlü mazarratın önüne geçmeli, hızını kesmeli.

Temenni edelim ki, mevcut boşluk ve laçkalık hali daha fazla sürmesin, meşrû organlar galip gelsin ve gelişmelere bir an evvel hâkim olsun.

Değiş(me)mek üzerine

Yeni Asya'nın yayın politikasını beğenmeyerek, şiddetle, hatta hiddetle tenkit edenler var.

İyi de kardeşim, Yeni Asya'nın (İttihat'la birlikte) tam 40 yıldır değişen, başkalaşan bir yayın politikası yok ki.

Beğenirsin beğenmezsin, ayrı mesele. Ama, Yeni Asya zaten 40 yıldır, yani 1967'den beri aynı çizgi, aynı istikamet üzere gidiyor.

Bir değişiklik varsa şayet, o da zamanla Yeni Asya çizgisinden ayrılan veya fikren farklı düşünür hale gelenlerde var.

Bu durumda kızmak niye, hiddet niye? Lütfen, kızmayı bırak, düşünmeye bak.

Evet, böylesine kızmayı haklı çıkaracak bir sebep yok.

Zira, ben hiç değişmedim ki kardeşim. Geçmişte nasıl idiysem, şimdi yine öyleyimdir.

Değişen varsa, o da sensin.

Dolayısıyla, ancak kendine kızabilirsin... Ama yok, illa da bize kızacaksan, o takdirde bize tam 40 senedir kızıp duranlar zincirine, sen de yeni bir halka olarak kendini eklemek durumunda kalırsın.

İşte bakın, görün bu zincirin pörsümüş halkalarını.

* 1970'lerde, Yeni Asya neden Selametçi/Erbakancı olmuyor diye kızanlar vardı. Hem de ne kızmaktı o...

* 1980'de, Yeni Asya 12 Eylül ihtilâlcilerini neden desteklemiyor, darbe Anayasasına niçin oy vermiyor diye hiddet edenler vardı. Hem de ne hiddetti o...

* 1983'ten sonra neden Özal'cı/ANAP'çı olmuyor diye Yeni Asya'ya hücum edenler vardı. Hem de ne hücumdu o...

* 1991'de Yeni Asya bu kez neden Kutsal İttifakçı/Türkeşçi/Erbakancı olmuyor diye öfkelenenler vardı. Hem de ne öfkeydi o...

* 1995'te Yeni Asya neden Refahçı/Erbakancı olmuyor diye kızgınlık gösterenler vardı. Hem de ne kızgınlıktı o... (Gözdağı vermek için Yeni Asya'nın binasını yıkmak üzere gelen Refahçı yıkım ekibinin ellerinde levye, balyozla çekilmiş öfkeli resimleri arşivimizde duruyor.)

* 2000'li yıllarda ise, bu kez Yeni Asya Erbakan'ın yetiştirmeleri olan AKP'lileri niçin desteklemiyor diye taarruza geçenler var. Hem de ne taarruz, bir bilseniz...

Evet, bazılarına kırk yıldır anlatamadık gitti: Kardeşim, bana niçin kızıyorsun? Benim rengim, çizgim, istikametim belli ve hiç değişmedi ki?

Gidişatımız, kırk yıldır, altmış yıldır (1946), hatta yüz yıldır (1908) aynı minval üzredir.

Demek ki, değişen sensin kardeşim. Dolayısıyla, biraz olsun kendine kızsan, kendinden şikâyet etsen, ihtimaldir ki rahatlarsın.

Şayet bize kızmaya ve öfkelenmeye devam edersin, inan ki rahatlama şansını da büyük ölçüde kaybedersin. Zira, bizim bunca yıllık meslek ve meşrebî istikametimizi değiştirmek gibi bir niyetimiz hiç, ama hiç yok.

İyisi mi, siyasette sen yoluna, biz yolumuza kardeşim.

23.06.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.06.2007) - Demokratlara istinât noktası olmak

  (21.06.2007) - Hiç mevzi kazanamayan, Çankaya'yı nasıl alır?

  (20.06.2007) - Demokratlık dersleri (2)

  (19.06.2007) - Demokratlık dersleri (1)

  (18.06.2007) - Köşk'ten evvel başörtüsü soru(n)ları

  (16.06.2007) - Birikmiş suâllere, uzun kısa cevaplar

  (14.06.2007) - Siyasette medya faktörü

  (13.06.2007) - Siyasî denklem

  (12.06.2007) - Bir tuhaf ilân

  (09.06.2007) - Sağ'lı-sol'lu siyasetin sonu mu?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004