Daha az kontör gidiyor diye aldığın telefon hattından, daha az ödemek için arkadaş listene eklediğin arkadaşını arayıp, toplu taşıma araçlarına para vermemek için geçerken seni de almasını rica ettin.
Film hediye eden bir gazete aldın bayiden. Bir de iki alana bir bedava verilen çikolatadan.
Cebine beş dakikada kredi veren bir bankanın mesajı düştü. Sonra üç dakikada hem de daha az faizle kredi veren bir başka bankanın bir başka mesajı.
Maillerini kontrol ederken, şimdi alırsan yüzde 20 daha az ödeyeceğin ürünler satan bir alışveriş sitesinin e-postalarıyla karşılaştın.
Öğlen uğradığın fast-fodçuda, hamburger menü alana bedava verilen tatlını yedin.
Akşam eve giderken uğradığın beyaz eşyacı, buzdolabı ve çamaşır makinesi alana indirimli verilen televizyonu almamak için kendini sokağa zor attın.
Elektronik tartısıyla gelen geçeni tartarak evine üç beş kuruş götürmeye çalışan çocuk, kilonu bilirsen ücret almayacağını vaat ediyordu.
Önünde dondurma da satılan fırın, bir litrelik dondurma kutularından alana ekmeği bedava veriyordu.
Eve vardığında, “stand-by” konumundayken de elektrik harcadığı için tamamen kapattığın elektronik cihazlarını açtın.
Suyu daha az harcamak için öğrendiğin her şeyi uygulayarak elini yüzünü yıkadın.
Hava karardığında, diğer ampüllere göre daha az elektrik harcayan tasarruflu lambalarını yaktın.
Televizyonda, artı üç taksitle, hem indirimli, hem de hediyeli ürünlere ait altyazılar geçiyordu.
Gazetenin promosyonu olan filmi izlerken, telefonun indirim saatinin kaçmakta olduğunu fark ettin.
Hemen telefonun başına gidip memleketteki yakınlarını aradın.
Seri sonu indiriminden yararlanarak satın aldığın çatal bıçak takımından bir bıçak alıp, akşam üstü pazarından daha ucuza aldığın elmaları soyup yedin.
Vaktiyle, buralar çok değerlenecek diyerek ucuza aldığın ve dediğin gibi değerlenen evinde, indiriminin son gününde aldığın cep telefonunu kurarak derin bir uykuya daldın.
Sabah daha az kontör gidiyor diye aldığın telefon hattından…
21.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|