Bizim takvimlerimiz de, huzur listesinin başlarında yer alan herhangi bir ülkenin takvimi kadar temiz olsun. Belki takvimimiz bu kadar kirli diye 92. sıraya kadar düştük, unutulmasın.
Çamur sıçramışsa, kan sıçramışsa da bazı günlerimize, meselâ 27 Mayıs’a, 12 Mart’a, 12 Eylül’e, 28 Şubat’a ve 27 Nisan’a; diğer günlerimiz korunsun. Ve bu kirletilmiş günlerimizin üstündeki inatçı lekelere karşı mücadelesini inatla vereceğimiz bir demokrasimiz olsun.
Korkacaksak, “kocakarı soğukları”ndan korkalım, ısınacaksa memleketin havası “pastırma yazı”nda ısınsın. Düşecekse birşeyler, cemreler var. Fırtınalar, takvim yapraklarındaki kadar masum essin.
Bizim takvim yapraklarımız kirlenmesin bir daha.
Üstüne postallarla basılmasın, namaz vakitlerinin.
Fişlenmesin, bugün doğacak çocuklara verilecek isimler.
Zehir edilmesin günün mönüsü insanlara, bünyemizin kaldıramayacağı yemekler midemize oturmasın.
Faydalı bilgiler yerine; bildiriler, muhtıralar, sert açıklamalar, ima etmeler, andıçlar geçmesin.
Bir köşede hep duran Hicri takvimden bahaneler üretilmesin.
İlmihal bilgileri üzerine soruşturma açılmasın.
Günün sözü, insana, hayata ve iyiliğe dair ibret verici nitelikte kalıp, gözdağı verici, tehdit edici, ayırıcı, kamplaştırıcı olmasın.
Kıssadan hisselerde, asılan başbakanlar değil, ideal devlet yönetiminin örnekleri verilsin; adalete, hakka, hukuka, insanlığa dair olsun menkıbeler.
Uzayıp kısalan günler ve geceler olsun, hukuk eğilip büküleceğine. Demokrasimiz değil, ezanî saat geri alınsın.
Hiçbir yaprağımızdaki günün tarihinde, “Asker yönetime el koydu” yazmasın.
Yırttığımız yapraklar, hep saklayacağımız kadar güzel ve temiz olsun. Yapraklarla beraber hayatı da yırtıp parçalamayalım.
Herhangi bir ülkede, her kavramın yerli yerinde oturduğu, adaletin, hakkın ve hukukun ve özgürlüğün en yüce değer olduğu herhangi bir ülkede, takvim yapraklarında ne yazarsa, bizde de o yazsın.
Ve öyle bir ülkede gazeteler ne yazarsa, nasıl yazarsa, neyi dert edinirse, neyden rahatsız olursa, onu yazsın, onu dert edinsin, ondan rahatsız olsun.
Herhangi bir ülkenin, herhangi bir vatandaşı olarak yaşayalım.
Herhangi bir ülkenin, herhangi bir seçmeni gibi gidelim sandığa.
Herhangi bir takvimde...
04.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|