Bugün bana da, sizlere de hediye edilmiş güzel bir gün. Bugün hepimiz için taze ve revnaktar bir gün. Güneş dünyamıza lamba yapılmış, yeryüzü bizim için baharın güzelliklerini sergilemiş, gökyüzünde bulutlar bizler için küme küme dizilmiş, rüzgâr nazlı bir şekilde gezintisine başlamıştır...
Geliniz bugünü bayram yapalım. Geliniz bugünün önümüze serilmiş hazinelerinden istifade edelim. Geliniz bize gösterilmiş huzurlu dünyaların anahtarlarını elimize alalım. Geliniz bugün boş işlerle uğraşmayalım.
Bugünün de geçmişte yaşadığımız günler gibi bir gün olduğunu söyleyerek gaflet perdesinin arkasına yine saklanmayalım lütfen. Bugün o kara perdeyi aralayalım. Bugünümüz de kayıp günlerden olmasın. Bugünü kazanalım ki aydınlıklar dünyamıza hâkim olsun, karanlıklar afakımızı terk etsin...
Bugün, bir gün daha içindekileriyle birlikte bizlere emanet verilmiştir. Bugün bize verilen emanetler yerli yerinde durmakta ve emanet sahibinin isteği doğrultusunda görev yapma hazırlığı içinde beklemektedirler. Bakınız, bugün vücut fabrikamız en güzel bir şekilde görev yapmak istemektedir.
Bugün dünyayı aydınlatan güneş görevini yapmakta, bugün etrafı yeşil denizi haline getiren nebatat görev başında durmakta, bugün kuşlar izin dairesinde uçuşlar gerçekleştirmektedir.
Bugün bizim ne yapmamız gerektiğini, sizlerin ne yapmanız gerektiğini, bütün insanların ne yapmaları gerektiğini söylememe gerek var mı? Bugün malûmu ilân edeyim mi yine?
Bugün gözlerimizin neler görmesi gerektiğini, kulaklarımızın hangi nağmelerle şenlenmesi gerektiğini, ayaklarımızın bizleri hangi mekânlara taşıması gerektiğini söylememe gerek var mı?
Bugün bütün insanların hangi arayış içinde olmaları gerektiğini, hangi sırların çözümü için gayret etmelerinin lâzım olduğunu, kime kul, kimlerden istiğna etmeleri elzem olduğunu yazmama gerek var mı dersiniz?
Bugünün ben ve bizler için yeni bir fırsat olduğunu, bizler için bir ticaret zamanı olduğunu, bir şeyler ekmemiz gerektiğini, gitmekte olduğumuz uzun yolculuk için azık hazırlamamız gerektiğini söylemezsem de anlamaz mısınız?
Çağrılıyoruz kulluk dairesine bugün. Yaratıcımızı zikredenlerin Serzakiri (asm) bizleri halkaya dâvet etmektedir her zaman olduğu gibi bugün de. Ruhanî âlemin sakinleri büyük bir dikkatle bugün günümüzü nasıl geçireceğimizi takip etmektedirler. Geliniz bugün onları sevindirelim. Geliniz bugün yaptıklarımız için yüzlerini buruşturmasınlar, yaptıklarımızdan dolayı sevinip bizleri alkışlasınlar...
Üstünde yürüdüğümüz taşlar bugün onları ezmemizden zevk alsınlar, sırat-ı müstakîm yolunun yolcularına hizmet etmekten dolayı Rablerine şükretsinler. Bugün mahlukatı üzmeyelim isterseniz. Bütün mahlûkat bizi sevmeye başlasın. Bütün düşmanlıklar unutulsun ve akrabalıklar tesis edilsin bu güzel günde.
Sakın bugünümüz de diğer bazı günlerimiz gibi bizlerden şikâyetçi olmasın. Eğer bugünü memnun edebilirsek, eğer gelecek günleri de memnun etmek için kararlılığımızı ortaya koyarsak, belki geçmişteki günlerle de barışır onların da gönlünü alırız. Belki yaşantımızla, yaşadığımız günlerle tesis ettiğimiz düşmanlıklar son bulur.
Ümitler bizi bekliyor bugün. Ümit deryasına dalalım ki rahmet hazinelerinin kapıları bizlere açılsın. Bugün şaşkınlığımız son bulsun. Bugün kalbimiz nurlansın, aklımız aydınlansın, yolumuz aydınlık olsun.
Günlerimizi bize zehir eden düşman duygulardan kurtulalım bu güzel bahar gününde. Artık alçalmayalım alçakların önünde. Artık acizlikten kurtulup güçlenelim, fakirliğe son verip zenginliği sonsuz olan Sahibimizin gınasıyla zenginleşelim.
Öyle bir gün yaşayalım ki bize ebedî dünyalar kazandırsın. Emaneti Sahibine eksiksiz teslim edelim ki emanete ihanet edenlerin düştüğü çukurlara düşmeyelim. Artık günlerimiz kaybolmasın, bizlere ebedî hayatlar, sonsuz mutluluklar kazandırsın... Günümüz mübarek olsun dostlar...
23.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|