(Dünden devam)
Hizmet bilmeli varlığını yüzyılım. San’at bilmeli, toplumu anlamlı. Saygı duymalı hizmet ettiklerine, yöneticisi olduğu yönetilenlere. Pozitif olmalı her hareketinde. Islâh edici, düzeltici ve yapıcı olmalı mutlu yüzyılım.
Tahrik etmemeli yüzyılım. Yatıştırıcı olmalı. Hevesleri kontrolsüz yapmamalı, dizginlemeli iradeyi aşan zaafları ve hırsları. Emeği önemsemeli. Çalışmanın, gayretin abidesi olmalı yüzyılım. Ortak medeniyet havzasında ortak ve eşitlikçi mutluluğumuzun devamı için. Taleplerimi karşılayacak bir kaynağa sahip yapmalı beni mutlu yüzyılım. Beni kendime ve beni mutlu eden yüzyılın sistemine özendirmeli.
Sistemim olmalı; sistemli yüzyılımın sistemli insanları için. Sistemin dokuları olmalı. Onu besleyen hücreleri ve varlığın özündeki çekirdekleri olmalı. Özsuyunu aldığı yaratılış gerçeğinin, mucizevî sonuçları ile başlatmalı bilimin doğrularını. Bilimin “neden” sorusuna cevap bulması için, akıl yolculuğu yapmalı benim mutlu yüzyılım.
Aklı, kalbiyle beraber seyahat eden bir yolcu olmalıyım, böylesi tasarlanmış ve gerçekleşmiş bir yüzyılda. Bir “dünya misafiri” olarak “hayat yolcusu” ben isem, mutlu yüzyılımı okumalıyım, okutmalıyım. Anlamadığımı öğrenmeliyim. Uzmanlıklara, detaylara ve iş bölümüne dönüşmüş bilimin tarih merceğinden yararlanmalıyım yüzyılımın mutluluğu için. Ya da mutlu yüzyılım için.
Çağları, asırları hayal ve akılla gezmeliyim. Vadilerinde dolaşmalıyım. Beşeriyete sundukları modelleri incelemeliyim. Varlığını bugün de devam ettiren farklılığı bulmalıyım. Yüzyılların öğreticilerine sormalıyım. Hayat kaynaklarını… Gelişme başarılarını... Sonsuzluk umutlarını... Yaşama arzularını… Fani iken bakileştiren ilginçliği öğrenmeliyim onlardan. Geçmişte varsa, bugüne yansıyacak bir mutlu yüzyıl, onu bulmalıyım ve bugüne taşımalıyım.
Onun için; hayat yolcusu olmalıyım, dünya seyahatimde. Seyyah iken seyyar olmalı düşünce zevkim. Bağlamamalı kendini. Öğrenme zemininde ve mutlu yüzyılıma tarihte örnek bulmada serbest tutmalı fikir kanallarını. Gezgin olmalı, gezegenler gibi. Yörüngesinde serbest olmalı. Tarihin akışını ve bugüne bakışını yakalamalı. Temel yaklaşımları ve bugüne yansımasını bulmalı kâinatın hafıza defterindeki kayıtlardan.
İnsanlığın cevherine ulaşmalı. O madeni bulmalı, işletmeli. Kalıcı ve kesintisiz mutluluk adresini aramalıyım mutlu yüzyılım için. Babam, ben ve çocuğumun hayat ortalamasında buluştuğu yüzyılım için. Üç kuşağın farklılıklarını birleştiren bir ortak çözüm bulmalıyım. Yüzyılları barıştıracak, kıt’aları yakınlaştıracak, ekolojik dengeyi sağlayacak bir yüzyılı olmalı mutlu bireylerin ve benim. Yaşanması ve katlanılması zor bir hayatın yükünü taşımamalı bedenim ve ruhum.
Mutlu yüzyılıma “merhaba” demem lâzım. Bunu demenin vakti geldi. Geleceğin tarlasında, çiçekler mutluluk solumalı ve beraberlik içinde barış kokularını veren bir gül gibi olmalı. Mutlu yüzyılımın, tarihten, yaşanmıştan alacağı bir “mutlu yüzyıl” ve “gülü” olmalı. Yaşanan ve yaşanacak iki hayatın huzuru için.
Bu gül, Gül-ü Muhammedî’dir (a.s.m). Asr-ı Saadet, bunun en parlak nişanesidir. Yüzyılımız buna muhtaç. Hasretle kavuşacağımız, mutlu asra muallim olan Efendimizdir. Bugün; Peygamber Efendimize, onun İslâm güneşi ile ışık saçan, Kur’ân ile tefekkür eden ve sahabeleri ile yıldız olan Asr-ı Saadetine muhtacız. Hayalimizdeki mutlu yüzyılın bütün münacatına, ancak orası menba olur, makes bulur.
Bu vesileyle, kutlu doğum bereketine rahmet tecellileri ile huzur ve sükun bulmuş bir dünya diliyoruz.
23.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|