“Ey insanlar! Fânî, kısa, faidesiz ömrünüzü bakî, uzun, fâideli, meyvedar yapmak ister misiniz?”
Lem’alar isimli eserinde bu soruya şu cevabı veriyor Bediüzzaman Hazretleri: “Mâdem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bakî-i Hakikînin yoluna sarfediniz. Çünkü, Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur.
“İşte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. Lillah, livechillah, liechillah rızası dâiresinde hareket ediniz. O vakit ömrünüzün dakikaları seneler hükmüne geçer.”1
Demek fani ömrü bakîleştirmenin yolu Allah için işlemek, Allah için görüşmek, Allah için çalışmak; lillah, livechillah, liechillah rızası dâiresinde hareket etmekten geçiyor.
Onun için Bediüzzaman Hazretlerinin, bir vesileyle prestijinin sarsılacağını ifade eden aşiret reisi Kör Hüseyin Paşa’ya, “Kullar arasında beş para ol. Allah katında makbûl ol”2 dediğini görüyoruz.
Her hâlükârda geçer akçe olan bu ifade asıl olanın insanların rızası değil, Allah’ın rızası olduğunu gösteriyor.
Evet, önemli olan Allah’ın rızasıdır. O razı olduktan sonra isterse halklara da kabul ettirir. İhlâs Risalesi’nde denilir ki:
“Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir. Onları da razı eder.”3
Öncelikle insanların rızasını hedef alanların kulakları çınlasın. Böylece her meselenin, her işin halledileceğini sanıyorlar. Allah, engeller çıkarsa kim hangi meseleyi halledebilir?
Sonra Allah yoluna kullanılan her şey anlam ve değer kazanır. “Eğer âlât ve cihâzât Allah’a verilse, bâkî birer elmas olurlar. Eğer verilmezse, fânî birer şişe olurlar.”4 Meselâ nefis hesabına kullanılan akıl, geçmiş zamanın hüzün ve gelecek zamanın endişelerini insanın başına yükleten uğursuz ve taciz edici bir âlet olurken, Allah adına kullanıldığında nihayetsiz rahmet hazineleri ve hikmet definelerini açan bir anahtar ve insanın ebedî saadete götüren bir mürşid olur.
Demek dünya ve ahiret mutluluğu, Allah adına hareket etmektedir.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 17; Hizmet Rehberi, s. 103. 2- Bilinmeyen Taraflarıyla Bedîüzzaman Said Nursî, s. 254. 3- Lem’alar, s. 154. 4- Nurun İlk Kapısı, s. 12.
29.11.2006
E-Posta:
[email protected]
|