Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

“Tefekkür gafleti izale eder”1



Geçenlerde bir dost, “Zengin hazinelerin fakir bekçileriyiz” demişti.

Birçok noktada uygulanabilecek bu hakikat, iman gibi eşsiz bir hazineye sahip olduğu halde onun kadir, kıymet, zengin ve enginliğinin farkına varamama gibi büyük bir gaflet için de kullanılabilir.

İman üzerine yoğunlaşan Bediüzzaman Hazretleri, eserlerinin birçok yerinde imanın sayısız nur ve faydalarından bahseder ve bunu örneklerle anlatır. İnsan bunları okuyunca zevk ve heyecandan dört köşe olur, sevinçten yerinde duramaz, uçar hâle gelir âdetâ.

Zengin bir hazinenin niçin fakir bekçileri olalım ki?

Mektûbat’ta geçen şu ifadelere bakın: “Cenâb-ı Hakkı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envara [nurlara] ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakikî tanımayan nihayetsiz şekavete, âlâma ve evhama mânen ve maddeten mübtelâ olur.”2

Allah’ı tanımamakla onca elem, evham ve mutsuzluğa maruz kalırken, Ona imanla bütün bu sıkıntılardan kurtulan, nihayetsiz saadet, nimet ve nurlara mazhar olan insan, dünyasının dahi Cennete döndüğünü hemen hisseder.

Bediüzzaman Hazretleri Şuâlar isimli eserinde (4. Şuâ), “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir”3 âyet-i kerimesini açıklarken, bütün elem ve kederlerini, sıkıntı ve problemleri giderecek bir Rabbimizin bulunuşunun ne kadar büyük bir nimet olduğunu açıklar. Meselâ verdiği nimetleri sayarken der ki: “Hayvanât içinde beni dahi, menşeim olan bir katre sudan yaratan yaratmış, mucizâne yapmış, kulağımı açıp gözümü takmış. Kalbime öyle bir dimağ, sineme öyle bir kalp, ağzıma öyle bir dil koymuş ki, dimağ ve kalp ve dilde rahmetin umum hazinelerinde iddihar edilen bütün Rahmânî hediyeleri, meyveleri tartacak, bilecek yüzer mizancıkları, ölçücükleri ve Esmâ-i Hüsnâ’nın nihayetsiz cilvelerinin definelerini açacak, anlayacak binler âletleri yaratmış, yapmış, yazmış; kokuların, tatların, renklerin adedince taifeleri o âletlere yardımcı vermiş.”4

Bu bir zenginliktir, üstünlüktür ve bütün bunların şuuruna insan imanla varır. Kur’ân bize, “Gevşemeyin ve üzülmeyin” derken “İnanıyorsanız üstünsünüz”5 buyurarak bu hazinenin, üstünlüğün farkında olmamızı ister.

Öyle ya bunca eşsiz bir hazineye sahip olan insan, bunun idrakiyle yaşar.

Dipnotlar: 1- Mesnevî-i Nuriye, s. 125. 2- Mektûbât, s. 218. 3- Âl-i İmran Sûresi: 173. 4- Şuâlar, s. 64. 5- Âl-i imran Suresi: 139.

23.11.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.11.2006) - Gafleti dağıtmak için

  (21.11.2006) - İlim aşkı

  (20.11.2006) - Bir annenin feryadı

  (19.11.2006) - Her ev bir okul

  (18.11.2006) - Ebeveynin evlâdına yaptığı kötülük

  (17.11.2006) - “Neden imanımı kurtarmadınız?”

  (16.11.2006) - İlk hakikat dersi

  (15.11.2006) - Bir PKK'lının eve dönüşü

  (14.11.2006) - Ateşe set germek

  (13.11.2006) - Çocukları sevmek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004