İnsan, yapısı, yaratılışı gereği okumak, öğrenmek, didinmek, çırpınmak zorundadır. Hayvan dünyaya gelir gelmez hayat kanunlarına karşı hemen ayak uydururken, insan hayata karşı o kadar yabancıdır ki ömrü boyunca okumak, öğrenmekle başbaşadır. Okuyarak, öğrenerek ilerleyecek, gelişecektir.
Bu sırrı keşfetmiş insanlar okumaya zevkle sarılırlar.
Hele bunda bir kısım avantajlar, faydalar söz konusu ise niçin aşkla şevkle ilme sarılmasınlar? “Hiç şüphe yok ki Allah, melekler, yerde ve gökte bulunanlar, yuvasındaki karıncadan sudaki balığa varıncaya kadar insanlara iyiliği öğreten kimseye duâ ve istiğfar ederler”1 hadis-i şerifi şevke getirmeye yetmez mi? Hele hele Kıyamet Gününde âlimlerin mürekkebiyle şehitlerin kanlarının tartılması, alimlerin mürekkebinin şehitlerin kanından üstün gelmesi2 hakikati onları hiç yerinde durdurmaz.
Öyle ki “Hikmet [faydalı olan her şey] mü’minin kaybolmuş malıdır. Onu nerede bulursa almaya herkesten çok lâyıktır”3 hükmünü bilen insan ilim aşkıyla ordan oraya koşar, köşe bucak dolaşır. Kabına bakmaksızın faydalı ne bulursa alır.
İşte geçmişte atalarımızın asırlarca ilimde öncü olmalarının kökeninde bu vardı. Bugün de kalkınmış ülkelerin bu noktaya gelişlerinde hiç şüphesiz ilme verdikleri önem yatmaktadır. Bilgisiz maddeten de, mânen de kalkınma olmaz.
Peki, bir Müslüman olarak hangi ilme öncelik vereceğiz?
Bizi yaratıp sayısız nimetlerle besleyip büyüten Rabbimizi, dünya ve âhiret mutluluğunun anahtarı olan hakikatleri elimize veren Peygamber Efendimizi (asm) ve onun getirdiği ihya edici hakikatleri tanımaya.
Böyle insanlar Allah’ın hayır dilediği insanlardır. Müjdeye bakın: “Allah hayır dilediği kimseye dinî meselelerde derin bir anlayış verir.”4
Bu inanç ve anlayışla ilme sarılan kimselerin gurur ve kibire kapılmadan, tevazuyla, ilmin izzet ve ciddiyetini ayaklar altına almadan vakarla ilim peşinde koştuklarını; hak ve hakikate, doğruya, iyiye, güzele doğru kanat çırptıklarını görürüz. Çünkü “İlim öğreniniz” buyuran Kâinatın Efendisi (asm), ilmi tevazu, ciddiyet, vakar ve istikamet içinde öğrenmeyi de5 öğütlemiştir.
Ömrü en verimli bir şekilde değerlendirmekle başbaşayız.
Dipnotlar:
1- Tirmizî, İlim: 19.
2- Keşfü’l-Hafa, 2:3281.
3- Tirmizî, İlim: 19.
4- Buharî, İlim: 97; Müslim, İmare: 175; Tirmizî, İlim: 4.
5- et-Tergib, 1:114.
21.11.2006
E-Posta:
[email protected]
|