Filistin’de yaşananlar karşısında sessiz kalmak, mümkün değil. Hele hele İsrail’in masum çocuk ve sivillere yaptıklarını ‘haklı’ görecek bir ‘vicdan’ın dünya üzerinde var olduğuna ihtimal veremiyoruz.
Doğrusu Filistin’de neler yaşandığını tam olarak bilemiyoruz. Mevcut şartlarda bilmemiz de pek mümkün görünmüyor. Çünkü haber alma/verme kaynakları da genel anlamıyla İsrail gibi düşünenlerin elinde. Dolayısı ile, yaşanan çilelerin İslâm dünyasına ve insanlığa tam olarak yansıtılabilmesi mümkün görünmüyor.
Çarşamba günü akşamı Filistin Büyükelçisi Nebil Maruf’u, İstanbul Eresin Otel’de düzenlenen bir toplantıda dinleme imkânı bulduk. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve medya mensubunun da katıldığı toplantıda Filistin Büyükelçisinin anlatıklarının ‘canlı yayın’la bütün Türkiye’ye ve dünyaya ulaştırılamamış olması bir eksiklik.
Bir asra yaklaşan çile döneminde, her defasında Filistinlilerden ‘taviz’ vermelerini isteyen dünya ülkelerinin, bir defa olsun İsrail’e aynı teklifi yapmadığına işaret eten Büyükelçi Maruf, Filistin dâvâsının dünü ve bugününü anlatırken, adeta ‘çile’den çıktı.
‘Filistin dostları’nın her defasında ‘destek sözü’ verdiğini, ama bu sözlerin bir işe yaramadığını ifade eden Maruf, İsrail’in bölgede yaşanan bütün insanları tehdit ettiğine dikkat çekti.
İsrail’in ‘devlet terörü’ uyguladığının altını çizen Büyükelçi Maruf, İsrail’in hiç bir şart altında barış istemediğini ifade ederken de şöyle dedi: “İsrail siyasî otoriteleri Filistin halkıyla barışı arzu etmiyor. İşgalin devam etmesini ve Filistinlilerin iradesini kırmak, onları aç bırakmak istiyor. Bugün Filistin büyük bir hapishane. Bütün sınırları kapalı. Arap bankaları bile yardımları transfer etmeye yanaşmıyor.”
İşte bir ‘dert’ de bu. Amerika ve İsrail’in baskıları sonucu, ‘Arap bankaları bile’ Filistin’e yardım paraları gönderemiyor! Göz göre göre insanlığın ölmesine seyirci kalmak, ‘ifsat şebekeleri’ne menhus/kirli bir zevk mi veriyor?
İsrail’in akıl almaz zulmüne rağmen, hiçbir şekilde teslim olmayacaklarını da beyan eden Maruf, İsrail hapishanelerinde 10 binden fazla Filistinli tutuklunun bulunuyor olmasının da adeta unutturulduğunu ve ‘uygar dünya’nın bu durumu İsrail’e hatırlatmadığına dikkat çekti.
“Bölgede yaşanan hudut savaşı değil, var olma savaşıdır” diyen Maruf, “İsrail, asla zafer elde edemeyecek” şeklinde konuştu.
Toplantıya katılan sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin ‘destek’ beyanlarına da teşekkür eden Filistin Büyükelçisi, İstanbul Tabip Odası temsilcisine de bölgeye bir ‘doktorlar heyeti’nin gönderilmesini ve yaşanan ‘vahşet’in bizzat görülmesini, acil hastaların ameliyat edilmesini istedi. İnşallah büyükelçiden gelen bu talebe müsbet cevap verilir...
Filistin’in ‘en büyük hapishane’ olması, başta İslâm dünyası olmak üzere, bütün dünyanın ayıbı. İnşallah, bu ayıp kısa sürede sona erer. Duâmız, Filistinli kardeşlerimiz için...
14.07.2006
E-Posta:
[email protected]
|