Hayat bir mücadele değil, yardımlaşmadan ibarettir. Toprak bitkilerin, bitkiler hayvanların, hayvanlar insanların, yağmur yüklü bulutlar toprağın imdadına koşar. Vücudumuza aldığımız besinler de hücrelerimizin yardımına koşmaz mı?
İşte insan kâinatın küçük bir modeli olarak kâinatta carî olan bu harika düzene ayak uydurmakla mükelleftir. Onun için Kur’ân da, “İyilik ve takvada yardımlaşın” (Maide Sûresi: 2) buyurur. Âyetin devamında ise günah ve düşmana yardımlaşmama emredilir.
Demek insan iyilik ve takvada yardımlaşarak, kötülük ve düşmanlıkta destek vermekten uzak kalarak kâinattaki bu işler düzeni ayakta tutacak, bozmayacak.
Diğer bütün emir ve tavsiyeler de bu düzeni sarsmamak içindir. Allah’a isyan etmekten kaçınmamızı emreden Allah Resûlü de (a.s.m) bu yolla asıl yurdumuz olan ahiret için azık hazırlayacağımızı bildiriyor. “Müslümanın Müslümana en güzel, en hayırlı öğüdü, ahirete hazırlanmak için birbirini teşvik etmeleri, Allah’a isyan etmekten sakındırmalarıdır, bunu emretmelerdir” buyuruyor.
Emr-i bilmaruf ve nehy-i anilmünker emri içerisine girer bu yollu gayretler. En dar daireden şartlar gereği en geniş daireye kadar bu emir ve tavsiyeler uzayıp gider. Kişi kendinden başlayarak aile fertlerine, komşularına, memleketine hatta dünya ve kâinata kadar üzerine düşenleri bir bir yapmaya çalışır.
Karı-koca arasındaki irtibatı da ne güzel anlatır Bediüzzaman Hazretleri. İyi bir insan olma da, dinî görevlerinin yapılmasında birbirlerine yardımcı olan karı-koca ne mutlu eşlerdir. Aksine manevî hayatlarının mahvında destek olan karı-kocaya da ne kadar yazık der, Tesettür Risâlesinde. Anne-baba evlâtlarını manevî hayatlarının imarında gayret içinde iseler ne mutlu o anne-babaya! Bir Müslüman arkadaş, konu komşu ve sair insanların manevî hayatlarının kurtulması, kuvvetlenmesi için yardımcı oluyor, teşvikte bulunuyorsa ne mutlu ona.
Her iyiliğin bir sadaka olduğu düşünülürse, manevî hayata yapılan hizmet ve yardımların önemi ve büyüklüğünü siz tasavvur edin. Nitekim Allah Resulü (a.s.m) bir defasında bir kimsenin imanının kurtulmasına vesile olmanın sahralar dolusu kırmızı koyunları sadaka olarak vermekten, başka bir hadis-i şeriflerinde de, “dünya ve dünya içindeki herşey”den daha hayırlı olduğunu bildirmişlerdir.
“İnsanların en iyisi insanlara en çok faydası dokunan” değil mi?
14.07.2006
E-Posta:
[email protected]
|