Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

En güçlü silâh



“En etkili, en güçlü silâh nedir?” derseniz, “Sabır ve merhamettir” desek yanlış söylemiş olmayız. Bu iki silâhın başardığını hiçbir maddî güç başaramaz. Maddî güçlerle ülkeler fethedebilirsiniz, ne var ki kalıcı olamazsınız. Ama bu manevî silâhlarla kalıcı ve sürekli olarak gönüller fethedebilirsiniz.

Zordur, fakat büyüktür, o ölçüde önemlidir bu duygular. Gönüllere taht kurmanın en etkili yollarından biridir. Sabır ve merhametin başaramayacağı zorluk yoktur. Geçilmezler onlarla geçilir, aşılmazlar onlarla aşılır.

Sarp yokuş ancak bunlarla aşılabilir. Kur’ân da öyle buyurmuyor mu?

Nedir bu sarp yokuş? İsterseniz Kur’ân’ı dinleyelim:

“Sarp yokuşun ne olduğunu bilir misin?

“O, köle âzâd etmektir.

“Yahut yakını olan bir yetimi veya çok düşkün bir yoksulu açlık gününde doyurmaktır.

“Sonra da, îmân eden ve birbirine sabır ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.

“İşte onlar hayır ve bereket ehli olan Ashâb-ı Meymenedir.

“Âyetlerimizi inkâr edenler ise, uğursuzluk ehli olan Ashâb-ı Meş’emedir.”1

Sahabe sarp yokuşu aşan insanlar topluluğudur. Sonraki dönemlerde de insanlar bu buyruklara kulak verdikleri ölçüde başarılardan başarılara koştular. Osmanlı da asırlar boyunca hükmetmesinde bu iki silâhtan büyük ölçüde yararlanmıştı.

Sabır hayatımızda ne kadar önemlidir ki, Kur’ân sabredenlerin mükâfatının hesapsız olduğunu2 bildirmektedir. Ve onlar yapmakta olduklarının daha güzeliyle ödüllendirilirler.3

Cennet hazinelerinden bir hazinedir sabır. Allah’ın kullarına ihsan ettiği en büyük nimetlerden biridir. Öyle ya sabır olmasa farzları hangi güçle yapabilirdik? Haramlardan nasıl kaçınabilirdik? Belâ ve musibetlere nasıl göğüs gerebilirdik?

Merhamet de göktekilerin dahi merhametini celbedecek kadar etkili bir haslettir. Bizim başkalarına merhamet etmemiz Allah’ın da merhametini celb etmeye vesile değil midir?

Sarp yokuşu aştıran bu güzel duygular için Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.

Dipnotlar:

1- Beled Sûresi: 12-19.

2- Zümer Suresi: 10.

3- Neml Suresi: 96.

05.07.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.07.2006) - Ümmeti için titreyen peygamber

  (03.07.2006) - Olgunlaşmak için

  (02.07.2006) - Savaş ve rahmet peygamberi

  (01.07.2006) - Gönüllerde taht kurma

  (30.06.2006) - Mazlumların dostu

  (29.06.2006) - Odunun eğrisi

  (28.06.2006) - Yaşanan İslâm

  (27.06.2006) - Ayrı bedenlerde yaşayan tek ruh

  (26.06.2006) - Cennete dönen kabir

  (25.06.2006) - Ölümden sonra

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004