Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Sağlı-sollu manevralar



Meclis tatile girdi. Milletvekilleri 1 Ekim’e kadar bölgelerinde vatandaşla iç içe olacaklar. Ancak Ankara yaz aylarında siyaset açısından hayli hareketli geçecek…

Cumhurbaşkanlığı ve erken seçim tartışmalarının yapıldığı bir ortamda siyaseti yeniden “dizayn etmek” isteyenler, siyasî manevralar ile seçmenin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. AKP’ye cumhurbaşkanı seçtirmemek ve hükümeti erken seçime zorlamak için siyasette adı “ittifak” olsa da “cepheler” oluşturulmaya çalışılıyor.

Bülent Ecevit 18 Mayıs’ta beyin kanaması geçirdiğinden beri hastahanede yoğun bakımda yatıyor. Eşi yoğun bakımda olan Rahşan Ecevit ise büyük bir misyon(!) üstlenip “sağlı-sollu ittifak” için—nasıl olacaksa—kolları sıvadı. Hafta içi bazı partileri, sivil toplum örgütlerini dolaştı ve—kendi deyimiyle—“güzel güzel” konuştu.

Rahşan Ecevit, bu işe niye giriştiğini ise şöyle özetliyor: “Bülent Ecevit Türkiye’nin kazanımlarının tek tek alındığını düşünüyordu. Bu durumdan kurtulmanın yolu olarak ‘sağlı-sollu ittifak’ı düşünüyordu. Ama sonra hasta oldu. Hastalığı da biraz uzunca sürecekmiş. Onun için ‘Bu iş yarım kalmasın’ dedim…”

Sonuçsuz kalacağı başından belli olan bu girişiminde kendisine desteği sadece kendi partisi DSP verdi! DYP, CHP, MHP ve ANAP’tan Rahşan Ecevit’e “ret” cevabı verildi.

İşin bir başka düşündürücü tarafı ise, iki sol parti DSP ile CHP ittifak konusunda birbirleriyle anlaşamazken, sağlı-sollu ittifak nasıl olacak? Bu sorunun cevabını şu ana kadar kimse vermiş değil…

Rahşan Ecevit, ziyaret ettiği partiler ve toplum tarafından da kabullenilmeyen “sağlı-sollu ittifak girişimleri”ni sürdüreceğini bildiriyor ve önümüzdeki hafta da bazı sivil toplum örgütlerini dolaşacağını söylüyor. Bunlar nafile görüşmeler olsa da…

* * *

Sağlı- sollu ittifak için yola çıkan Rahşan Ecevit, “cepheleşme” iddialarına “Eşim ittifak derken, sağlı sollu bir ittifak dediği için cepheleşme olmaz diye düşünüyorum” dese de bunun “cepheleşme” olduğu konusunda herkes hemfikir…

“Cephe” olayının tutmayacağını ilk fark eden isim DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar oldu. “AKP ve karşısındakiler” şeklindeki bir cepheleşmenin içinde olmayacağını kesin bir dille açıklayan Ağar, “Benim ittifakım milletledir” diyerek bu oyunlara set çekti. Ağar, “Meselenin böyle ortaya koyuluşu fevkalâde yanlış ve inciticidir. Mevcut iktidar partisini rejim karşıtı gibi göstererek, demokrasiyle ilgili hiç kimsenin bir endişesi olmadan ‘rejim tehlikede, laiklik tehdit altında’ söylemleriyle bir cepheleşme gelişimi oldu. Biz zamanında bir tavır koyduğumuz için bugün herkes bunun dışına kaçtı” değerlendirmesi ile yaşananları adeta özetledi. Ağar, bu düşüncelerini “Hoş geldiniz, ama teşekkür ederiz” şeklinde gerçekleşen Rahşan Ecevit’in kendisini ziyaretinde tekrarladı.

Rahşan Ecevit’in randevu taleplerini kabul etmeyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sağlı-sollu ittifak arayışlarını “Hayalî siyasî senaryolar ve siyasî koltuk değneği arayışları” olarak değerlendirirken, “Biz kendilerine sadece iyi şanslar ve başarılar dileriz” diyerek kapıları kapattı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise, olaya farklı bir boyut kazandırarak, “CHP’de birleşelim” teklifini getirdi.

* * *

Milleti cephelere ayırma projeleri şimdiye kadar milletten hiç destek görmemiştir, görmezde… Bu cepheleşme de daha başlamadan bitti. Demokratik kurallara göre hükümetin değiştirilmesinin yolu sandıktan geçer, yoksa bu tür girişimler ancak ara dönemlerde olur.

Çünkü bir cephe oluşturulursa, karşısında da başka bir cephe oluşacaktır. Bundan da hem demokrasi, hem de millet zarar görecektir.

Kafaları karıştırmaktan başka bir işe yaramayan bu “sağlı sollu ittifak” girişimlerine milletin de sıcak bakmadığı ortada… Milletin gönlünde yer bulamayanlar, ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir zaman başarılı olamamıştır.

Bu tür “sun’î çözümler” AKP karşısında bir güç birliği oluşturmaktan öte, muhalefet cephesinde zihin karışıklığına yol açmaktan başka bir işe yaramadı.

Bu tür “cepheleşmeleri” bir kenara bırakıp ittifakları milletin iradesine bırakmak gerekir.

Çünkü, millet ne yapacağını çok iyi bilir. İradesine müdahale edilmesini istemez. Müdahale edildiğinde de geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da cevabını verir…

02.07.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.07.2006) - “Gözlerinizden öpüyorum”

  (25.06.2006) - Tatil fırsat bilinmeli

  (24.06.2006) - Tartışmaların odağı

  (18.06.2006) - Sonuna kadar demokratikleşme

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004