Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Yaşanan İslâm



İslâm güzellikler dinidir. Ruh, kalp, akıl ve hissiyatı doyuran bir hakikatler manzumesidir.

Bu güzellik ve hakikatler ancak yaşanmakla ortaya çıkar, görünür. İslâm kitapta kalsın diye değil, yaşansın diye gönderilmiştir. Ruhlara, kalplere, akıllara sindirilmeli ve bütün güzellikleriyle yaşanmalı.

Kur’ân’ın yaşayan bir şekli olan Allah Resûlünün yaptığı işte buydu. “Hud Sûresi beni ihtiyarlattı”1 buyururken bu gerçeğin üzerindeki yansımalarını anlatmıştı.

İslâmı yaşamak, Kur’ân’ın yaşayan şekli olmak zordu. Ama güzellikler bu zorun arkasındaydı.

Hakikatler ne kadar güzel ve yüce olurlarsa olsunlar uygulanmazlarsa nasıl etkili olabilir, güzellikleri anlaşılabilirdi?

Resûl-i Ekremin (a.s.m.) fem-i mübareklerinden çıkan her söz, her hakikat herkesten önce kendisi tarafından hayata geçirilen hakikatlerdi. Sonra da Sahabîleri yaşadılar.

Bu hayat veren, hayatı mânâlandıran, ruh ve renk katan, huzur veren hakikatlere bütün insanlığın ihtiyacı vardı. Gevşememeli, vurdumduymazlık, umursamazlık etmemeli, tembelliğe girmemeliydi. Yoksa sayısız faydalarından nasıl istifade edilebilirdi?

Resûl-i Ekrem (a.s.m.) vefat edeceği son gün bile bu hayat verici hakikatlere uymanın önemine, hem de en yakınlarından başlayarak dikkat çekiyor: “Ey insanlar! Karanlık gece parçaları gibi fitneler geliyor.

“Ey insanlar! Siz bana karşı hiçbir delil bulamazsınız. Çünkü ben, ancak Allah’ın kitabında haram kıldığını haram, helâl kıldığını helâl kıldım” diyor. Sonra da hak ve hakikatlere uymaya dâvet ediyor, şöyle buyuruyordu:

“Ey Kureyşliler! Kendinizi Allah’ın azabından kurtarmaya bakınız. Ben sizi kurtaramam.

“Ey Abd-i Menaf Oğulları! Ben sizi kurtaramam.

“Ey Peygamberin amcası Abbas! Ben seni kurtaramam.

“Ey Peygamberin halası Safiyye! Ben seni kurtaramam.

“Ey Muhammed’in kızı Fatıma! Malımdan ne istersen vereyim. Ama ben seni kurtaramam.

“Bir kimseyi ameli geri bırakmışsa, nesebi, soyu sopu onu kurtaramaz”2 buyuracaklardı.

Ebû Talip, Peygamberimizi evlâdından daha çok sevip koruduğu halde kendisini kurtarabilmiş miydi? Hz. Nuh’un oğlu ve karısı inançsızlıkları sebebiyle yok olmamışlar mıydı? Peygamber kızı da, halası da, amcası da olsa Allah katında makbul ameli yoksa Allah Resûlü ne yapabilirdi?

Evet, “Ameli kendini geri bırakanı soyu sopu ilerletmez.”3

Dipnotlar:

1- İbni Hişam, 4:303-304; ihya, 5:502.

2- Hud Sûresi: 112.

3- Ebû Davud, İlim: 1; Tirmizî, Kur’ân: 10.

28.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.06.2006) - Ayrı bedenlerde yaşayan tek ruh

  (26.06.2006) - Cennete dönen kabir

  (25.06.2006) - Ölümden sonra

  (24.06.2006) - İnsanı iyilikleri kurtarır

  (23.06.2006) - Akıllı insanlar

  (22.06.2006) - Öyle bir hayat sür ki

  (21.06.2006) - Kardeşliğin gereği

  (20.06.2006) - Tatile girerken çocuklarımız

  (19.06.2006) - Karanlıktan aydınlığa

  (18.06.2006) - Hergün Babalar Günü

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004