19 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Terör, açılım, Ergenekon


A+ | A-

Terördeki tırmanış, bizi zaten senelerdir içinden çıkamadığımız kanlı fâsit daireye, üstelik daha da ürkütücü boyutlar kazanmış olarak yeniden döndürebilir mi?

Bu noktada ciddî endişeler söz konusu.

Ve bu durumla, daha önceleri gündemde olmayan iki gelişme arasında özel ilgi kuruluyor.

Biri, ortaya atılışının üzerinden geçen zaman bir yılı doldurmak üzere olan demokratik açılım.

Hükümet, bir “devlet projesi” olarak gündeme getirdiği açılıma değişik isimler verdi; bunlardan biri de “millî birlik ve kardeşlik” projesiydi.

Ama buna uygun şekilde içini dolduramadı.

Aynı proje kapsamında Alevi, Roman... v.s. açılımlarından da söz etti; ama hem aralarındaki bağlantıları kurup bütünlüğü sağlayamadı, hem de hiçbirini, arkasını getirip sonuçlandıramadı.

Buna karşılık konunun “Kürt açılımı” şeklinde iştihar bulması ise, değişik tepkileri tetikledi.

Özellikle bu noktadan hareket eden bazı çevreler, açılımı bir “bölücülük ve fitne projesi” olarak niteleyip yerden yere vurdular. Açılım bağlamında Kandil ve Mahmur’dan gelen ilk grubun sergilediği şov görüntülerinin de terör örgütüne cür’et ve cesaret verdiği öne sürüldü.

Ondan sonra, aksi yöndeki müteaddit ve mükerrer resmî beyanlara rağmen, “dağdan iniş”lerin arkası gelmedi ve Avrupa’dan dönüş olmadı.

Ve Başbakanın zaman zaman yazarlar, sanatçılar, sporcular gibi farklı gruplarla bir araya gelerek yaptığı konuşmalar dışında, açılım gündemden kalktı. Yürümedi, dondu ve tıkandı.

Açılım kapsamında gösterilen Kamu Düzeni ve Güvenlik Müsteşarlığı Anayasa Mahkemesinde dâvâ konusu olurken, taş atan çocuklarla ilgili tasarı ise yine alt komisyona havale edildi.

Ve bu durum, hükümeti iki taraflı bir eleştiri bombardımanının arasında bıraktı. Bir kesim, “Açılımı gündeme getirip halkı ümitlendirdikten sonra hiçbir şey yapmadılar” diye yüklenirken, diğer kesim “Bu projeyle yakılan fitne ateşi hem bölücü eğilimleri provoke etti, hem de terör örgütünü azdırdı” söylemiyle hücum ediyor.

Hükümet ise bu çift taraflı salvoları, sahiplerinin tamamını aynı kefeye koyarak, “Yapmak istiyoruz, ama ittifak halinde engelleyip takoz koyuyorlar” çıkışlarıyla göğüslemeye çabalıyor.

CHP, MHP ve BDP’yi statüko ittifakının siyasî aktörleri olarak nitelerken, bürokratik oligarşinin yargı vesayeti ayağıyla mücadeleyi kızıştırmış görüntüsü veriyor. Ve terördeki tırmanışla, anayasa paketi başta olmak üzere, yapmak istedikleri demokratikleşme reformlarını engellemeyi amaçlayan direniş arasında bağ kuruyor.

Bunu yaparken, “Askerle aramız iyi” mesajını tekrarlamaktan geri durmuyor. Ve özellikle “terörle mücadele” politikalarını askerin inisiyatif alanına bırakmaya devam ediyor. Açılım söylemlerini sürdürmekten de geri durmayarak...

Hükümet-asker ilişkilerinde en kritik konulardan biri olan Ergenekon meselesindeki karışıklık da işin bir başka vechesi. Emekli veya muvazzaf üst düzey TSK personeline yönelik gözaltı, sorgulama ve tutuklamalar Genelkurmay tarafından belirlenen sınırlar içinde sürerken, gelişmeler, hem Ergenekon sürecinin giderek zora girdiğine, hem de askerî cenahtaki negatif enerji birikiminin yoğunlaştığına işaret ediyor.

Konunun terördeki tırmanışla bağlantısı ise, “AKP iktidarı döneminde komutanlar itilip kakıldı, hırpalandı, ordunun itibar ve şerefiyle oynandı, terör bundan da cür’et ve cesaret buldu” şeklindeki provokatif söylemlerle kurulmakta.

Oysa Ergenekon sürecinin önceki safahatında, belli bir noktaya kadar, “Bakın, Ergenekoncular içeri atılınca terör de, provokasyonlar da azaldı; demek ki doğru iz üzerindeyiz, Ergenekon’un PKK ile dahi bağlantısı var” deniliyordu.

Ama gelinen nokta, bu tezin de sorgulanmasına yol açacak farklı bir tablo ortaya koyuyor.

Sonuçta açılım ve Ergenekon süreçlerindeki tavsama derinleşirken, terör tırmanışa geçiyor.

19.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.06.2010) - AB rüyası bitti mi?

  (17.06.2010) - Eksen kayması ve AB

  (16.06.2010) - Türbülans

  (15.06.2010) - Alternatif...

  (13.06.2010) - Gazeteyi ulaştırmak

  (12.06.2010) - Paket AYM’de

  (11.06.2010) - Cihad ve şehitlik

  (10.06.2010) - Müsbet hareket ve güvenlik

  (09.06.2010) - Müsbet hareket

  (08.06.2010) - Derslere devam


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.