Posta gazetesi hangi ülkenin gazetesi?
Manşet; Avrupalı Türkiye!
Yanlış okumadınız, Türkçe karakterlerle yazılmış bir başlık!
Manşetin özetine bakalım:
“Dün (önceki gün) Kahramanmaraş’ın kurtuluşunun 88. yıldönümüydü. İmam Hatip öğrencileri canlandırma yaptı: Sütçü İmam, Fransız askerini vurdu. Maraşlı Rıdvan Hoca, ‘Ey ahali Cuma namazı hür insanlara farzdır. Fransız bayrağı dalgalandıkça hür sayılmayız. Önce bayrağımızı dikelim, sonra namazımızı eda edelim’ diye haykırdı. Avrupa Birliği yolundaki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Gül bu gösteriyi keyifle izleyip alkışladı.” (13,02.08. a.g.g.)
Evet, haberden anlaşıldığı kadarıyla, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyareti sırasında İmam Hatipli öğrencilerin Trabzon Caddesindeki tören alanına konulan bir TIR dorsesinde gerçekleştirilmiş. Yani anlık resmî geçit, sanki saatlerce gösterilmiş gibi sunuluyor. Okuyanlarda tahrik uyandırırcasına…
Devam edelim:
“Günün gösterisi” başlıklı bir haber daha… Altında bir fotoğraf… Bu karede, bir konser sırasında kadın dansçı çarşafı yere atarken görüntülenmiş.
Haberin ayrıntısına dikkat:
“İstanbul Teknik Üniversitesi 2007-2008 akademik yılı doktora törenine ‘kara çarşaflı dans gösterisi’ damgasını vurdu…. Sırtüstü yatan dansçı sanki üzerinde ağırlık varmış gibi ayağa kalkmakta zorlanan bir kompozisyon çizdi. Sonunda ayağa kalkan dansçı üzerindeki kara çarşafı söküp attı.”
Posta iki haberi alt alta vermiş. Peki, ne demek istedi şimdi?
Aydın Doğan bir Anadolu çocuğu… Medya patronu olarak sahibi olduğu gazetenin birinci sayfasını okuduğunda ne hissetti?
Varsayalım şöyle düşündü
“Ben patronum, gazetedeki arkadaşların fikirlerine ve düşüncelerine karışmam. Onlara baskı yapmam söz konusu olamaz. Dilediği gibi haber yapmakta özgürler.”
Bu ilk etapta normal bir düşünce gibi gelebilir. Peki, yıllardır bu tür manşetlerin milleti öfkelendirdiğini hiç düşündü mü? Kendisiyle ilgili ufak çarpıtılmış bir haber olsa, hiç üşenmeden telefon açarak tavzih eder… Milletin gönlünde ma’kes bulmuş bir kahramanı aşağılarcasına atılan bir manşete nasıl tahammül edebiliyor? Anadolu kadınının en temel hakkı olan çarşafa hakarete nasıl tahammül edebiliyor?
Zaten “Sütçü İmam”ın asıl mücadelesi çarşafı yırtıp atan dönemin soysuz Fransız eriydi… İnanca yapılan bu hakaret sonrası değil mi ki, İstiklâl Savaşı’nın ilk kıvılcımı atıldı.
Posta hangi ülkenin gazetesi?
Fransa’da itibarı tepetaklak düşen Sarkozy, bu müsveddeyi alıp okusa keyiflenir, Elysee Sarayına abone eder miydi?
15.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|