8 Kasım 2007 tarihli Aktüel dergisinin Medyatek sayfalarında Yeni Asya’nın iki ayrı haberi, çok büyük bir çelişki yakalanmış edasıyla eleştirel değerlendirmelere konu edildi.
Haberlerden biri, 16 Ekim’de çıkan “Türkiye’de okuyamadılar, Viyana’da mimar oldular” başlığını taşıyor. ÖNDER’in desteğiyle üniversite diploması alan başörtülülere dair bir haber.
Diğeri ise, iki gün sonra, 18 Ekim’de yayınlanan “Alman sunucu: Kadının yeri evidir” başlıklı haber. Aileyi ve anneliği savunan görüşleriyle Almanya’da ve Avrupa’da fırtınalar koparan ve hışım çeken Eva Herman hakkında.
Aktüel, Yeni Asya’nın, “Kadının yeri evidir, annelik kariyerden önce gelir” dediği için işine son verilen Eva Herman’ı desteklemesinin, başörtülülerin Viyana’da okuyup mimar olmalarına verdiği destekle çeliştiğini iddia ediyor.
Oysa ortada hiçbir çelişki yok.
Çünkü Yeni Asya kadınların başörtüsü yasağı sebebiyle okumaktan, meslek ve iş sahibi olmaktan alıkonulmasına başından beri kararlılıkla karşı çıkıyor ve yasakla mücadele ediyor.
Ama prensip olarak ve kadının yaratılış özellikleri itibarıyla huzur bulabileceği ortamın da evi olduğunu; iş hayatının, aslî görevleri olan anne ve eş olma vazifelerini aksatmaması, daha ötesinde ise kadının, kaldıramayacağı ağır yüklerin altında ezilmemesi gerektiğini savunuyor.
Kadının, yaratılış özelliklerine ters düşmemek ve gerek kendisi için, gerekse aile açısından olması gereken fıtrî dengeleri bozmamak kaydıyla çalışmasına ise karşı çıkmıyor.
Bu itibarla, Aktüel’in Viyana’da mezun olan başörtülü mimarlara “Yeni Asya’ya pek aldırmasınlar” tavsiyesinde bulunması son derece yersiz ve gereksiz.
Buna karşılık, Aktüel’in “Çalışma hayatıyla evdeki görev ve sorumlulukları arasında ezilerek psikolojisi ve dengesi bozulan kadınların ikilemine tutarlı ve inandırıcı bir çözüm öneriniz var mı?” sualine cevap vermesi gerekiyor.
Bu arada, Yeni Asya’nın Eva Herman haberinde “kadın için annelik ve yuva kurmanın meslek ve kariyerden önce geldiğini ifade eden sunucu hanıma” Avrupalı Feministler, Hıristiyan Demokratlara yanaşmış yeni modern Bolşevikler ve Sosyalist Bolşeviklerin karşı çıktığı yazılırken Aktüel’in bu listeye “(Yeni Asya) açıktan söylemese de Yahudiler”i eklemesi dikkat çekici.
“Herman’ın çağdışı fikirler”ine örnek olarak aktarılan alıntılar için seçilen kaynağın, Evrensel gazetesinde yayınlanan bir haber olması da.
Bütün bunların ötesinde asıl derin çelişki, çalışan bir kadın olarak Herman’ın, “çağdışı fikirler”i savunduğu iddia edilerek işten çıkarılmasına alkış tutan Aktüel’in tavrında değil mi?
Bir taraftan kadının her hal ve şartta çalışmasını savunurken, diğer taraftan çalışan bir kadının, sırf dile getirdiği fikirler sebebiyle bu hakkından mahrum edilmesine böylesine hışımla taraf olmanın mantıklı bir izahı var mı?
Aktüel, Herman’ın fikirlerine katılmayabilir. Bunları—ne demekse—“çağdışı” olarak da niteleyebilir. Ama bunların hiçbiri, söz konusu fikirleri savunuyor diye Herman’a karşı başlatılan linç kampanyasını ve bu kampanyaya gönüllü olarak iştirak edilmesini haklı çıkarmaz.
Demokratlık çifte standardı kaldırmaz.
18.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|