Beş yüzüncü mektubumuz. Sıladan gurbete gelen beş yüzüncüsü… Allah için birbirlerini seven, birbirleriyle müfritâne görüşmek isteyen ve hasretlerini gazete kâğıtlarına yükleyen beş yüzüncü mektubu…
Sıradan, alelâde ve herkesin bildiği bir mektup değil. Allah ve ahireti öncelemiş, fıtrata göre yaşamayı hedeflemiş ve Kur’ân’ın zamanımızdaki tefsiri etrafında kenetlenmişlerin mektubu...
Yeni Asya’nın gurbete düşüş tarihi, Avrupa’ya gelen işçilerimizin tarihiyle örtüşür. Fiziksel hasretlerinin daha yoğun yaşandığı dönemlerde Yeni Asya, serdengeçtilerce Avrupa ülkeleri arasında koşuşturanların ellerinde adeta bir bayrak idi. Van’ın, Rize’nin, Tire ve Edirne’nin nurlu havalarını gurbete o taşıyordu. Yüreklerin toplu vuruşunu, tebessüm ve sürûrların fikrî tevhidini o sağlıyordu. Yeni Asya International zamanın ve şartların getirdiği engelleri aşmak ve düzenlice görüşmeyi sağlamak üzere Avrupa’daki okuyucularının arzu ve teşebbüsleri üzerine doğmuştu.
Dünyanın bir köye dönüşünün güzellikleri yanı sıra, bu halinden istifade edenlerin üzerimize boca ettikleri felâketleri de oldu. Tahripkâr dinsizlik, Müslüman, Hıristiyan ve insaniyetperverlerden daha atik davranarak cemaatleşince, hak zayıf düştü. Beş kıt'ada cemaatleşen tahribatın bir de organize olduğunu düşündüğünüzde tehlikenin dehşeti biraz daha netleşir. Teknolojik imkânları bazen gasp ve genellikle hırsızladıkları paralarla da bu komiteler elde edince, dünyanın her tarafı maddî, manevî kirler içinde kaldı. Yalan doğrunun, zulüm adaletin, cerbeze ilmin, enaniyet mahviyetin ve israf iktisadın tahtlarına oturunca, bir köye dönüşen dünyada inananların yaşaması hakikaten zorlaştı. Her birisi bulunduğu coğrafyada kendisini insaniyet ve iman seferberliğinde buldu. Adeta birer cepheyi andıran bu hayatın köşelerinde, inananların haberleşme ve paylaşmasını gerçekleştiren şu küçük gazetemiz, adeta bir lâhika mektubuna dönüştü.
Evet, lâhika mektubu. Bediüzzamana gönül verenler, onun büyük çalkantıları netice veren, vatan, millet ve Nurları alâkadar eden hadiselerin mahiyetini açıklayan mektuplarını da çok iyi bilirler. Muhabbet ve uhuvvetin nüveler halinde Isparta topraklarına düşüşünü haber veren Barla mektupları, meşhur Denizli müdafaası sonrasında oluşan yeni şart ve hadiseleri ve bilhassa II. Dünya Savaşı’nın neticelerini tahlil eden I. Emirdağ Mektupları ve nihayet Afyon hapsini takip eden yıllarda yazılmış Emirdağ II. Mektupları…
Bütün bu mektuplar, yeryüzünü mescid, Mekke’yi mihrap ve Medinet’ün Nebî’yi Kur’ân pratiğinin minberi kabul eden sevdalıların ahirzaman mücadelesinde iman cephesindeki mektuplarıdır. Yeni Asya gazetesi bu elzem ve kutlu geleneği bin bir türlü engel ve taarruza rağmen yaklaşık kırk senedir devam ettiriyor. Yeni Asya International ise bu sürenin çeyreğine yakın zamandan beri aynı vazifeyi gurbette ifa etmeye çalışıyor.
Boyunun küçüklüğü sizi aldatabilir. Bir dane-yi hakikatın bir harmanı nasıl yakıp küle çevirdiğini bilenler, bu gurbet lâhikasının misyonunu daha iyi anlar. Genellikle anahtar görüş ve bilgilerle bizi köyümüzde dezenformasyon sağanağına tutmaya çalışanlara karşı yeterli bir şemsiyedir. Bazen de kahvaltı sofralarımızın veya çay sohbetlerimizin biricik misafiri olur, bize Sydney ve Melbourne’den Paris ve Londra’ya kadar nurun fütûhatını müjdeler. Bazen de tercümanımız olur, hissedip söyleyemediklerimizi yüksek sesle dünyaya ilân eder.
Sakın oradaki muharrir isimlere takılmayınız. Müteaddit isimler bu mektubun içinde geçseler de, mânâsını tek kişi yazmıştır. Nurun şahs-ı manevîsi, Serdengeçti Abdurrahman’dan, sadakatli ve mahviyetkâr Hafız Ali, sadık aşık Hasan Feyzi takva ve sadakatle mümtaz Tahirî ve teslimiyetin zirvesindeki sadakatli, kahraman ve müstakîm Zübeyirlerin topluca yazdıkları bir mektup olarak da telâkkî edilebilir. On sene önce-şimdilik muhtevası çok geniş olmayan bu mektubun bilâinkıta ve kesintiye uğramaksızın 500. sayıya ulaşabileceğine inanmak zordu. Şahs-ı manevînin yardımı, Yeni Asya’yı Dersaadette çıkaranların gayreti ve Avrupa’daki okuyucuların fedakârlığıyla inşallah binleri bulacaktır. Yeni Asya International onun bir ihtiyaç olduğuna inanan yüzlerce sevdalısı olduktan sonra elbette bulacaktır. Nice bin sayılara inşallah diyoruz.
16.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|