Deprem korkusu, kuraklık korkusu, terör ve savaş korkusu… Ülkenin bölünme korkusu, ekonominin çökme korkusu, tehlikeli boyutlara varan çevre kirliliği korkusu, trafik kazası korkusu…
İşsizlik korkusu, işini kaybetme korkusu, ihtiyaçlarını karşılayamama korkusu, dertlere dayanamama korkusu, ümidini yitirme korkusu… Yaşlanma korkusu, hastalık korkusu, sevdiklerini kaybetme korkusu, geleceği güvende görmeme korkusu…
Hayata anlam ve anlamsızlık katan uzayıp giden korkular… Asıl korkulması gereken ümit ve güveni kaybetmek… Olmuyor deyip bırakmak olacaklara en büyük engel…
Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun küçük ümit kıvılcımlarını fark etmek ve görmek; geleceğe olan güveni arttırır… Gecenin koynunda ümit ışıklarına tutunmak, sabahın aydınlığına ulaştırır…
Dar geçitler, sarp yokuşlar, dert devirler; ümit adımların devamlılığıyla bir gün biter, geniş ovalarda rahat ve sevinçli yürüyüşlere dönüşür… Ümidi ve gayreti olan için dönüşü olmayan yol, çıkışı olmayan dağ, geçilmeyen deniz yoktur…
Her gün güneşin doğmasıdır, dünyayı ümitle döndüren… Karamsarlık bulutları güneşi örtse de gündüzü geceye çeviremez; gözünü karamsarlıkla kapatana da güneş bir şey göstermez…
Çilesiz, sabırsız genişliğe geçeğine ummak, kendini tükenişe terk etmek demek… Dertler, sıkıntılar ümit üretmekle tükenir… Olumsuzlukların geçici bir süreç olduğuna inanç, içinden çıkılmayacak gibi görünen üzüntüleri bile sevinçlere dönüştürür…
Karamsar ve korku sayfaları kapatıp, ümit sayfaları çevirdikçe genişliğe ve güzelliğe erişilir… Ümit vermek ve almak, karamsarlığı tortu olarak dibe çöktürür, güveni yükseltir…
Birey ve toplum olarak yaşadığımız sıkıntılar birbirimize ümit aşılamakla aşılır, korkuların seline kapılarak değil… Korkuların hayatı korumak için verildiğini, karartmak için verilmediğini düşünürsek her hadisede ümit sıçraması yapabiliriz…
Korkmaktan korkmak değil, ümidi kaybetmekten korkmak… Gözünü kapatmak değil, her şeyi güneş gözlerle aydınlık görmek… Çilesiz, sabırsız kazancın kalıcı olmadığına inanmak… Ümidi gayretle pekiştirmek… İç dinamiklerinden sürekli ümit üretmek ve çevreye vermek… Şevk atına binip korku sahrasını geçmek… Her doğan günde hayata taze bir başlangıç yapmak…
Korkmayın hayat size bir gün gülecek.
06.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|