Ekonomizm dünyayı, dünyalarımızı işgal etti… Dünyanın ozon zırhı zedelendiği gibi zihinlerin zembereği de zedelendi… Zerk edilen tüketim, zehir etkisini göstermeğe başladı her yer ziyanlıklarla doldu, dolmaya devam ediyor…
Hâkim zihniyet ekonomizm’in gönüllü ya da gönülsüz kurbanlarıyız... Satırlarını yazarken balkondaki yazı masamın yanı başına bir çekirge sıçradı geldi…
Bir değil bin diyeceği vardı herhalde… Sessizce bakıştık… Bir bütün olduğumuzu unutmuşluğumuzu hatırladık… Ürkütmek istemiyordum… Radar gibi iki anteniyle o da beni süzüyordu kuşkusuz… O kadar da ciddi durma mı diyordu bak bende ne yazlık, ne kışlık, ne moda, ne demode elbise var… Ne evim, ne arabam var, kanaat kanatlarla sıçrıyorum oradan oraya… Geziyor ve geziniyor, sadeliğin neşesiyle yaşıyorum…
Kimse kimseyi gasp ve işgal düşünmüyor bizim dünyada… Paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz hep birlikte… Birlik bütünlüğüyle, bereketi bolluğu buluyoruz…
Çekirge coştu… Aldı sazı eline hem çalıyor, hem söylüyor…
Kin nedir, düşmanlık nedir, başkasına, doğaya zarar vermek nedir bilmeyiz… Bildiğimiz sevgi rüzgârlarla mutluluk ormanında sıçramaktır… Anın hakkını verir geçmişin derdiyle, daha gelmeyen geleceğin kederiyle keyfimizi bozmaz, kimsenin keyfini de kaçırmayız…
Kâinatın hayat sahibi neticesi olduğumuzu bilir, o bilinçle yaşarız… Hayatı anlamsız gören nazarlar bizi görmezler, biz de onlara görünmeyiz…
Onların gördüğü menfaattir, bencil bir zevk budalılığıdır… Bencilliğine hapsolmuşluktur yeryüzünü kurutan, kaynakları tüketen…
Açlık yokken aç gözlülüğünüzle aç bırakıyorsunuz hemcinslerinizi… Sömürdükçe semiriyor, semirdikçe sömürüyorsunuz… Netice: hiçliğe yuvarlanmak…
Dayanamadı yedinci kata kadar çıkan çekirge terk etti, beni “ben”le bırakarak sıçradı gitti… Kısa süre sonra başka bir misafir geldi; arı… Bal yapan değil sokan arı…
Kızgınlıkla bir tur attıktan sonra demir parmaklıklara kondu… Tedirginlik veren bakışıyla bize zarar verdiğiniz yetmiyor gibi kendinize de ziyan ediyorsunuz dedi, fazla durmadı o da gitti… Çalışkandı, gidecek yeri, yapacak işi vardı, vazife başına koştu…
Dünyayı işgal eden ekonomizmi çekirge ve arı isyan etti, isyanını hissettim hissizliğimde… Hala balkonlarımıza uğrama mecali buluyorlarsa umut sıçrayışlarımız sürecek demektir, kalan süreci iyi değerlendire bilirsek kurtuluşumuz uzak değil.
Borsanın çıkış ve inişini, dövizin düşüş ve yükselişine dikkat ettiğimiz, TV’ye odaklandığımız kadar çekirgelerin sıçrayışını, arıların kanat çırpmasını bakmamız hayata ayrı bir anlam ve zevk katacak, ekonomizmin esaretinden bir nebze olsun kurtulacağız.
21.08.2007
E-Posta:
[email protected]
|