Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Gelecekte neler olacak?



İnsanı en çok tahrik eden hususlardan biri meraktır. O duyguyla denizlerin dipleri, uzayların derinliklerinde kulaç atar insanoğlu. Ay’da hayatın olup olmadığını öğrenmek için az mı para harcamıştır?

On Dokuzuncu Söz’de denildiği gibi, “Yarı ömrünü, yarı malını versen Ay’dan, Jüpiter’den biri gelir, Ay’da, Jüpiter’de ne var ne yok sana özelliklerini söyleyecek. Hem doğru olarak istikbalini, başına gelecekleri haber verecek” denilse merakı olan herkes, imkânı varsa göz kırpmadan yarı malını verir.

Acaba dünyamızın, bizim sonumuz ne olacak? Nereye gideceğiz?

Bunlar Ay’da, Jüpiter’de hayatın olup olmadığını merak etmekten daha önemli. Hele istikbalimiz, dünyamızın sonu hepsinden çok daha merak edilmesi gereken bir husus.

Sonsuzluk yolculuğunun rehberi Efendimiz (asm) öyle bir Sultanın haberlerinden bahseder ki Ay, Jüpiter onun dünya denilen pervanesi etrafında dönen bir sinek gibi kalır.

Dünya pervanesi ise Güneş lambası etrafında döner. Güneş denilen lamba da Onun binler menzilleri içinde binler lambasından bir tanesidir. Hem öyle acaip bir âlemden, hem öyle bir inkılâptan haber verir ki, binler yerküre bomba olup patlasa o kadar şaşırtıcı olmaz. İşte istikballe ilgili onun Kur’ân’dan okuduğu sûrelerden biri:

“Doğrusu insan, ömrünü günahla geçirmek ister.

“Kıyamet günü ne zamanmış?” diye sorar.

“Gözler kamaştığı, “Ay tutulduğu,

“Güneş ve Ay bir araya getirildiği zaman.

“İşte o gün insan ‘Kaçacak yer neresi?’ der.

“Hayır, sığınılacak hiçbir yer yoktur.

“O gün varılacak yer, ancak Rabbinin huzurudur.”1

Dünyanın sonu bu. Dünyamız ölecek, biz de öleceğiz. Sonra dirilip büyük bir mahkemede yaptıklarımızdan sorguya çekileceğiz. İyilik ve kötülüklerin tartıldığı Mizan’da sevap ve günahlarımız tartılacak, sevaplarımız ağır geliyorsa Cenneti, günahlarımız ağır geliyor ve şefaate de nâil olamıyorsak Cehennemi boylayacağız.

İşte insanoğlu merak gibi önemli, harika duygusunu incir kabuğunu dahi doldurmayan, kabirden öte beş kuruş faydası olmayan, boş, lüzumsuz şeylere sarf ederek asıl merak edilmesi gereken hususları göz ardı ederse, elmas değerindeki bu duygusunu cam parçası derecesine düşürür.

Ne kadar yazık değil mi?

Dipnotlar:

1- Kıyâmet Sûresi: 5-12.

20.05.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.05.2007) - En cimri insan

  (18.05.2007) - Peygamber aşkına

  (17.05.2007) - Peygamber misafirliği

  (16.05.2007) - Küçük şey var mı?

  (15.05.2007) - Mesele duyurmaksa

  (14.05.2007) - En değerli hediye

  (13.05.2007) - Allah kimleri sever?

  (12.05.2007) - Şefkatin bedeli

  (11.05.2007) - İlâhî iltifat

  (10.05.2007) - Gayret sebebi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004