Hz. Yusuf (as) denilince ilk akla gelen hususlardan biri güzelliğidir. Güzelliği dillere destandır onun. Güzellik kraliçelerinin bile onun yanında çirkin kaldığı düşünülürse onun güzelliğini gelin siz tasavvur edin. Bilindiği gibi kardeşleri tarafından kuyuya atılmış, Züleyha’nın iftirasına kurban gidip zindana atılmış, onca çileden sonra Kader ona saray kapılarını açmış, Mısır’a sultan yapmıştı.
Birgün değerli misafirleri gelmiş, onlara ikramlarda bulunmuştu Hz. Yusuf. Tatlı tatlı sohbet etmişler, sıra hediyeleri sunmaya gelmişti. Sevgili bir dostu çantasından bir ayna çıkardı ve “Kabul buyurun!” deyip ona takdim etti.
Niçin dostu başka birşey değil de hediye olarak ayna getirmeyi tercih etmişti? Sebebini sormadan duramadı Hz. Yusuf. Dostu şöyle açıkladı:
“Sizin gibi bir dostu ziyaret etmek benim için bir şereftir. Böyle saygıdeğer bir dosta ne tür bir hediye götürmeliydim? Çok düşündüm bunu. Ne hatırıma geldiyse hiçbirini lâyık göremedim size. Küçücük bir altın, altın hazinesine; bir damla su okyanusa hediye götürülmezdi. Canımı fedâ etsem Hindistan’a baharat götürmek gibi birşey olurdu bu. Düşündüm, düşündüm sonunda size bu aynayı getirmeyi uygun gördüm.
“Öyle bir ayna ki, ona bakıp büyüleyici güzelliğinizi temâşâ edebileceksiniz. Ne zaman baksanız güneş gibi parlayan cemalinizi seyredebilecek, size bu güzelliği bahşeden Rabbinize şükredecek, bu vesileyle beni de hatırlamış olacaktınız. İşte aynayı tercih etmemin sebebi budur.”
Bu cevap, Hz. Yusuf’u mutlu etmişti. Arkadaşına teşekkür etti.
Çevremizde seyredegeldiğimiz, özellikle baharda seyrine doyamadığımız rengârenk, çeşit çeşit çiçekler, desen desen dokunmuş envâ-i çeşit varlıkların da birer ayna olduğunu düşünelim. Herbiri Cenâb-ı Hakkın güzel isimlerini, onların görüntülerini yansıtan bir ayna… Bütün güzellikler O Sonsuz Güzel’den geliyor, isimlerinin bir görüntüsü, yansıması.
İnsan da bu güzel sıfatları söz ve davranışlarıyla gösterebildiği, yansıtabildiği ölçüde değer kazanıyor.
İnsan kalbi de bütün bu güzellikleri yansıtan kapsamlı bir ayna.
İşte insan bu kalp aynasını imanla aydınlatarak, günah kirlerinden arındırarak, ibadetlerle süsleyerek Rabbine hediye etmekle başbaşa.
Bu ayna haramlarla kirlenir, günahlara dalarak buğulandırılırsa şeffaflığını, berraklığını, yansıtıcılığını kaybeder; aynalıktan çıkar. Böyle bir aynayı Rabbine takdim etmeye insanın yüzü olabilir mi?
14.05.2007
E-Posta:
[email protected]
|