Güney Amerikalıların şiddet olaylarından korunmak için evlerinin avlularını yüksek duvarlarla çevrelettirdiklerini duymuş muydunuz?
Madde bağımlılığı ve zararlı alışkanlıklarda hızlı bir artış meydana geldiğine, meselâ esrar kullanımında 2001 yılına göre yüzde 75’lik bir artış görüldüğüne, bu gidişle 10 sene sonra ülkemizde de sokağa çıkılamayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanın kanını donduran bu açıklamalarını 29 Mart 2007’de okullarda şiddet olaylarını araştırıp önlem alma maksadıyla kurulmuş Meclis Araştırma Komisyonunun davetlisi olarak katıldığı toplantıda söylüyordu.
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu maksatla bir komisyon kurmuş, uzmanlarla birlikte araştırmalar yapmış. Sonuçlarını ise, basın mensupları, yazar ve sanatçılardan meydana gelen bir topluluğa Dolmabahçe Sarayı Salonunda 29 Mart’ta yapılan bir toplantıda sundu.
Acı sonuçlarından herkesin etkileneceği bu gidişe dur demek, önlemler almak maksadıyla araştırmalar yaptırmak ne kadar önemli ve sevindirici.
Tabiî ki elde edilen sonuçların önlemler olarak uygulamaya geçirilmesi ise, çok daha sevindirici olacak.
İşin diğer bir sevindirici yanı da araştırma teklifinin bir muhalefet partisi milletvekilinden gelmesi ve iktidar partisinin de buna sahip çıkması. Sayın Zülfü Livaneli’nin 15 Şubat 2006’da 20 milletvekiliyle birlikte sunduğu önerge, Mecliste oybirliğiyle kabul edilmiş ve gerekli komisyon kurulup hemen araştırmalara başlanmış. 1,5 ay gibi kısa bir sürede yapılan araştırmalar gerçekten konunun ne kadar acil olduğu ve önlemler alınması gerektiğinin de sinyallerini vermekte.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Meclis Araştırma Komisyonunun AKP milletvekili Halide İncekara’nın başkanlığı ve farklı partilere mensup 20 milletvekilinin yürüttüğü komisyon, çalışmalarını son noktaya getirmiş. Gerçekten hayatî bir konu. Halide İncekera’nın takdiminden sonra söz verilen CHP İstanbul Milletvekili Zülfü Livaneli, kendisini harekete geçiren nokta üzerinde durdu. Ankara Maarif Koleji’nde okuduğu yıllarda, okullarda sükûnet bulunduğundan, şimdi ise şiddet ülkesi olma noktasına doğru gidildiğinden, polisi dahi şaşırtan olaylar meydana geldiğinden, “Neden oluyor?” diye sormak, sebeplerini düşünmek gerektiğinden söz etti, “Türkiye şiddet ülkesi olamaz” dedi. Olayların asıl sebebinin kültür krizi olduğuna, Hacıbektaş Cezaevi’nin kapatılması örneğini vererek, üniversite öğretim üyelerinden dinî önderlere varıncaya kadar herkese görevler düştüğüne, ancak manevî ve evrensel değerlere sahip çıkılarak bunun üstesinden gelinebileceğine parmak bastı.
Yarın da toplantıdan bazı anektotlar verelim.
01.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|