Şu veya bu şekilde, şu veya bu vesileyle nice Dilârâ’lar dünyalarını değiştiriyor.
“Dünyalarını değiştiriyor” dedik. Çünkü hayat sadece dünya hayatından ibaret değil.
Basında çıkmıştı: 1999 Marmara Bölgesi Depreminde küçük kız çocuğunu kaybeden bir baba, “Kızımın yokluğuna inanamıyorum. Belki de Avustralya’da hayat sürüyor” diye tesellî bulmaya çalıştığını söylüyordu.
Öğretmenlik yaptığım yıllarda çocuğu Hakkın rahmetine kavuşan Semra Hanım yaslı olduğu bir gün yatak odasına girdiğinde kızını yatağın üzerinde otururken gördüğünde bütün bütün üzüntüsünün gittiğini, rahatladığını söylemişti.
Gençlik Rehberi’nde1 verilen ilginç bir örnek var. Son derece sevdiği bir zâtın, meselâ biricik evlâdının tehlike içinde ölmekte olduğunu gören bir kişi birdenbire bakıyor ki Hekim-i Lokman ve Hızır gibi bir zât geliyor, evlâdı âniden gözünü açıyor, hiç o tehlikeyi, ölüm anını yaşamamamış gibi diriliyor. Ne kadar sevinç ve mutluluk verir değil mi?
Yokluğu, yaratılışı gereği aslâ kabullenemeyen, ölüp gitse bile onun ölmediğine, Avustralya’da şurda burda yaşadığına inanan bir insan gerçeğe bakılırsa vicdanının sesini dinliyor. Çünkü yokluk diye birşey yok. Vicdanın yokluğa tahammüle yok.
İşte iman bu noktada insanın imdadına yetişiyor: “Üzülme, mahzun olma, evlâdın, sevdiğin insan ölmekle yok olmadı. Daha güzel bir âleme gitti. Orada yaşıyor, gezip keyfediyor. Gün gelecek sen de ona kavuşacak, evlâdını kucağına alıp seveceksin” diye fısıldıyor âdetâ ona. Yine o imanla kardeşini, arkadaşını ahirete yolcu eden çocuk der ki: “Benim küçük kardeşim veya arkadaşım öldü; Cennetin bir kuşu oldu. Cennette gezer, bizden daha güzel yaşar.”2
İlmihalden meleklere iman dersini alan masum bir çocuk, yanında ağlayan ve masum bir çocuğun vefatı için inleyen diğer bir çocuğa, “Ağlama, şükreyle. Senin kardeşin meleklerle beraber Cennete gitti. Orada gezer. Bizden daha iyi keyf edecek, melekler gibi uçacak. Her yeri seyredebilir” diyerek feryat edip ağlayan o çocuğun ağlamasını tebessüm ve sevince çevirir.
İmanın sayısız faydalarından sadece şu faydası bile insana ne kadar teselli veriyor değil mi?
Önemli olan iman gibi bir hazinenin farkına varmak, faydalarını hissedebilmek.
Evet, “Kadere iman eden kederden emin olur.”3
Dipnotlar:
1- Gençlik Rehberi, 29-30.
2- Şuâlar, s. 166.
3- Ramuzu’l-Ehadis, 1:193.
08.03.2007
E-Posta:
[email protected]
|