Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Demokrasi Platformu/üssü



Geçen hafta içinde “Ulusal Birlik Hareketi” adıyla yeni bir “organizasyon”dan bahsetmiştik. Asker emeklilerinden oluşan birkaç derneğin öncülüğünde kurulan bir platform. Daha doğrusu 28 Şubatvari, Meclisin seçeceği cumhurbaşkanına müdahale amacı taşıyan ifadelerle kamuoyunun önüne çıkan bu takım, eski süreçlerin biraz daha alenisiydi.

Bu platform tutmadı. Ölü doğdu. Biz de, Kamu-Sen’in ev sahipliğini yadırgamış ve gözümüzü tırmaladığını söylemiştik. Herhalde tabandan gelen tepkiler etkili olacak ki, Kamu-Sen yanlıştan döndü. Demokrasi içinde kalacağına dair düzeltici beyanlarda bulundu.

Memur-Sen ise yeni bir atağa kalktı. Mukabil cephe kurmaya çalışıyor. Genel Başkan Ahmet Aksu’nun yaptığı açıklamaya göre, “Demokrasiyi Koruma Platformu” kurulacak.

Şüphesiz demokrasi lehine olan, millî iradeden yana ve meşrû zeminlerde yarışmaya açık her teklif ve düşünce nezdimizde kabul görür. Bu çağrıyı da o meyanda değerlendiriyorum.

Yalnız içinin doldurulması gerekir. Hatta “Demokrasiyi Koruma” ifadesi yerine “Demokrasiyi Güçlendirme” ifadesinin kullanılması daha doğru olur.

Demokrasimizi korumaya muhtaç gösteren bir algılamayı Başkan Aksu’nun da kastetmediğini düşünüyorum. Çünkü konu “koruma ve kollama” olunca, “iyi saatte olsunlar!” devreye giriyor. Bu yüzden korumaya değil, kuvvetlendirmeye yönelik geniş katılımlı bir platform olmalı.

Bu platformun, sivil bakışa sahip herkesi; ister kurumsal, ister bireysel olsun kapsaması gerekli. Ulusal harekete bir reaksiyon iması yapmadan, direkt kendini ifade etmeli. Aksiyon bir tavır sergilemeli.

Belki de “Demokrasi Platformu” demek yeterli. Demokrasi kelimesinin önüne bir sıfat getirip “sıfatlı demokrasi” ya da arkasına bir ifade getirip tanımlılaştırmaya çalışmak gerekmez.

Demokrasi platformu; ilkeli, geniş yelpazede kucaklayıcı, birey merkezli ve farklılaşmaya dayalı enstrümanları öne çıkarmalı. Hatta sağ ve sol kategorilerin kırılma noktalarına da yönelmemeli. Üslûbu iyi ayarlamalı. Doğru ifadenin bin yolu var. Mesajlar, efradını cami, ağyarını mani olmalı.

Demokrasi Platformunda kanaat önderlerinin işareti, basın yayının ortak deklarasyonuna önem vermeli. Sivil toplum kuruluşlarının irili ufaklı duruşlarına göre değil de faaliyetleri dikkate alınarak ortaklık bağlamı “insan hakkı” eksenine oturmalı. Yayılmacı bir çizgi olmalı. Çok fazla madde, çok fazla istek ve ayrıştırıcı unsurlar taşımamalı.

Hatta siyasî partilerden de destek alınmalı. Demokrasi deklarasyonu hazırlanmalı. En fazla üç cümle olmalı. Resmiyetten uzak, cari güce destek vermek yerine insandan yana, birlikten ve haktan ayrılmayan bir sade metin olmalı.

İsteyen herkes buna katılmalı. Demokrasi Platformunun web sitesi hazırlanmalı. Mobil telefonlar dahil, elektronik posta, faks, telefon, mektup, duyuru altyapısı güçlendirilmeli.

Gerçek mânâda ulusal bir talep, sahiplenme ve bilgilendirme ile dinlendirme zevki veren bir platform karakterinde eğitici, öğretici ve bireyi özgürleştirici fonksiyonu ifa etmeli.

Memur-Sen Başkanına teşekkür ediyorum. Böyle bir açılıma kapı açtığı için. Bu çağrısını kurumsal bir yapıya, stratejik bir değere ve popüler bir cazibeye dönüştürmesini bekliyoruz.

Bütün mülâhazaların ve çerçevelerin üstüne çıkıp yeniden düşündürecek, güven tesis edecek ve öteki kavramını bozacak yakınlaştırıcı, kucaklaştırıcı ve aydınlatıcı diyalog ve süreçleri başlatmalı.

Demokrasi konferansları, konserleri, halayları, workshopları, panelleri, yarışmaları ve özel bülten ile tanıtım ve imaj tasarımına kadar entelektüel bir sunumu ve kalıcılığı taşımalıdır.

Sağdan sola, liberalden milliyetçiye, muhafazakârdan laik düşünene kadar herkese demokrasi odağında buluşmaya kapı açmalı.

Olumsuz senaryolara, sağduyunun profesyonel organizasyonları ve bütünleyici yapısı ile cevap verme kültürü sağlanırsa, tarih bu dönüşümün adını hayırla yad edecektir.

Partiler üstü, gruplar üstü, kanaatler üstü ve kurumlar üstü bir demokrasi üssü teşkil edilebilirse, herkesin ezberi bozulacak, kaynaşma ve müsbet ayrışma artacaktır. Kimse artık blok değildir ve herkes yenilenmeye açık bir pozisyona adaydır. Yeter ki talep uyandıralım.

20.12.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.12.2006) - Şanlıurfa’dan

  (18.12.2006) - Hastahane günlüğü

  (17.12.2006) - İç yolculuk: Hac

  (14.12.2006) - Cumhurbaşkanlığı seçimi 28 Şubat provası

  (13.12.2006) - Teknovisyon İzmit

  (12.12.2006) - “Bürokratik Cumhuriyet”ten demokrasiye

  (11.12.2006) - Kıbrıs ile AB’den “çık”artma

  (10.12.2006) - Kapımız çalındığında

  (07.12.2006) - Siyaset rüzgârı ve DYP

  (06.12.2006) - Siyaseti rağbetlendirmek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004