Her şeyde asıl, esas, çekirdek, ana madde, gaye ve orijin çok önemlidir. Her eşyanın yaratılışında var olan bu temel kavram ve esaslar sağlam olmalı. Sağlam kalmalı. Aslından sapmamalı. Gayesine uygun mecrada gitmeli. Hele de bu insan denen eşref-i mahlûkat olursa, tabiî ki çok daha fazla önem arz ediyor.
Bir insanın hem kendi şahsî hayatı, hem de içinde yaşadığı toplum hayatı için, âtî denen gelecek çok önemlidir. Bunun içindir ki, toplumun çekirdeği olan fert için yapılacak her yatırım, harcanacak bütün mesai ve enerji çok mühimdir. Toplumun ana çekirdeği olan fert hayatı, sağlam olmalı ki insanlık hayatı sağlıklı devam etsin. Helâket ve felâket asrının bütün ağırlığı evlere, sokağa, dağa, bayıra fena sıçramış durumda. Yangın çok tehlikeli ve dehşetli.
Bu bakımdan hele de içinde bulunduğumuz bu zamanda ferdin sağlam kalabilmesi için, eğitim çok önemlidir. Olmazsa olmazlardandır. Öncelikli ve ihmal edilmemesi lâzım gelen hayatî bir konudur.
Çocuklarımız ve gençlerimiz toplumun çekirdeği, ana direği ve kolonu konumundadırlar. Bunların gelecek için en iyi bir şekilde yetiştirilmesi adına yapılabilecek maddî ve manevî bütün fedakârlıklar behemehal mutlaka yapılmalıdır. Bu fedakârlıkların en başta geleni de unutmayalım ki onlara vereceğimiz zaman, mesai, ilgi, âlâka, sevgi ve şefkatimizdir.
Onların giyecek ve yiyeceklerine gösterdiğimiz ihtimam ve cömertlikten çok daha öte ilgi ve sevgi sıcaklığı, hem onların ruhlarında silinmez izler bırakacak, hem de bize sonsuz saadet ve mutluluk olarak geri dönecektir.
Kalplerimizin parçası, ciğerparelerimiz evlâtlarımıza verebileceğimiz en büyük hediye, bırakabileceğimiz en büyük miras, kıymet ve paha biçilmez şey sevgi ve ilgidir. Bu sevgi ve ilgi onların kalp çekirdeklerinde, ruh ağaçlarında, his ve beden dillerinde hayatları boyu şekillenecek ve başta kendisi olmak üzere, bizlere, çevresine ve bütün insanlığa müthiş bir katkı ve müsbet bir paylaşım olarak geri dönecektir.
Hele de bu kalp, his, ruh çekirdeklerini Kur’ân, İman, Sünnet nurlarıyla süslendirip taçlandırabilirsek ne âlâ!
İşte bu asırda her alanda olduğu gibi, bu alanda da en büyük örnek Bediüzzaman’dır. O, çocukluk yıllarından beri,—kendi ifadesiyle—merhume annesinin şefkat ve merhametiyle şahsî hayatını iman ve Kur’ân terbiyesiyle takviye edip şekillendirerek muhteşem Risâle-i Nur Külliyatını meydana getirmiştir. O, vücut bağışıklık sistemi başta olmak üzere beden ve ruhtaki bütün his ve organlarını buna göre ayarlamış. Onun için yoldan sapıp çizgiden çıkmamış. İstikrarlı ve istikametli örnek bir hayat yaşamış. Bize düşen de onun yolunda gitmektir.
Biz kendi dâvâmızın muhabbeti ve gerekleriyle hareket edebilirsek doğruları bulur ve uygularız. Başkalarıyla uğraşırsak yanlışlar dünyamızı doldurur ve işin içinden çıkamayız.
Evvelâ iman dâvâsı ve Risâlelerle meşgul olma konusu önemli. Başka meseleler olunca işin rengi değişir. Üstad, Kastamonu Lâhikası’nın son kısımlarında, hastalığından dolayı ‘doktorla ilgi kurmaya’ bile ihtiyatla yaklaşıyor. İşin özünü kaçırır da detaya ve mâlâyaniyata saparsak başımız dertten kurtulmaz. İşin özünde devam etmemiz lâzım. İlkönce, manevî mucizevî tefsir-i Kur’âniye olan satırları çok dikkat ve ihtimam ile okumak, tatbik etmek. Dış dünya ve günlük meselelere haddinden fazla değer vermemek. Mâlâyani ve boş işlere fazla mesai ve zaman harcamamak.
Modaya takılmadan, özden ayrılmadan, konuyu dağıtmadan... Özde kalmaya, çekirdeği dejenere etmemeye gayret edelim.
Sun’îlikler, başkalarına özenmeler, günübirlik düşünce ve yaşantıları, semtlerimize pek uğratmasak daha kârlı manevî ticaretler yapacağımız açıktır. Bugünün aklı başında insanları, yiyecekten giyeceğe kadar, tatilinden dinlenmesine kadar tabiî ve fıtrî olanı arıyor ve sun’îlikten uzaklaşmaya çalışıyor.
Başta Anadolu’muz olmak üzere, bütün İslâm coğrafyasında yetişen, binlerce, milyonlarca bahadır ve Allah dostunun tarihe mâl olmuş müstesna hayatlarında hep bu asıl, tabiî, fıtrî hâl hâkim olmuş. “Çekirdeği” muhafaza edenler dünya hayatını da, ahiret hayatını da muhafaza edip kurtarmış. Bu yolu terk edip sapanlar, hem kendileri perişan olmuş, hem de etraflarına büyük zarar ve ziyan vermişler.
Allah hepimizi muhafaza etsin. (Âmin) Asliyeti bozulmamış, Allah’ın rızası dahilinde bir hayat yaşamak ve orijinal, aslına bağlı hizmet faaliyetlerinde birlikte yürümek ve mutlu sona ermek dilek ve temennisiyle.
16.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|