Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Nejat EREN

Duâ etmek ve duâya mazhar olmak



Yalvarış, münâcat, sığınma, iltica, ef ve mağfiret...

..Ve, mü’minin en kuvvetli silâhı olan “duâ!”

Bu günde, geçmişte, gelecekte tek ümidimiz, en büyük sığınağımız ve dayanağımız duâ. Ne mutlu ki hakikî inanç sahiplerinin böyle bir dayanağı ve kalesi var!

Bu mübarek ayın her anında, her saniyesinde, başta kâinatın kalbi Mekke’de, Kâbe’de olmak üzere beş kıt'anın her tarafında mazlûmların, mağdurların ah ve fîgânları Arş-ı Âlâya yükseldi. Gönüller manevî gıdalarla teskin oldu ve doydu.

İnşallah Rabbimizden duâmız, bu ihlâslı yakarışları hem ahiretimiz, hem de dünyamız için hikmetine uygun şekilde kabul etmesidir. Ve yine Rabbimizden niyazımız, biz inananların son nefese kadar hidayet ve istikamet üzerine olmamızdır.

Mağfiret ve rahmet ayının son günlerine ve son demlerine ulaştık. Bu nurlu rahmet mevsimini tekrar yakalama bahtiyarlığı; sağ olanlar için; bir sene sonraya kaldı artık. Kim öle, kim kala!

Rahmet kapılarının sonuna kadara açıldığı, af, mağfiret ve bağışlanmanın, rahmet sahibi Rabbimizin en fazla ihsanı olan hediyenin ihsan edildiği bir semeredâr, nurlu mevsimi geride bırakmak üzereyiz.

Öyle ümit ediyorum ki; gelişen teknolojinin baş döndürücü hızı yanında “İnsanım” diye ortaya çıkan fikir acûbesi mahlûkların, bilhassa İslâm diyarı olan memleketlerde, inançlı kesim üzerinden dine ve maneviyata karşı sergiledikleri akıl almaz ve inanılmaz aykırı hareketlerinden, iftiralarından, ithamlarından, hakaretlerinden, sinsi plan ve tuzaklarından tek kurtuluş çaresi, mü’minlerin sadece ve sadece Cenâb-ı Hakkın rahmet ve hıfzına sığınmak için halisâne duâlara devam etmesidir. Bir yandan bu güruhun şerlerinden muhafaza için duâ ederken, diğer yandan hidayet potansiyeli olanlar için de hidayet duâlarımızı artırarak devam ettirmek durumundayız. Geçen yıllara göre daha halisane yapıldığını kuvvetle ümit ettiğim bu duâlar, bütün dünyadaki inançlı insanlar başta olmak üzere mazlum ve mağdur kitleleri de içine alacak şekilde geniş bir çerçevede yapılmış olduğu inancındayım.

Mü’minin en kuvvetli silâhı olan, maddî ve manevî zırhı olan duâ, münacat, yakarış ve sığınma arzu ve isteği, rahmet sahibi Cenâb-ı Hak tarafından mutlak sûrette karşılıksız kalmayacaktır. Onun sonsuz rahmet ve mağfiretinden beklentimiz ve umudumuz budur.

Arefe gününden başlayarak, bayramda, makbul anlarda ve kudsî mekânlarda duâlara devam etmekten başka çaremiz yok.

Hz. Peygamberin’in (asm) bizzat kendisinin, onun en ihlâslı vârisleri seyyidler cemaatinin ve manevî vereselerinin de en büyük yolları, tarikatları, silâhları duâydı. Asrın manevî ruh, akıl, his hekimi Bediüzzaman Hazretlerinin de “duâ” konusundaki çok yoğun tahşidatı, mesâisi ve tatbikatını da hesaba katarak kavlî ve fiilî duâlarımızı artırarak devam ettirmek ümit ve temennisiyle...

Bu münasebetle, geçmiş mübarek Kadir Gecenizi ve gelecek mübarek Ramazan Bayramınızı bütün kalbî dileklerimle tebrik eder, müstecap duâlarınızı beklerim. Bu münasebetle, başta Üstadım Bediüzzaman Hazretleri ve onun yakın akrabaları, sadakatli talebeleri olmak üzere; iki seneye yakın bir zamandan beri Türkiye’mizdeki seksen bir il, dünyadaki kırka yakın ülkede bulunan ve Kur’ân, iman dâvâsı için nefes tüketip, mesai harcayan, bu konuda katkıda bulunan, yurt içinden vefat eden 230, sağ olan 1693 kişiye; yurt dışından da 239 kişi olmak üzere, toplam 2186 kişiye her hafta bir defa da olsa, ismen duâ etmekteyim. Üstadımdan aldığım, bilhassa lâhikalarda geçen “İsmen duâ etmek” prensibine bağlı olarak uygulamaya çalıştığım bu prensibin yaygınlaşarak devam etmesini ve genişlemesini de âcizane tavsiye ediyorum.

Bu duâlar, bizi, dostlarımızı, akrabalarımızı, inanan kardeşlerimizi ve insanlığı rahat ve huzura kavuşturacak vasıtalardır. Dâim hidayet ve istikamette olmak dilek ve temennisiyle...

21.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.10.2006) - Kendi kendimizle buluşabilmek

  (07.10.2006) - Kur’ân’a hizmet yolunda ince nükteler

  (05.10.2006) - Hayat tecrübelerinden elde edilen bazı hakikatler

  (30.09.2006) - Altın değerinde prensipler

  (23.09.2006) - Papa’ya selâm, hizmete devam

  (16.09.2006) - Manevî temizlik için önemli fırsatlar

  (02.09.2006) - Risâle-i Nur patenti ve Bediüzzaman damgası

  (26.08.2006) - Dünyanın bahtiyar insanları ve mübarek bir belde

  (19.08.2006) - Ciddiyet ve doğru yaşamak üzerine

  (12.08.2006) - Nur yolu kervanına katılanlar

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004